Büyükanıt'a 'örgüt kurmak', 'sahte belge düzenlemek' ve 'görevi kötüye kullanmak' suçlaması

Haber Giriş : 06 Mart 2006 07:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın iddianamesinde, Orgeneral Yaşar Büyükanıt için 'örgüt kurmak', 'sahte belge düzenlemek' ve 'görevi kötüye kullanmak'tan da soruşturma yürütülmesi istendi

Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında hazırladığı çete iddianamesinin ardından, Şemdinli iddianamesiyle de tartışma yarattı.

Sarıkaya'nın, "adil yargılamayı etkilemeye" çalıştığını öne sürdüğü Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ı "örgüt kurmak", "sahte belge düzenlemek" ve "görevi kötüye kullanmak"la da suçladığı ortaya çıktı.

Sarıkaya, söz konusu eylemleri 1997-2000 yılları arasında gerçekleştirdiği iddia edilen Büyükanıt'la o dönemde emrinde çalışan görevliler hakkında işlem yapılması için dosyayı Genelkurmay Başsavcılığı'na göndermek üzere ayırdı.

Savcı Sarıkaya'nın, bombalı saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen astsubaylardan Ali Kaya için "Tanırım, iyi çocuktur" diyen Orgeneral Büyükanıt'ın, "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçunu işlediğini öne sürüp dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı'na göndermesi dünkü Milliyet'in manşetinden duyurulmuştu.

İşadamının ifadeleri
Alınan bilgilere göre, Sarıkaya, Büyükanıt hakkında "örgüt kurmak", "sahte belge düzenlemek", "görevi kötüye kullanmak" suçlarından da soruşturma yürütülmesini istedi.

İddianamede, "Diyarbakırlı işadamı Mehmet Ali Altındağ'ın ifadeleri doğrultusunda, Büyükanıt ile o dönemde komutası altında çalışan yetkililer hakkında örgüt kurmak, görevi kötüye kullanmak ve sahte belge düzenlemek suçlarından" dosyanın görevsizlik kararıyla Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderileceği belirtildi.

Özkök'ün izni gerekiyor
Genelkurmay Askeri Başsavcılığı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün soruşturma izni vermesi halinde Büyükanıt hakkında sözü edilen 4 suçlamayla ilgili soruşturma başlatacak.
Altındağ, Büyükanıt'ın suçlanmasına neden olan ifadelerinde, Astsubay Ali Kaya'nın bölgede "Mutkili Ali" olarak bilindiğini belirterek, şu iddiaları öne sürmüştü:

350 bin dolar bağış
"Kaya, benim PKK'ya 350 bin dolar bağış yaptığımı gösteren sahte belgeler hazırlayarak gözaltına alınmamı sağladı. Bu dönemde oğlum ve arkadaşı trafik kazasında öldü. Dönemin DGM başsavcısı, işadamı Ali İhsan Kaya, iki PKK itirafçısı, Kolordu Komutanlığı Kurmay Başkanı ile kıdemli bir albay, bir binbaşı ve bir yüzbaşıdan oluşan bir çete vardı. 1997-2000 yıllarında 7. Kolordu Komutanı olan Büyükanıt da bunları bilmektedir."

Savcı Ferhat Sarıkaya tanıdık çıktı

Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın ismi, Şemdinli iddianamesinden önce, "yargıyı siyasallaştırdığı, güdümlü soruşturma yürüttüğü" eleştirilerine hedef olduğu Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında açtığı davayla gündeme geldi. Soruşturma sürerken kaçma ihtimali bulunmamasına karşın tutuklanan Aşkın, görev süresinden önce yapılan ihaleler nedeniyle yolsuzlukla suçlandı. Güvenlik birimlerinden gelen ve kendi isminin bile "solcu" olarak kaydedildiği istihbarat raporlarını kasasında sakladığı için 418 kişiyi fişlemekle suçlandığı iddianamede Aşkın hakkında 3 bin yılın üzerinde hapis cezası istendi.

Hangi çıkarlar?
İddianame, ana suçlama "çıkar amaçlı çete kurmak" olmasına rağmen "hangi çıkarların elde edildiğini içermediği" gerekçesiyle de eleştirildi. Sarıkaya'nın, Rektör Yücel Aşkın'la aralarında husumet bulunduğu bilinen öğretim üyelerini bilirkişi olarak ataması da savcılığın taraflı hareket ettiği savlarına neden oldu. İddianamenin ana dayanaklarından birisi olan "Hazine zararı" savına karşın Hazine'nin uzun bir süre müdahil olmadığı da ortaya çıkmıştı.

İddianameden satırbaşları

Savcı Sarıkaya'ya göre 9 Kasım patlamasının zanlılarının amacı, "merkezdeki yönetim elitinin gücünü korumak ve kaos yaratıp AB sürecini baltalamaya çalışmak"

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Şemdinli iddianamesinde tutuklu astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş'in müebbet hapisle cezalandırılmaları istendi.
İddianamede, Hakkâri İl Jandarma Alay Komutanı Erhan Kubat'ın istihbarat amaçlı görevlendirdiği astsubayların Şemdinli'de Umut Kitabevi'ne yönelik bombalı saldırı düzenlemek üzere anlaştıkları belirtildi.

İddianamede, sanıkların saldırı saatinde kendi aralarında telefonla konuşmalar yaptıklarının saptandığı vurgulandı. Sanıkların bu saptamaya rağmen patlama sırasında araçta bulunduklarını söylediklerine dikkat çekilen iddianamede, "yan yana bulunan kişilerin telefonla konuşmayacakları" ifade edildi ve saldırıdan astsubaylar sorumlu tutuldu.

İddianamede, bölgede ağustos ayından bu yana 18 patlama olduğu ifade edilirken, Şemdinli emniyet görevlilerinin ifadelerinden alıntılar yapılarak, patlamaların PKK'nın üstlendiği 2'si dışındakilerin "şüphe uyandırıcı" olduğu anlatıldı. "Astsubayların örgüt yapısının amaçlarının" şunlar olduğu öne sürüldü:

Kültürel kimliğin üzerine inşa edilen siyasi kimliğin duyarlı hale getirilmesi. Böylece toplumun rahatlıkla eyleme çekilebileceği ortamın sağlanması.
Birinci halde duyarlı gelecek siyasi kimliğin tehdit algısı gerçekte olduğundan daha fazla abartılarak devletin şiddetli önlemlere başvurmasının yolunun açılması. Bölgedeki idari sisteme olağanüstü yöntem amaçlarının hâkim olmasının sağlanması.

Birinci ve ikinci halde bölgedeki güvenlik kaosunun siyasi otorite üzerinde baskı unsuru olarak kullanılmasının yolunun açılması.
Bütün bu sayılanların üzerine Türkiye'nin temel politik yöntemlerinin, (modernlik projesi, AB süreci) akamete uğratılması ve merkezdeki siyasi bürokratik yönetim elitinin güç ve yerlerinin muhafaza edilmesi.

Savcı Sarıkaya'nın iddianamesinde, astsubayların oluşturduğu yapı için "Olayların gelişimi ve olup bitenlere bakıldığında iç içe halkalardan oluşan bir zincirleme reaksiyon mekanizmasının, yasadışı yapılanmanın, medyada ifade edildiği şekliyle çetenin kurulduğu anlaşılmaktadır" denildi.

Perde arkası gizli
Basına yansıyan yakınmalardan, bu tür yapılanmalarda perde arkasındaki isimlerin gizli kaldığının anlaşıldığının anlatıldığı iddianamede, şöyle denildi: "Var ise bu tür yapılanmaların ortaya çıkarılması gerekmektedir. Bu nedenle perde arkasındakilerin de deşifre edilmesi devletin bekası açısından elzemdir."

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber