Kök hücreyle hayat buldu

Onur'un vücudu artık ilik üretmeye başladı.

1 Mart 2005'te ileri derece talasemi hastası olarak dünyaya gelen Onur'un kurtulabilmesi için yeni doğacak kardeşten alınacak kök hücre nakline karar verildi. Anne 30 yaşındaki Filiz Aygün, hamile kalamayınca, tüp bebek konusu gündeme geldi. İlk denemede başarısız olan ailenin yardımına Mecidiyeköy Çevre Hastanesi Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Ümit Özkesici ve İstanbullu bir işadamı yetişti. Birkaç denemeden sonra Prof. Dr. Özkesici tarafından gerçekleştirilen transfer sonrası anne Filiz Aygün hamile kaldı. 4 Kasım 2010'da, 2.5 kilo dünyaya gelen Ümit Nejat bebeğin kordon kanı kültür yöntemiyle fazlalaştırılarak donduruldu. Doktorlar, Ümit Nejat bebek 2 yaşına geldiğinde ya da 12 kiloya ulaştığında naklin yapılmasına karar verdi. Ümit Nejat bebek, 16 aylık olduğunda 13 kiloya ulaştı. Ameliyat düşünülürken Antalya Akdeniz Üniversitesi'nde, Onur'un durumu uygun bulunmayınca iki kez ertelendi. Bu süreçte, Akdeniz Üniversitesi'ndeki doktorun görevden ayrılması üzerine kök hücre naklinin Ege Üniversitesi'nde yapılması kararlaştırıldı. Onur, geçen 6 Aralık'ta gerekli tahlil ve tetkikleri için hastaneye yatırıldı. Geçen 21 Aralık'ta EÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Buket Erer Del Castello ve ekibi 6 saatlik bir ameliyatla nakli gerçekleştirdi.

Naklin ardından kök hücrenin uyum sağlayıp, sağlamayacağı için meraklı bekleyiş başladı. Naklin ardından geçen 25 günde Onur'un vücudu nakledilen kök hücreye uyum sağladı. Bir süre daha hastanede tutulduktan sonra son tetkikleri yapılıp taburcu edilecek olan Onur'un annesi Filiz Aygün ameliyattan sonra yaşadıkları süreci DHA muhabirine şöyle anlattı:

"Doktorumuz Prof. Dr. Buket Erer Del Castello sonucun iyi olacağına inandı ve bizi de buna inanırı. Naklinin üzerinden 15 gün geçmişti ki Onur'un vücudunda kızarıklıklar oldu. Korktum, hemen doktoruna haber verdim. Bu aslında çok iyi bir habermiş. Bu kırmızılıklar kök hücrenin uyum sağladığının belirtileriymiş. 18'inci gün Onur'un belinden sıvı alınarak tahlil yapıldı. Bu günleri iple çektik. Nihayetinde mutlu haberi aldık. Dünyalar bizim oldu. Tabii ki Onur da çok sevindi. Şimdi hastaneden çıkmayı bekliyor. Dün akşam ilk kez doktor koridorda gezmemize izin verdi. İlaçların bir kısmı ağız yoluyla verilmeye başlandı. Vücudu artık yavaş yavaş ilik üretmeye başladı. Taburcu olmak için gün sayıyoruz. Henüz ne zaman hastaneden çıkacağımızı bilemiyoruz. Her şey yolunda gidiyor. Hüzünlü günlerimiz mutluluğa dönüştü. Çok ama çok mutluyuz" dedi.

PİZZA YEMEK İSTİYORUM

Hastanede kaldığı sürede kendisine hayat veren kardeşi Ümit Nejat'ı çok özlediğini anlatan Onur Aygün, taburcu olacağı günü sabırsızlıkla beklediğini söyledi. Onur, "Hastaneden çıkar çıkmaz, çok sevdiği pizzalardan yiyeceğim ve arkadaşlarım ile top oynuyacağım. Artık sağlığıma kavuştum. Bundan sonra kan verilmeyecek. İlaç da almayacağım" dedi.