Danıştay'dan 'içkili yer bölgesi tespiti' genelgesine iptal

Haber Giriş : 01 Nisan 2006 11:13, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Danıştay, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'nün 10 Ekim 2005'te yayımladığı, "içkili yer bölgesi tespiti"ne ilişkin genelgenin yürütmesini durdurdu.

Danıştay 8. Dairesi, Ankara Barosu Başkanlığı'nın genelgenin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açtığı davada, oyçokluğuyla yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Daire'nin kararında, Bakanlar Kurulu kararıyla 10 Ağustos 2005'te çıkarılan İşyeri Açma ve Ruhsatlarına Dair Yönetmelik'te "içkili yer bölgesi" tanımının yapıldığı ve içkili yer bölgesinin, mülki idare amirinin görüşü doğrultusunda, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediye meclisi, bu sınırlar dışında il genel meclisi tarafından tespit edileceği, bu bölge dışında içkili yer açılamayacağının belirtildiği hatırlatıldı.

Kararda, içkili yer bölgesi tespit edilemeyecek yerler yasal düzenlemelerde açıkça sayılmışken, dava konusu genelgeyle "konut ve yerleşim alanlarında, konutlardan ayrılmış, özel olarak bu şekilde faaliyet gösteren işletmelere tahsis edilmiş, alt yapısı, ulaşım hizmetleri buna göre yapılmış ayrı bir bölgede" tanımları yapılarak, üst hukuk normu olan yönetmelikte sayılmayan kısıtlamalara yer verildiği ve içkili yer bölgesi konusunda yeni kısıtlamalar getirildiğinin görüldüğü vurgulandı.

Genelgeyle ihdas edilmiş bu kısıtlamalara, yönetmelikte yer verilmediğine işaret edilen kararda, "Bu nedenle genelgede, üst hukuk normuna uygunluk bulunmadığı gibi, getirilen bu kısıtlamalarla içkili yer bölgelerinin tecrit anlamında şehir yaşamının dışına itilmesi sonucu çıkarılabileceğinden içerik yönünden de hukuka uygunluk bulunmamaktadır" denildi.

Kararda, İçişleri Bakanlığı'nın savunmasında, genelgenin umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılmasının, kanun değişikliğiyle belediye ve il özel idarelerine devredilmesi, dolayısıyla uygulayıcılarının değişmesi nedeniyle mevzuatın ne şekilde uygulanacağına açıklık getirilmek üzere çıkarıldığının belirtildiği kaydedildi.

Kararda, "Bu belirtilmiş ise de genelgede üst hukuk normlarında yer almayan kısıtlamalara yer verilerek bu normları aşan hükümler getirilmesinin genel anlamda kısıtlamaların genişletilmesi veya genişletilebileceği varsayılarak belediyelerin ve il özel idarelerinin buna doğru yönlendirilmesinin söz konusu olması karşısında genelgeyle hedeflenen amacın dışına çıkıldığı görüldüğünden bu iddiaya itibar edilmemiştir" denildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber