Rüşvet yoksa, iş yok - 'Bahşiş nerede lan'

Haber Giriş : 02 Mart 2006 07:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kapıkule Gümrük Kapısı'ndaki rüşvet operasyonunun adli soruşturması tamamlandı. Savcı Mahmut Kaan Yüksel 51 sayfalık iddianamesinde, free-shoplar aracılığıyla içki ve sigara kaçakçılığı yapanların bu şüphelilerle organizasyon içinde olduğunu yazdı.

İddianamede, gümrük muhafaza kısım amiri Zeki Bolatçı, gümrük muhafaza kısım amirvekilleri Erol Çuna, Muhittin Yıldırım, Şevket Kıyaran, gümrük muhafaza memuru Cemil Ateş, gümrük muayene memurları Nihat Demir ve Münür Nuray'ın örgütün liderleri oldukları, sanıkların malvarlıklarının araştırılması yönünde ve denetim görevini ihmal edenler hakkındaki soruşturmanın sürdüğü belirtildi.

Zincirleme suç

Yüksel, görevlilerin, rüşvet rayicini ödemek istemeyen kişiler üzerinde hakaret, tehdit ve ısrar ile baskı kurarak görevini kötüye kullanarak zorla para aldığını, zincirleme olarak suç işlediklerini iddia etti. İfadesi alınan tanıklar, para vermediği takdirde araçlarının X-Ray cihazına yollanmayla tehdit edildiğini, sonra da yükün boşaltıldığını ve yüksek paralar ödememek için para verdiklerini anlatıyor. İddianamede, görevlilerin birbirine rüşvet paralarını nasıl paylaştıklarını sorduğu, kaça bölmeleri konusunda fikir alışverişinde bulunduğu, birbirlerini, 'Say da ona göre al' diye uyardığı yazıldı.

Yasadışı yol tarifi

Savcı Yüksel'in, 'çoğu tereddüde yer bırakmayacak şekilde açık, net, sesli' dediği 5 bin 592 rüşvet görüntüsünden bazı enstantaneler:

Kaçakçılar aralarında, muayene ve muhafaza memurlarının nöbet saatlerini kontrol ve takip ediyor, geçiş saatlerini buna göre ayarlıyor, memur kim olursa olsun 10-20 hatta 250 avro veriyor.

Görevliler aldıkları rüşveti başka kişileri aracı kullanarak yakınlarına havale ediyor, gümrük idaresi ile mevzuata aykırı davrandığı için sorun yaşayanlara gayriresmi yollar konusunda yol gösteriyor.

Bir muayene memuru free-shop yöneticisiyle konuşurken 'Biliyorsun, senin işyerini kendi dükkânım gibi görüyorum' diyor.

Hayali ihracat kapsamında olduğu düşünülen ve yükten fazla kesilen faturalar onaylanıyor.

Gümrükçüler, kaçakçıların nasıl çalıştığını ayrıntılı biliyor.

Toplanan 'nöbet hasılatı' olarak adlandırılan rüşveti, o geceki vardiya amiri veya kıdemli memur alıyor, sayıp masrafı düştükten sonra kalanı gece nöbet tutan memurlar arasında pay ediyor.

Kapıkule'de görevli muayene memuru Gaziantep'teki arkadaşını yanına getirmek için torpil yapıyor ve 'Edirne'de üç ay kalsan sana yeter, düzlüğe çıkarsın' diyor.

Muhafaza memuru Ahmet Sağır, pasaport içinde verilen parayı az bulup 'Daha ver' diye işaret yapıyor, arkadaşı Şevket Kayıran ile "Parayı sayacağım, belki yanlış yapıyorlar" diyerek bölüşümün adil olup olmadığını tartışıyor.

Cantekin Kızılırmak, kendine 1 milyon lira veren sürücüye, "Bir milyona olur mu" diye çıkışıyor.

Bozuk telefon fırçası

Memur daha önceden kendisine cep telefonu veren yolcuyu bir başka gelişinde "Ulan bir telefon verdin var ya, içine ettin, 7, 8, 9 tuşları çalışmıyor" diye azarlıyor.

Gümrük muhafaza kısım amiri Erol Çuna, nöbette toplanan pa-raları teslim alıp tasnif ediyor, masrafı düşüp personele paylaştırıyor, memurlara işlemleri nasıl yapacakları konusunda talimatlar veriyor, uyarıyor: Para alırken dikkatli olun, arabaların plakalarını kaydeden kameralara dikkat edin, gerekirse yolcuyu içeri çağırıp alın.

Sökül paraları

Kaçakçılık İstihbarat Müdürlüğü'nde muhafaza memuru Hilmi Şarlayan kontrol noktasındaki arkadaşlarının yanına giderek, 'Sökül paraları' diye para istiyor.

Gümrük muhafaza memuru İsmail Ünsal, triptik belgesi veren şoföre 'Bunun içi nerede lan, money money' diyerek para istiyor, sonra da yolcuyu 'Ulan oğlum hepiniz üçkâğıtçısınız' diye azarlıyor.

Mahmut Yıldırım, bir pasaportun içini boş görünce 'Amme hizmeti yapmıyoruz' diyor.

Görevli cebinden çıkardığı paraları 14 dakika boyunca sayıyor.

Gümrük muhafaza memuru Sümmani Aksoy, yolcu ile rüşvet pazarlığı yapıyor, bir yolcu 'Param yok' deyince az bulduğu parayı buruşturarak suratına atıyor.

Gümrük muhafaza memuru Şevket Kayıran, 'Kontrol 5, muayene 10' dedikten sonra, 'Sana bak bir tane korum, ver' diye yolcuları zorluyor, parayı alınca 'Siftah senden bereket Allah'tan' diyor.

Cengiz S. Kondu, yolcunun evraklarını kontrol ettikten sonra 'Cezan var, ödemezsen karşı tarafa mal yok' diyerek gönderip, para getirdikten sonra işlem yapıyor.

Gümrük muayene memuru Gürcan Akkoç, muhafaza memuru Halil İbrahim Karaböklü ile konuşurken, 'Masraflara çok para ayrılıyor, birileri gideri yüksek gösteriyor, altı kişiyken payımıza düşen para ile üçken düşen aynı, otobüsten bir kere 400 dolar, bir kere 200 avro geldi' diye sitem ediyor.

'Bahşiş nerede lan'

Gümrük muhafaza memuru Levent Sopakoymaz, arkadaşı memur Ertan Türe ile konuşurken '300'er milyon paylaştık' diyor.

Türe paraları sayarken, Yusuf Sağlık 'Niye altıya bölelim, böl üçe' diye paylaşıma itiraz ediyor.

Görevliler, yolcuları sürekli, 'Beş koy, bu ne lan, mesai nerede, bahşiş nerede' diye zorluyor.

Memur Nuri Esen, şoförden para istiyor, bozuk olmayınca verdiği büyük parayı arkadaşına bozdurup üstünü veriyor.

Gümrükçüler kaçak eşya araştırmadan belli bir rayiçle işleri yapıyor, kaçakçılar rayici ödeyerek kontrolsüz giriş-çıkış yapıyor.

radikal

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber