Avrupalı öğrencilerin gözdesi Anadolu Üniversitesi

Avrupa'nın değişik üniversitelerinde öğrenim gören öğrenciler, öğretim elemanı ve öğrenci değişimini içeren Avrupa Birliği (AB) Erasmus Programı çerçevesinde Eskişehir Anadolu Üniversitesi'ni (AÜ) tercih etti. 1 yıl içinde 300'ü aşkın AÜ öğrencisi Avrupa'daki üniversitelere gönderilirken, Avrupa'nın değişik ülkelerinden 100'e yakın öğrenci de eğitim almak için Anadolu Üniversitesi'ne geldi.

955 bin 338'i açık öğretim, bin 590'ı yüksek lisans ve doktora olmak üzere ön lisans ve lisans programlarıyla birlikte 979 bin 522 öğrencisi bulunan Anadolu Üniversitesi; iki kampusü, 12 fakülte, 6 enstitü, 11 yüksek okulu, modern tesisleri ve her türlü altyapısıyla Avrupalı öğrencilerin gözdesi oldu.

Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Birimi Koordinatörü Zekiye Doğan, Avrupa Birliği içinde yüksek öğrenim alanı oluşturmayı hedefleyen AB Eğitim ve Gençlik Programları içerisindeki öğrenci ve öğretim elemanı değişimini içeren Erasmus Programı'nı önemsediklerini belirterek, "Programın maddi kaynağını da Avrupa Komisyonu karşılıyor. Bu program çerçevesinde, Anadolu Üniversitesi olarak 2004-2005 akademik yılından bu yana öğrenci gönderiyoruz, öğrenci kabul ediyoruz. Bugüne kadar 300'ü aşkın öğrenciyi Avrupa'daki üniversitelere gönderdik. 2. dönemle birlikte yaklaşık 100'e yakın öğrenciyi üniversite bünyemizde kabul etmiş olacağız" dedi.

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okuyan Polonyalı Joanna Oczoi, AÜ'nün ülkesindeki birçok üniversiteden daha gelişmiş olduğunu ifade ederek, "Anadolu Üniversitesi kampusü çok iyi bir durumda. Kampuste internet erişimi, alışveriş merkezlerinden sinemasına kadar her türlü imkanların bulunması memnuniyet verici. Kampus bir şehir gibi, sanki iki farklı şehirde yaşıyor gibiyim. Hukuk Fakültesi'nde çoğunlukla dersler İngilizce olmadığı için bize özel dersler açıldı, yani bir danışmanlık sistemi geliştirildi. Hayatımdan çok memnunum, özel ders alıyor gibiyim" diye konuştu.

"KENDİMİ EVİMDE GİBİ HİSSEDİYORUM"

İşletme Fakültesi'nde öğrenimini sürdüren Gosia Czubak da, öğretim üyeleriyle öğrencilerin arkadaş gibi olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

"Kampus son derece yeşil ve güzel. Aradığım her şeyi kampus içinde bulabiliyorum. Arkadaşlarımla buluşabileceğim mekanlar var. Polonya'daki üniversitelerden çok farklı olarak burada öğretim üyeleri öğrencilerle arkadaş gibi, aile atmosferi hakim. Türk öğretmenlerime saygı duymakla beraber, onları arkadaş gibi görüyorum. Dolayısıyla burada kendimi evimde gibi hissediyorum."

Öte yandan, Anadolu Üniversitesi öğrencileri de Avrupa'da öğrenim görme fırsatını yakalıyor. Belçika'ya giden AÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisi Seçil Kayan ise, Türk öğrencilerine Avrupa'da eğitim imkanı veren programı, kendileri için büyük bir şans olarak nitelendirerek, "Belçika'da çok iyi karşılandık, sanat eğitimi adına gittiğimiz için orada imkanlarımız daha fazlaydı. Yakın Avrupa ülkeleriyle bağlantı kurmamız daha kolay oldu. Bizim Avrupa ülkelerine gitmemiz çok büyük bir şans. Oradaki öğrencilerin de Türkiye'ye gelmesi çok güzel. Ülkemizi görmeleri çok faydalı. Bence Avrupa'da Türkiye yanlış tanınıyor. Türkler'in oradaki yaşayışları çok yanlış değerlendiriliyor. Biz oraya gidip, kendimizi göstererek 'Biz Türk öğrencisiyiz' dediğimiz de, iyi bir İngilizce, eğitim seviyesiyle orada bulunduğumuz için çok fazla şaşırıyorlar. Orada çok fazla takdir gördük" şeklinde konuştu.

Fen Fakültesi Kimya Bölümü öğrencisi Rüstem Keçili de, AB Erasmus Programı sayesinde İtalya'ya giderek eğitim aldığını ve böylece ilk defa yurt dışına çıktığını dile getirdi.

Program, öğrencilerin yanı sıra öğretim elemanı değişimi de öngörüyor. Erasmus Programı çerçevesinde Almanya'nın Köln Üniversitesi'ne gittiğini anlatan Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Özgür Ogün, öğrenci ve öğretim elemanı değişiminin yabancı dillerin gelişmesi açısından çok faydalı olduğunu vurgulayarak, "Dilin yaşanılan, konuşulan yerde öğrenilmesi ve pratik yapılması lazım. Almanya'daki hukuk öğrenimine gelince, bence gayet başarılı ve kaliteli bir eğitim sistemi var. Bizim hukuk sistemimiz, Alman hukuk sisteminden çok etkilendiği için orada alanımla ilgili pek çok çalışma yapma imkanım oldu" dedi.