Avrupa'dan 'milli güvenlik' eleştirisi

milli güvenlik tanımının geniş yorumlanmasından duyulan rahatsızlık, AB İlerleme Raporu'nda dile getirildi. Milli Güvenlik Kurulu Kanunu'nun 2a maddesine dikkat çeken İlerleme Raporu, bu kanunun 'milli güvenlik' kavramını geniş bir şekilde tanımladığını belirttikten sonra, "Bu tanım yorumlamaya bağlı olarak hemen hemen tüm politika alanlarını kapsayabilir" denildi.

İlgili kanunda milli güvenlik tanımı, "Devletin anayasal düzeninin, milli varlığının, bütünlüğünün, milletlerarası alanda siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik dahil bütün menfaatlerinin ve ahdi hukukunun her türlü dış ve iç tehditlere karşı korunması ve kollanması" şeklinde yapılıyor. Bunun yanı sıra İlerleme Raporu'nda, İç Hizmet Kanunu' nun TSK'ya tanıdığı yetkiler de eleştirilerek, "Türk ordusunun rol ve görevlerini düzenleyen bu yasa, askerlere geniş bir manevra alanı veren maddeler içeriyor" deniliyor.

AB Komisyonu yetkilileri, sivil-asker ilişkilerinin raporda gelişmelere rağmen eksikleri bulunan bir alan olarak görüldüğünü belirterek, "Milli güvenliğe yönelik bu tanımın alanı çok geniş olduğundan diğer yasaların uygulanmasına ilişkin değerlendirmeler bundan etkilenebiliyor" yorumunu yapıyor. TCK'nın devlete ve devlet kurumlarına hakarete ilişkin 301. ve temel ulusal çıkarlara yönelik 305. maddeleri bu çerçevede değerlendiriliyor. Bu ve benzer maddeleri ifade özgürlüğü açısından tehdit olarak gören İlerleme Raporu'nda özellikle devletin egemenlik simgelerine, devlet organlarına ve milli güvenliğe atıfta bulunan maddelerinin bu tehdidi yarattığı vurgulanıyor.