Maliye Bakanlığı'ndan 'denetlenme' açıklaması

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 21 Ocak 2013 16:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bugün bazı basın ve yayın organlarında, Maliye Bakanlığının 2011 yılına ilişkin hesaplarının Sayıştay tarafından denetlenmesi neticesinde düzenlenen 2011 Yılı Taslak Denetim Raporuna atfen bazı açıklama ve görüşlere yer verilmiştir. Söz konusu haber ve değerlendirmeler gerçeği yansıtmadığından aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Maliye Bakanlığı hakkında düzenlenen 2011 Yılı Taslak Denetim Raporu Sayıştay Başkanlığı tarafından 24/04/2012 tarihli yazı ekinde Bakanlığımıza gönderilmiştir. Taslak niteliğini taşıyan söz konusu rapor hakkındaki cevaplarımız ise Sayıştay Başkanlığı’na 24/05/2012 tarihinde gönderilmiştir. Söz konusu yazımızda Sayıştay Başkanlığı tarafından yapılan tespit ve tenkitler hakkında cevabi nitelikteki bilgi, bulgu ve görüşlerimize yer verilmiştir. Esas olarak, bugün bazı basın yayın organlarının haberlerinde yer verilen konularla ilgili olarak cevaplarımız ayrıntılı olarak bahis konusu yazımızda yer almaktadır. Sayıştay denetim raporlarının ne şekilde işleme tabi tutulacağı hususu 6085 sayılı Sayıştay Kanununda belirtilmiştir. Bu sebeple, henüz nihai değerlendirmeleri yapılmamış bir taslak denetim raporunda yer verilen hususların mutlak doğruymuş gibi kamuoyuna yansıtılması ve bunun üzerinden Bakanlığımızın yersiz bir şekilde suçlanması basın etik ilkeleri dikkate alındığında kabul edilebilecek bir husus değildir.

Söz konusu haberlerde geçen konularla ilgili Sayıştay Raporundaki tespit ve değerlendirmeler çarpıtılarak haber yapılmakla birlikte, aynı basın yayın organları Bakanlığımızın Sayıştay Başkanlığına gönderdiği cevapları bilerek ve ya bilmeyerek görmezden gelmektedir.

Söz konusu haberlerde geçen konularla ilgili cevaplarımız 6085 sayılı Sayıştay Kanunu çerçevesinde Sayıştay Başkanlığınca değerlendirilecektir. Ancak bu aşamada kamuoyunun gündeme getirilen konularla ilgili genel olarak aşağıdaki hususlarda bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulmuştur.

Söz konusu haberlerde, İstanbul İli, Sarıyer İlçesinde bulunan mülkiyeti Hazineye ait 154 ada 114 parsel numaralı taşınmazın üzerinde düşük bedelle irtifak hakkı tesis edildiği, oysa hak lehdarı tarafından bu taşınmazın üçüncü kişilere kiraya verilmesi sonucu daha yüksek gelir elde edildiği şeklinde iddialara yer verilmiştir. Söz konusu taşınmazın üzerinde akaryakıt istasyonu yapılmak ve işletilmek amacıyla TSK Mehmetçik Vakfı lehine irtifak hakkı tesis edilmiştir. Düzenlenen sözleşmede; İlk yıl irtifak hakkı bedelinin ihale bedeli olduğu, müteakip yıllar irtifak hakkı bedellerinin ise bir önceki yıl bedeline Üretici Fiyatları Endeksinde meydana gelen artış oranı kadar artış uygulanarak tahsil edileceğine dair hükme yer verilmiştir. Bunun yanı sıra, aynı sözleşmede irtifak hakkı sözleşmesinde; tesisin işletilmesinden elde edilecek yıllık işletme hasılatı üzerinden %1 (yüzdebir) oranında pay alınacağı, tesisin üçüncü kişilere kiraya verilmesi halinde ise hak lehdarından brüt kiranın %1’i oranında, kiracılardan ise işletme hasılatından hak lehdarına ödediği kira bedeli düşüldükten sonra tespit edilen bedelin %1’i oranında pay ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Bilahare, Mehmetçik Vakfı söz konusu benzin istasyonunu işletmek üzere kendisine ait Mehmetçik Vakfı Turizm Petrol İnşaat Sağlık Gıda ve Tic. Ltd. Şti.ne bu yeri kiraya vermiştir. Ayrıca, yine aynı yerin bir kısmı sigortacılık işi yapmak üzere yine Mehmetçik Vakfına ait Mehmetçik Vakfı Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.’ne kiraya verilmiştir. Aynı yerin bir kısmı ise market olarak kullanılmak üzere üçüncü kişiye kiraya verilmiştir. Mehmetçik Vakfından bu yer karşılığı; 2010 yılı için 110.135 TL maktu irtifak hakkı bedeli tahsil edilmiştir. Ancak, bunun yanında yine 2010 yılı için söz konusu vakıftan kendisine ait şirketlere ve 3. Şahsa kiralamalarından dolayı 1.160.476 TL hasılat payı tahsil edilmiştir. Bu çerçevede Mehmetçik Vakfından Devlet olarak tahsil edilen toplam para 1.270.611 TL’dir. Dolayısıyla söz konusu haberlerde geçen Devletten 110 bin TL’ye kiralayıp başkasına 1,5 milyon liraya verdi şeklindeki ifade ve açıklamalar gerçeği yansıtmayan, maksatlı, yalan ve yanlıştır.

Söz konusu haberlerde Sayıştay Raporuna atfen Hazine’ye ait taşınmazlar üzerinde bulunan Diyanet İşleri Başkanlığına tahsisli cami ve mescitlerin ticari nitelikli ünitelerinin üçüncü kişilere kiraya verilmesinin bir mevzuat dayanağı bulunmadığı, kira gelirlerinin yüzde 25’inin Dini ve Sosyal Hizmetler Vakfına aktarıldığı, dolayısıyla kamuya ait olması gereken tutarın vakfın kasasına girdiği iddialarına yer verilmiştir. Devlet, dernekler ve vatandaş işbirliği ile yaptırılan cami ve mescitlerin bünyesindeki ticari ünitelerin yönetiminin idare altına alınması, genel giderlerinin (elektrik, su, ısınma, temizlik) yerinden karşılanması amacıyla camilerin yönetiminden sorumlu Diyanet İşleri Başkanlığı ile, Hazineye ait taşınmazlar üzerinde bulunan ve adı geçen Başkanlık tarafından yönetilen, cami, mescit ve bunların müştemilatının baz istasyonu kurulması suretiyle kiralanmasından elde edilecek gayrisafi gelirin %3’ünün, diğer ticari faaliyetlerde (dükkan, büro vb.) kullandırılması amacıyla kiralanmasından elde edilecek gayrisafi gelirin %30’unun Hazine’ye arz bedeli olarak ödenmesi şartıyla Bakanlığımız ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında 21/12/2006 tarihli ve 01/01/2007 tarihinden itibaren başlamak üzere 10 yıl süreli protokol düzenlenmiştir. Söz konusu protokol, 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesine dayanılarak yapılmıştır. Ayrıca, Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 70 inci maddesinin 1 inci fıkrasının 5 inci bendinde de düzenleme yapılarak Bakanlığımızın tahsisli taşınmazların üçüncü kişilere kiraya verilmesine ilişkin olarak adına tahsis yapılan İdarelerle protokol yapmasına imkan sağlanmıştır. Bu çerçevede Sayıştay Raporunda yer alan husus çarpıtılarak farklı bir anlam kazandırılmıştır.

Söz konusu haberlerde imar planına göre, yol, park, meydan ve yeşil alan olarak ayrılan yerlerin çeşitli şekillerde imar planına aykırı olacak şekilde kullanıldığı iddialarına yer verilmiştir. Bakanlığımız tarafından ilgili mevzuatına uygun olarak yol, park, meydan ve yeşil alan olarak kullanılmak üzere kamu yararının kullanımına bırakılan yerlerde aykırı kullanımların tespiti durumunda her türlü yasal yol kullanılarak amaca uygun hale getirilmesi sağlanmaktadır. Haberlerde bahis konusu edilen yerlerle ilgili olarak, Bakanlığımız tarafından gerekli tedbirler alınmaktadır. Söz konusu Taslak Sayıştay Raporunda önerilen husus bu tür yerlerin fiili kullanımlarının zaman zaman tespit edilmesi olduğu halde bu husus söz konusu haberlerde çarpıtılarak farklı bir anlam kazandırılmıştır.

Söz konusu haberlerde Maliye Bakanlığının mali tabloları Sayıştaydan gizlediği şeklinde değerlendirilmelere yer verilmiştir. Merkezi yönetim kapsamındaki özel bütçeli idareler ile düzenleyici ve denetleyici kurumların hesapları Sayıştayın belirlediği formatta aylık olarak elektronik ortamda Sayıştaya ve ilgili kamu idarelerinin kullanımına sunulmaktadır. Muhasebe kayıtları Bakanlığımıza bağlı muhasebe birimlerince tutulan genel bütçe tüzel kişiliğine dahil kamu idarelerinin ise, tüm yevmiye kayıtları ile gider ve taşınırlarına ilişkin tabloları aylık olarak Sayıştaya sunulmaktadır. Genel bütçeye dahil kamu idareleri, Hazine tüzel kişiliği adına işlem yaptıklarından kendilerine ait gelir, nakit ve borçları bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu idarelerin hesapları kendilerine bütçeyle verilen harcama yetkisi çerçevesinde yaptıkları giderler ve hizmet sunumunda kullandıkları taşınırlarla sınırlı olmak durumundadır. Nitekim, Sayıştaya ve ilgili kamu idarelerine bu giderlerin ve taşınırların hesap bilgileri detaylı bir şekilde sunulmuştur. Oysa, Sayıştayca 17/11/2011 tarihinde yayımlanan “Kamu İdaresi Hesaplarının Sayıştaya Verilmesi ve Muhasebe Birimleri İle Muhasebe Yetkililerinin Bildirilmesi Hakkında Usul ve Esaslar” da 6085 sayılı Kanunla verilen yetki aşılarak, genel bütçeli her bir kamu idaresi ayrı bir tüzel kişiliğe sahipmiş gibi değerlendirilmiş ve bu idareler için 2011 yılından başlamak üzere niteliği itibariyle genel bütçeli her bir idare bazında üretilmesi mümkün olmayan Mizan, Gelir Tablosu ve Bilanço gibi mali tabloların Başkanlıklarına sunulması yönünde düzenleme yapılmıştır. Sayıştayca, kanunla verilen yetki aşılarak düzenleme yapılmış olmasına rağmen, Bakanlığımızca, Sayıştay denetimine destek vermek üzere 2013 yılından başlayarak genel bütçeli idareler için ilave tablolar üretilmesine yönelik altyapı oluşturulmuş ve durum hem Sayıştaya hem de ilgili idarelere resmi yazıyla bildirilmiştir.

Söz konusu haberlerde, Sayıştay Raporuna atfen Bakanlığımız taşra teşkilatında memur ve muhasebe denetmen yardımcısı kadrolarında görev yapan personele eğitim öğretim ödeneği ve üniversite ödeneği ödendiği şeklinde bilgilere yer verilmiştir. Söz konusu Taslak Denetim Raporunda yer alan husus sadece iki personele 2011 yılı içerisinde 3 aylık süre içinde yapılan yanliş ödemeden ibarettir. Bu hususta ilgili Saymanlıklar tarafından Sayıştay denetiminden önce farkedilerek düzeltilmiştir. Esasında bu yanlış uygulama neticesinde de personele fazla bir ödeme yapılmamıştır. Ayrıca, söz konusu Taslak Sayıştay Raporunda yer alan hususlar burada da çarpıtılmıştır. Çünkü, söz konusu Raporda maaş ödemelerine ilişkin elektronik ortamda kontrollerin oluşturulması önerilmiştir.

Söz konusu haberlerde, Sayıştay Raporuna atfen Maliye Bakanlığı personeline mükerrer ödemeler yapıldığı, bir kısım personele fazla huzur hakkı ödemelerinin yapıldığı, hesap bilgilerini geç bildiren bir bankaya ceza uygulanmadığı şeklinde bilgi ve görüşlere yer verilmiştir. Söz konusu hususlarla ilgili olarak, Sayıştay Başkanlığına verilen cevabi yazımızda da belirtildiği üzere münferit uygulamalardan kaynaklanan hata ve noksanlıklar sonucu oluştuğu anlaşılan ve Sayıştay denetimi sırasında tespit edilen fazla ve yersiz ödemelerin ilgililerden tahsili ile uygulanması gereken cezai işlemlerin temini için gerekli işlemler yapılmıştır.

Kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik olduğu değerlendirilen ve Taslak Sayıştay Denetim Raporunda yer alan bazı hususları çarpıtmak suretiyle yalan ve yanlışa dayalı habercilik anlayışını kamuoyunun sağduyusu ve vicdanına teslim ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber