İşkenceye 9 kuruşluk tazminat!

İSTANBUL'da yaşayan 58 yaşındaki B.K. 29 Nisan 1983'te örgüt üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. İki ay işkenceyle sorgulandı. Tutuklandıktan sonra 9 ay 29 gün cezaevinde kaldı. İşkence burada da sürdü. B.K. geçen yıl avukatı Cahide Yeşil aracılığıyla dava açarak haksız tutuklama nedeniyle devletten 100 bin TL maddi, 100 bin TL de manevi tazminat istedi. Mahkeme, B.K.'ya 9 kuruş maddi, 15 bin TL de manevi tazminat verilmesine hükmetti. B.K. 12 Eylül darbesi olduğunda 25 yaşındaydı. Darbeden 3 yıl sonra, 29 Nisan 1983'te örgüt üyesi olduğu iddiasıyla evinden gözaltına alındı. Bilmediği bir yerde sorgulandı. İşkence gördü. Mahkemeye 9 Haziran 1983'te çıkartıldı ve tutuklandı. Cezaevinde işkence sürdü. İstanbul Sıkı Yönetim 2 no'lu Askeri Mahkemesi 28 Şubat 1984'te tahliyesine karar verdi. B.K. 14 Ağustos 1986'da da beraat etti. Ancak beraat kararı eline hiçbir şekilde ulaşmadı.

12 Eylül 2010'daki referandumun ardından çıkartılan torba yasa, 12 Eylül mağdurlarına tazminat hakkı tanıyordu. B.K. da avukatı Cahide Yeşil aracılığıyla 100 bin TL maddi, 100 bin TL manevi tazminat talebiyle dava açtı. B.K. gördüğü işkenceleri mahkemedeki ifadesinde de anlattı. Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi dava dosyasını bilirkişiye göndererek tazminatın hesaplanmasını istedi. 3 başmüfettişin imzasını taşıyan raporda B.K.'nın maddi kaybı 9 kuruş olarak hesaplandı. Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi davayı 27 Mart 2013'te karara bağladı. B.K.'ya 9 kuruş maddi, 15 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

YASAL FAİZİYLE HESAPLANACAK

Avukat Cahide Yeşil, dava sonucuyla ilgili şunları söyledi: “Açmış olduğumuz tazminat davaları zamanaşımı nedeniyle reddedildi. Yalnızca bu dava beraat kararı tebliğ edilmediği için zaman aşımına uğramadı. Hesaplamalar yapılırken, eğer davacı o dönemde çalışmıyorsa o dönemdeki asgari ücretten hesaplama yapılıyor. Dava tarihinden itibaren de yasal faiz uygulanıyor. 12 Eylül döneminde yaşanan hukuksuzlukları hiçbir tazminat unutturamaz. Üzüntüyle söylüyorum ki, hukuk sistemimizde şüpheden sanık faydalanır ilkesi uygulanmıyor ve kuvvetli suç şüphesi aranmadan bir çok kişi koruma sistemlerinin yetersizliği neden gösterilerek dava sonuçlanana dek tutuklu kalıyor. Bu tutuklulardan da bir çoğu beraat ediyor. İnsanların adalete güveni sarsılıyor.”

'3 aylık süre' dava düşürüyor

12 Eylül 1980 sonrasında gözaltına alınan, tutuklanan ya da işkence gören birçok kişi 12 Eylül 2010'da yapılan referandumun ardından mahkemelere başvurmuş, tazminat talebinde bulunmuştu. Ancak davalardan bir çoğu düştü. Çünkü hukuksuz tutuklamalarla ilgili tazminat davalarının karardan sonra 3 ay içerisinde açılması gerekiyor. Eğer karar şüpheliye bildirilmemişse 3 aylık süre ortadan kalkıyor.