Birikimleriniin yıkılışını gözyaşı içinde izlediler

16 yıl önce araziyi satın alan Mustafa Öztürk, arazi içindeki evi yıkarak yerine yenisini yaptığı esnada mevcut planın dışına çıkarak 1 metre fazladan bina inşa ettiği gerekçesiyle evin mühürlendiği öğrenildi. 8 Nisan 2013 tarihinde kaçak olduğu iddiası ile mühürlenen ev, Öztürk ailesi tarafından kendi imkanları ile yıkımı yapıldı. Öztürk ailesi, yıkım esnasında gözyaşlarını tutamadı.

1997 yılında 5 çocukları ile Muğla'ya yerleşen Öztürk ailesi, mevcut evin olduğu alanda bulunan eski evi yıkarak yeniden inşaat yaptı. Eski evin ölçülerinden birer metre fazladan inşaat yaptığı belirlenen Öztürk ailesi 16 yıl evde oturduktan sonra Muğla Belediyesi'ne yapılan şikayet sonrası 8 Nisan 2013 tarihinde yapılan şikayet sonrası Muğla Belediyesi ekipleri tarafından mühürlendi. Belediye yetkilileri, 8 Mayıs 2013 tarihine kadar yıkımın gerçekleştirilmesi için süre verdi. Ev sahibi Mustafa Öztürk evi kendisinin yıkmak istediğini belirterek yıkım işlemeni tamamladı.

NAYLON ÇADIRA TAŞINDILAR

8 Nisan'da mühürlenen evi kendi imkanları ile yıkmaya başlayan Öztürk ailesi özürlü kızları ile birlikte aynı parsel içinde kurdukları naylon çadıra taşındı. 5 çocuğu ile birlikte 7 kişilik aile naylon çadırda yaşamını sürdürürken, birer metre fazladan eklenti yaptıkları evi kendi elleri ile yıktılar.

ENGELLİ KIZIM İÇİN ŞEHRE GELDİM

Evinin yıkılışını gözyaşları içinde izleyen anne Adile Öztürk, yetkililere sitem ederek, "5 çocuğum var. Çocuklarımızın iyi bir eğitim almaları için şehre geldik. Ben bir Yörük kadınıyım. 5 çocuğumdan birisi özürlü. Bu araziyi aldığımda ağzımın orucu ile çalışarak bu hale getirdik. Evim yol kenarında olmasına rağmen, belediyeden kimse bizi evin kaçak olduğu yönünde uyarmadı. Köyden şehre yeni geldiğimiz için nereden bilelim böyle olacağını" dedi.

7 KİŞİLİK AİLE ÇADIRDA YAŞIYOR

Evlerinin kaçak olduğu için mühürlendiğini belirten Adile Öztürk, "Bu ay içinde iki memur ve bir bayan geldi. Bize evin kaçak olduğunu ve mühürlemek istediklerini söylediler. Bize süre verin, gerekeni yapalım dedik. Engelli kızım olduğunu söylememe rağmen, 'Bize engel aşmıyor' diyerek mühürlediler ve bir hafta içinde yıkmamızı istediler. Engelli çocuğum ile birlikte biz de çadıra taşındık. Şu anda 7 kişilik ailem ile birlikte çadırda yaşıyorum. Tek üzüldüğüm konu engelli kızımın evin yıkılması esnasında yaşadığı üzüntü. Ben kendim çadırda da yatarım, hayvan damında da yatarım. Çünkü ben yaşadım bunları. Çocuklarımı büyütürken ve okuturken bu sıkıntıları çektim. Çocuklarımı Lise'ye kadar okutabildim. Maddi gücüm yetmediği için daha fazla okutamadım" dedi.

YAYLADA ÇOK SAYIDA KAÇAK BİNA VAR

Baba Mustafa Öztürk, 1997 yılında yaptığı evin kaçak olduğu konusunda 16 yıldır kimsenin kendilerini uyarmadığını belirterek, "Evi mühürlemek için gelen Belediye memurlarından engelli kızım için süre istedik. Fakat süre veremeyeceklerini açıkladılar. Biz de mecburen naylon çadıra taşınmak zorunda kaldık. Karabağlar yaylasında kaçak sadece bizim bina yok. Belediyeye şikayet olursa mı yıkılacak bu binalar. Biz şikayet edildik ve yıktık. Eğer yıkılması gerekiyorsa belediye Yayladaki tüm kaçak binaları yıkması gerekir" dedi.

Muğla Belediyesi yetkilileri ise, sadece şikayet durumunda değil, tüm kaçak binaların yıkımı için gerekli işlemlerin yapıldığın açıkladılar. Yetkililer, kaçak olduğu tespit edilen yapılar ile ilgili yasal işlemlerin sürdüğünü açıklarken, yasal süresi içinde yıkımı gerçekleştireceklerini söylediler.