Bilgi Edinme Hakkı bürokrasiye ve mevzuata takıldı

Haber Giriş : 30 Ocak 2006 08:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bilgi Edinme Hakkı yine mevzuat ve bürokrasiye takıldı. Radikal, yazar Orhan Pamuk hakkındaki dava düşmeden önce, aralık ayında, düşünce suçlarıyla ilgili genel ve güncel haber vermek amacıyla Adalet Bakanlığı'na başvurdu.

Bilgi Edinme Hakkı Yasası'na atıf yapılan başvuruda, yeni TCK'nın yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2005'ten sonra, düşünce suçlarıyla ilgili 301 (Türklüğü, devlet organlarını aşağılama), 21 (halkı suç işlemeye tahrik) ve 305 (Temel milli yararlara hakaret) başta olmak üzere çok tartışılan maddelere dayanılarak kaç kişi hakkında kaç inceleme-soruşturma yapıldığı, kaç dava açıldığı, kaç kişiye beraat ya da ceza veya takipsizlik verildiği, Yargıtay'dan geçen kaç karar olduğuna yanıt istendi.

Başvuruyla ilgili ilk gariplik, aynı soruların bakanlığın iki ayrı dairesine gönderildiğinin ortaya çıkması oldu. Gazeteye ilk yanıt veren Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'ydü. 3 Ocak 2005 tarihli ve daire başkanı hâkim Muharrem Songur imzalı yanıt şöyle:
"23 Aralık 2005 tarihli dilekçeniz incelenmiş olup, genel müdürlüğümüzce yıllık bazda ağır ceza merkezlerine göre istatistiki anket formları ile toplanıp derlenen ve değerlendirilen adalet istatistikleri www. adli-sicil.gov.tr sayfamızda yayımlanmaktadır. Bilgi edinilmesini rica ederim."

Aynı soruya bakanlık Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nden bakan adına hâkim Ramazan Kaya imzasıyla gönderilen diğer yanıtta ise şunlar kaydedildi: "Bilgi Edinme Hakkı Kanunu 7/2. fıkrasında 'Kurum kuruluşlar, ayrı ve özel bir çalışma, araştırma inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bilgi ve belge için yapılacak başvurulara olumsuz yanıt verebilirler' hükmü yer almaktadır. Bu nedenle ayrı ve özel bir çalışma neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgiye yönelik başvurunuza cevap verilememiştir. Bu işleme karşı 15 gün içinde Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'na itiraz edilebilirsiniz."

Öncelikle Adli Sicil'in yanıtı bir eksik anlamayı gösteriyor. Çünkü istenen bilgi yıllık değil yaklaşık altı aylık davaların sayısıyla ilgiliydi. Dolayısıyla bakanlığın internet sayfasında yoktu. Yanıta göre, yaklaşık iki yıl geçmeden (bir yıl da istatistik yayımı için geçen süre) bir suçtan kaç dava açıldığını öğrenmek mümkün değildi.
Oysa, bakanlık daha bir hafta önce genelge yayımlamış ve teşkilatından basın yoluyla işlenen suçlarla ilgili bilgilerin her ay düzenli olarak bakanlığa gönderilmesi istenmişti. Genelgede bu istatistiklerin AB'ye de gönderileceğine vurgu yapılıyordu. Ceza işlerinin ise soruyu daha ciddiye aldığı görülmekle birlikte, yanıtı istenen soruların belirtildiği gibi günlerce çalışmayı gerektirecek hacimde olmadığı için doyurucu değildi. Bakanlık bilgi vermeyince de, düşünceyle ilgili kaç soruşturma, dava, beraat, takipsizlik, sanık ve hükümlü bulunduğu konusunda sağlıklı bir rakam vermek de olanaksız hale geldi.

radikal

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber