SHÇEK'ten yuvalara ilişkin rapor

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 26 Kasım 2005 13:37, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürlüğü, çocuk yuvalarıyla ilgili çarpıcı bir rapor hazırladı. Raporda, çocuk yuvalarında tacizle ilgili olarak açılmış 478 davanın bulunduğu, bunlardan 233'ünün aile ve çevre tacizlerinden kaynaklandığı bildirildi.

SHÇEK Genel Müdürü İsmail Barış imzasıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen rapor, çocuk yuvalarıyla ilgili gerçekleri gözler önüne serdi. Raporda, tacizle ilgili olarak açılmış tam 478 davanın bulunduğu bildirildi. Rapora göre 478 "taciz davasının" dağılımı şöyle sıralandı:

"- Kurum personelinden korunma altına alınan çocukların, kuruluşta bakımı esnasında tacizde bulunanlara ilişkin 6 dava.

- Koruma altındayken kaçak, izinli nedenlerle kuruluş dışında, çocuklara aile üyeleri, akrabalar ve üçüncü kişilerce yapılan tacizlerle ilgili açılan 233 dava.

- Çocuk Hakları Sözleşmesi çerçevesinde aile içinde ya da başka kişilerce bulunulan tacizlere ilişkin kurumumuzun müdahil olarak katıldığı 239 dava olmak üzere, toplam 478 dava bulunmaktadır."

Raporda çocukların yurtlara geliş nedenlerine de ayrıntılı olarak yer verildi. Çocukların yüzde 80.1'inin ekonomik yoksunluk, yüzde 15.9'unun ihmal ve istismar, yüzde 0.7'sinin buluntu, yüzde 3.3'ünün terör ve doğal afet nedeniyle SHÇEK yuvalarına geldiği vurgulandı. Çocuk yurtlarında 2003 yılında 245 inceleme ve soruşturma yapılırken, 2004 yılında bu rakamın 333, devam eden inceleme ve soruşturma sayısının ise 18 olarak gerçekleştiği bildirildi. 2005 yılında ise 131 davanın soruşturması tamamlanırken 40 dosyanın incelemede olduğu kaydedildi.

Çocuk yuvalarında yapılması gerekenlere ilişkin önerilerin de yer aldığı raporda, yurtların Avrupa Birliği (AB) standardına kavuşturulması gerektiğinin altı çizildi. Sadece gönüllü olan kişilerden denetim birimlerinin oluşturulmasının mevcut yapı içinde mümkün olmadığına işaret edilen raporda, "Ancak, Genel Müdürlük'ün çeşitli birimlerinde görev yapmakta olan ya da kurum hizmetlerinden emekli olmuş yeterli bilgi birikimi ve deneyimi bulunan ve bunu kuruluşlarda görev yapan kişilerle paylaşmaya istekli ve uygun meslek elemanlarından bir denetçi ekibi oluşturularak, bu ekibin en az birer haftalık olmak üzere belirlenecek süreler içinde bir program dahilinde kuruluşlara rehberlik ve danışmanlık yapmak üzere görevlendirilmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca AB sistemi içinde yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla götürülmekte olan sosyal hizmetler konusundaki kanunlar yeniden yapılandırılmalı" denildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber