Ergin: Hedefimiz kalıcı barışı sağlamak

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, "76 milyon ülke insanı birlik beraberlik içerisinde yarınlarımıza hazırlık yapmak, bu alt yapıyı güçlendirmek ve bizden sonraki kuşaklara daha güçlü bir Türkiye'yi teslim etmekle meşgulüz. Türkiye'nin gerçek gündemi bu, olması gereken de bu" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Haziran 2013 14:39, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Ergin: Hedefimiz kalıcı barışı sağlamak

Ergin, Antakya'da inşaat çalışmaları devam eden 750 yataklı devlet hastanesindeki incelemelerinin ardından gündeme ilişkin konularda değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin geldiği noktanın bölgesinde ve dünyada gıptayla izlendiğini ifade eden Ergin, Türkiye'nin milli gelirini 3,5 kat, ihracatını 4,5 kat artırmış, IMF'ye olan borçların sıfırlamış, kişi başına düşen milli gelirini yükseltmiş, işsizlik oranını düşürmüş, ekonomiyi sağlıklı noktaya taşımış, ayakları yere sağlam basar hale getirerek üreten, kazanan, büyüyen, güçlenen bir ülke olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin bundan sonraki dönemde, yakalamış olduğu trendi devam ettirecek adımları atmaya ihtiyacı olduğunu dile getiren Ergin, "Onun için 76 milyon ülke insanı birlik beraberlik içerisinde yarınlarımıza hazırlık yapmak, bu alt yapıyı güçlendirmek ve bizden sonraki kuşaklara daha güçlü bir Türkiye'yi teslim etmekle meşgulüz. Türkiye'nin gerçek gündemi bu, olması gereken de bu. İnşallah, bu yatırım, kalkınma süreci, zenginleşme, özgürleşme, ve demokrasisini güçlendirme süreci artarak devam edecek" diye konuştu.

- Gezi Parkı odaklı gelişmeler

Ergin, Gezi Parkı olayları kapsamında Hatay'da hayatını kaybeden Abdullah Cömert'in otopsi raporuyla ilgili soruyu "Daha önce bunun otopsi raporu açıklandı. Onun üzerine ilave edilecek yeni bir şey yok. Küt bir cisim çarpması nedeniyle kafa kemiklerinde ezilmeye bağlı maalesef bir ölüm hadisesi gerçekleşmişti. Onunla ilgili soruşturma devam ediyor" diye yanıtladı.

Gazetecilerin gösterilerle ilgili gözaltına alınanlarla ilgili sorusu üzerine, gözaltı sayılarının sürekli değiştiğini bildiren Ergin, olayların mutedir ve makul bir noktaya geldiğini, Türkiye'nin kendi gündemine dönmeye başladığını kaydetti.

Sosya medyayla ilgili yapılması düşünülen düzenlemeyle ilgili soru üzerine Ergin, şunları söyledi:

"Defalarca ifade ettik, yasaklamadan söz edilmiyor ancak şunu da görmek lazım. Şuanda yasalarımızda belli suç tipleri var, bu suç tiplerini işlemek için birçok vesile var. Siz bunu şöyle bir ortamda yazılı, görsel medya üzerinden ya da sosyal medya üzerinden işleyebilirsiniz. Kanunlarımızda suça teşvik, tahrik var, insanlarımızı birbirlerine nefret duyacakları şekilde kışkırtma suçları var. Bütün bunların hangi platformda işlendiği önemli değil. Önemli olan bu suçun unsurlarının tamamlanmış olması halinde, suç işleyene ulaşarak onun yasalardaki karşılığının tatbik edilmesidir. Bunu yapabilmek için gerekli olan alt yapıya ihtiyaç var. Türkiye'de internet üzerinde ya da elektronik haberleşme üzerinde belli bir erişim imkanı var faillere ama twitter üzerinde bu erişim, şuanda sağlıklı değil. Ulaştırma Bakanlığımız kaynağa ulaşma noktasında ilgili firmayla, teknik altyapı çalışmalarına bakarak bir suç işlenmişse bu suça karışan, işleyen kişilere ulaşma noktasında bir teknik çalışma yapıyor. Hadise budur. Yeni bir suç türü ihdas etmeye gerek yok. Ama yasalarımızda mevcut ihdas edilmiş yeni suç tipleri var. Bu suçu işlemiş olanlara erişimin önünde bir engel varsa bu engeli kaldırmaya çalışmak da parlamentonun görevidir."

- Çözüm süreci

Gazetecilerin çözüm süreciyle ilgili sorularını da yanıtlayan Ergin, sürecin devam ettiğini, bu anlamda bir problem olmadığını dile getirdi.

Çözüm sürecinin, Türkiye'nin önemli sorunlarından bir tanesini aşma noktasında çok kıymet atfedilmesi gereken bir çalışma olduğunu vurgulayan Ergin, sürecin ülkenin sosyal barışını, bütünlüğünü ve kardeşliğini yakından ilgilendiren bir çalışma zinciri olduğunu anlattı.

Şuana kadar süreçle ilgili bir sıkıntı oluşmadığını aktaran Ergin, şöyle devam etti:

"Hedefimiz, bundan sonra kalıcı olarak bu huzur ortamının devam ettirilmesidir. Birlikte, bir arada yaşama iklimini güçlendirmektir. 75 milyonu geleceğe kol kola, omuz omuza taşıyabilecek altyapıyı kurmaktır. Yapılan çalışmalar bunlardır. Şuanda büyükşehirlerimizden doğuya güneydoğuya turlar düzenliyor insanlarımız, ne kadar güzel. Oralarda gidiyor geziyorlar. Bu iletişim aynı zamanda geçmişten gelen bir arada yaşama anlayışımızı, inancımızı ve bu inancı geleceğe taşıma yolunda çok önemli gösterge. Bu sürece sahip çıkmamız lazım. Bu ülkeyi sevenler, yavrularımızın geleceğine yatırım yapanlar, bu sürece gözü gibi bakmalıdır."

Reyhanlı'daki bombalı saldırılarla ilgili CHP heyetine yönelik yapılan eleştirilerin hatırlatılması üzerine Bakan Ergin, bu coğrafyada binlerce yıldır sürdürülen iklimi devam ettirmek adına herkesin sorumlu adımlar atması gerektiğine işaret etti.

Ergin, herkesin söylediği sözü süzerek, düşünerek söylemesi, attığı adımları düşünerek atması gerektiğini belirterek, "Bu coğrafyada yaşayan kardeşlerime, hemşehrilerime bunu belirtmek istiyorum. Bizden sonra çocuklarımız da burada yaşayacaklar ve bu güzellikleri bütün bölge insanına hissettirmek bu lezzetten herkesin istifade etmesini sağlamak dururken farklı ve yanlış alanlara toplumu sevk edecek adımlardan kaçınmaya ihtiyaç var" diye konuştu.

Bingöl'deki cinsel istismar iddialarına da değinen Ergin, mahkeme kararlarına karşı her zaman itiraz yapılabileceğini, üst mahkemelerin bu kararların doğruluğunu denetlediğini hatırlattı.

Yargının kendi içerisinde bir işleyiş mekanizması olduğunu kaydeden Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Soruşturmalarda, kovuşturmalarda yapılan işlemlere karşı hep itiraz yolu açıktır. Kararlara karşı temyiz yolu açıktır. Bütün bunlar sistemin kendi içerisinde barındırdığı sigortalardır. O açıdan zaman zaman ilk derece mahkemelerden ve savcılıklardan neşet eden birtakım sonuçlar vatandaşlarımızı tedirgin etmesin. Bunlara karşı eğer doğru olmadığı düşünceniz var ise her zaman için itiraz, temyiz noktaları var. Bir yanlışlık varsa da bunların düzeltilmesi imkanı var. Olayın tarafları ki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız müdahil olma durumundadır. Onlar kendileri açısından yapmaları gereken müdahaleleri yapacaklardır. Mağdur müştekilerin yapacağı birtakım müdahaleler söz konusu olabilir. Bütün bunlar karşısında mekanizmanın kendini kontrol noktaları var. Sistem bir bütün olarak kendi içerisinde varsa eksikler, yanlışları telafi edecektir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber