Öğrenci evleri tartışmasında gerçek ne?

Öğrenci evlerinin denetlenmesinin, özel yaşama müdahale olarak gösterilmesi gerçeği yansıtmıyor. Öğrencilerin birlikte kiralayıp kaldığı evlerin denetlenmesi söz konusu değil. Asıl sorun, hiçbir yasal dayanağı olmadan işletilen "apart evler".

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 08 Kasım 2013 07:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Öğrenci evleri tartışmasında gerçek ne?

Başbakan Erdoğan'ın gündeme taşıdığı öğrenci evlerinin, yurt yönetmeliğindeki zor şartları yerine getirmek istemeyen işletmecilerin uyanıklığı olduğu ortaya çıktı. Ticarethaneye dönüştürülen öğrenci evi veya apart adı altındaki mini yurtların hiçbir resmiyeti bulunmuyor. Öğrenci evi işletenler, su, elektrik, doğalgaz gibi kiracının üstüne olması gereken tesisatları ya bir öğrencinin üzerine devrediyor ya da sorumluluğu tamamen kendisi alıyor.

YASADIŞI TİCARETHANE HÜKMÜNDE

Özel yurtlar yönetmeliğinde yer alan sorumlulukların hiç birisi öğrenci evlerinde bulunmuyor. Öğrenci evi veya apart olarak nitelendirilen yerlerin gayri resmi ticarethanelere dönüştüğünü anlatan öğrenci yurtları konusunda saha araştırmaları bulunan gazeteci Ali Öztürk, 'Ticarethaneye dönüşmüş olan öğrenci evleri ve apartlar hiçbir yasal dayanağı olmadan tamamen kanun dışı işletmeler haline dönüştü. Aynı ev çok sayıda öğrenciye kiralanarak gayri resmi ticaret yapılıyor. Bu gibi yerlerin işletmecileri tüm resmi işlemler ve masraflardan kaçınıyor' diye konuştu. Yurtlardaki öğrencilerin yurda alınmaları, çıkartılmaları ve bütün sosyal hakları devlet tarafından belirlenmiş ve yasal düzenlemeler ile koruma altına alındığına dikkat çeken Öztürk, 'Özel yurt sahiplerinin yasaların dışında hiçbir yaptırımı ve karar yetkisi yoktur. Öğrenci evleri ve apart ismi verilen yerler ise yurt statüsünün dışında ticarethaneye dönüşmüş yasadışı barınma yerleridir. Öğrenciler bu yasadışı yurtlarda istedikleri gibi hareket edebiliyorlar. Kayıtsız olarak barınabiliyorlar. Bu nedenle devlet tarafından kanuni sorumluluğa alınmalıdır' şeklinde konuştu.

KALANLAR VALİLİĞE BİLDİRİLMELİ

Devletin özel yurt sahiplerini serbest bırakmadığına işaret eden Öztürk, kendilerinin kanunla sorumlu hale getirildiğini ifade ederek, 'Yurt sorumluları öğrencilerin bütün kimlik bilgilerine belediye ve valiliğe bildirmek zorunda. Özel yurtlarda dahil, bütün yurtlarda öğrencilerin sosyal haklarından, can ve mal güvenliğinden önce devlet sonra yurt sahipleri sorumludur. Apart ve öğrenci evi açanlar bu sorumluluklardan kaçarak resmi olmayan paralar kazanıyor ve ticaret yapıyorlar' şeklinde konuştu.

Yönetmelikten kaçıyorlar

Öğrenci yurtları konusunda saha araştırmaları bulunan gazeteci Ali Öztürk, 'Bir şahsın aynı evi birden fazla öğrenciye farklı farklı kiralaması tamamen gayri resmidir. Bunun işlevi yurt sistemidir fakat içeriği yasadışı olan öğrenci evidir. Bir binaya 50 tane öğrenci yerleştiriyorlar adına öğrenci evi diyorlar ve yurtlara uygulanan bütün kanuni düzenlemelerden kaçıyorlar' açıklamalarında bulundu. Başbakan Erdoğan'ın sözlerine dikkat çeken Öztürk, 'Kanunlar dışında yurt gibi apart ve öğrenci evlerinin kanunsuz olması nedeniyle denetim altına alınması gerekir' dedi. Öğrenci evlerinin yurt formatında kullanıldığına işaret eden AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, buraların devlet gözetiminde olması gerektiğine işaret etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber