Kızılay Genel Başkanı: Kan ticareti bitti

Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar: 'Artık radyolardan kan anonsları duymuyoruz elinde kan torbası ile koşturanları görmüyoruz.'

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 03 Şubat 2014 09:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kızılay Genel Başkanı: Kan ticareti bitti

Türkiye'nin kan ihtiyacının % 85'ini karşılayan Kızılay'ın Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, kan bağışında istenen seviyeye henüz ulaşılamadığını bunda da en önemli sebebin toplumsal hurafeler olduğunu söyledi. Kızılay'ın 2005 yılında çıkan bir kanunla "Güvenli Kan Temini" programı kapsamında ülkemizde kan toplamaya yetkili tek kuruluş olduğunu hatırlatan Akar, özellikle kadınların kan vermekten çekindiklerini belirtti. Akar, toplanan kanların sadece % 10'unun kadın vericilerden alındığını söyledi. Türkiye genelinde 16 Bölge Kan Merkezi, 62 kan bağış merkezi ve mobil kan bağışı araçlarıyla aralıksız kan bağışı topladıklarını söyleyen Akar, "2013 yılında bir önceki yıla oranla % 12'lik bir artışla 1 milyon 640 bin 881 ünite kan topladık. Ulusal Güvenli Kan Temini Programı'nın hedefi yılda 2 milyon 100 bin ünite kan toplamaktır. Bu hedefe 2015 yılında ulaşacağımızı umuyorum" dedi.Türk Kızılayı'nın kurumla protokol yapan hastanelerin kanlarını daha evvel rezervasyon yaptırmak şartıyla eksiksiz karşıladığını söyleyen Ahmet Lütfi Akar, "Türkiye'de 1500 hastaneden 1450'sinin kan ihtiyacını Kızılay karşılıyor" dedi. Planlı ameliyatlar için hastanelerden MEDULA sistemi üzerinden Kızılay'a kan rezervasyonu yapıldığını söyleyen Akar, Planlı ameliyat yapan hiçbir sağlık kurumunun kan isteğini geri çevirmiyoruz. Ani gelişen veya taze kan gereken ameliyatlar ve trafik kazaları gibi acil durumlar dışında hiçbir hastanenin hasta yakınından kan istemesi doğru değil. Şikayet edilmelidir" diye konuştu. Kan vermenin bir insanın diğer bir insana yaptığı en büyük iyilik olduğunu söyleyen Akar, "Kan Allah rızası için verilir. Çünkü kan veren kişi hayatını kurtardığı kişiyi hiçbir zaman tanımaz. Ayrıca helal kan ya da haram kan diye bir şey olmaz" dedi.

Kızılay'a kan donörü için aday olmuş 4 milyon 500 bin kişiye ait bilgilerin depolandığı bir veri tabanına sahip olduklarını söyleyen Akar, "TC kimlik numarasıyla girdiğimiz zaman kişilere ait bilgileri görebiliyoruz. Herhangi bir yerde kan bağışı yaptıysanız ve herhangi bir sebeple reddedildiyseniz bu durum kayıtlarımızda görünüyor. Örneğin hepatit B testiniz pozitif çıktıysa size ret koyuyoruz" dedi. Akar, 2013 yılı içinde 1 milyon 640 bin 881 bağıştan 303 bin 429'un reddedildiğini de sözlerine ekledi.

Sağlık Bakanlığı'nın gerçekleştireceği TÜRKÖK Projesi içindeki "Kemik İliği Bankası"na gönüllü bağışçı bulma görevini de Kızılay üstlenmiş durumda. Protokolü yapılan proje 2 ay içinde hayata geçirilecek. 12 Bölge Kan Merkezi'nde Gönüllü Verici Merkezi kurulacağını söyleyen Akar, "Kızılay, gönüllü verici adaylarının kazanımı, sisteme veri girişlerinin yapılması ve doku tiplemesi yapılacak ilk numunelerin toplanmasından sorumlu olacak" dedi. Akar, bu proje sayesinde kemik iliğine ihtiyaç duyan hastaların tedavisinin çok daha kolay yapılabileceğini söyledi.

UZAY ÜSSÜ GİBİ LABORATUVAR

Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezi'ndeki laboratuvarda, kan tarama testlerini yapan cihazlar, Sağlık Bakanlığı'nın yeni uygulamaya başladığı modele uygun olarak kiralama metoduyla alınıyor. Bu ihaleler 2 yılda bir yenilenerek, teknolojinin yakından takip edilmesi sağlanıyor.

Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezi'ndeki laboratuvar, sağlıkta Amerikan standartlarının göstergesi olan JCI kalite belgesine sahip...

KANLAR TESTTEN GEÇİYOR

Tek tek inceleniyor güvenle alabilirsiniz

Her bir ünite kan, modern cihazlarla donatılmış laboratuvarda kontrolü yapıldıktan sonra ihtiyaç sahibi hastaneye, ısı kontrollü özel araçlarla sevk ediliyor.

İstanbul'dan Edirne'ye kadar toplanan kanların işlendiği Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezi, Kızılay'ın Türkiye çapındaki 16 Bölge Kan Merkezi'nden biri. Bu merkeze her gün İstanbul ve çevresinden toplanan yaklaşık 500-1000 ünite kan geliyor ve işleniyor. Kanlar, burada işlendikten sonra ihtiyaç sahibi olan hastanelere, ısı kontrollü özel araçlarla sevk ediliyor. Her gün saat 12.00 ve 18.00'de olmak üzere günde iki defa rutin kan sevkiyatı yaptıklarını söyleyen Kuzey Marmara Kan Merkezi Bölge Müdürü Uzm. Dr. İlhan Birinci, bunun dışında acil durumlarda isteğe göre kan çıkışının yapıldığını ifade etti. Son derece modern cihazlarla donatılmış laboratuvarlarında alınan her bir ünite kanın tek tek kontrolünün yapıldığını vurgulayan Dr. Birinci, "Gelen kanlar önce otomasyon sistemine kaydedilir. Sonra trombosit, plazma ve eritrosit olmak üzere üç bileşenine ayrılır. Trombositler -80 derecede şoklanır. Daha sonra da AİDS, Hepatit B, Hepatit C ve Frengi yönünden testleri yapılır. Kan grubu doğrulanır ve dağıtım birimine aktarılır" dedi. 18-65 yaş arası erkek veya kadın bütün sağlıklı insanların kan bağışçısı olabileceğini söyleyen Birinci, "Erkekler yılda 4 defa, kadınlar yılda 3 defa kan verebilirler. Yeniden kan verebilmek için kan bağışının üzerinden en az 4 hafta geçmesi gereklidir" dedi.

Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, kan verenlerle yakından ilgileniyor.

KOŞUŞTURMA BİTTİ

Radyolardan kan anonsları tarihe karıştı

Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, çok yakında tamamını yurt dışından ithal ettiğimiz kan ilaçlarının Türkiye'de üretilmeye başlanacağı müjdesini verdi. Akar, "Dünyada insan plazmasını işleyerek ilaç elde etme teknolojisine sahip kuruluş sayısı sınırlıdır. Yeteri kadar kan toplanamadığı için bugüne kadar Türkiye'de de böyle bir girişimde bulunmamıştık. Çünkü böyle bir fabrikayı çalıştırabilmek için yılda 500-600 bin litre kana ihtiyaç var. 2015 yılı kan toplama hedeflerimizi tutturduğumuzda fabrika için gerekli kanı temin ediyor olacağız. Bu plazma fraksinasyon fabrikasını kurduğumuzda yurt dışına giden yıllık 500 milyon dolarlık bütçe ülkemizde kalacak. İhtiyacımızdan fazla ilaçları da bölgemizdeki ülkelere satmayı hedefliyoruz" dedi. 2005 yılından bu yana kan bağışında yıllarla artan bir grafik çizildiğini söyleyen Akar, "Kan konusunda bir ihtilali gerçekleştirdik. Kan ticaretini ortadan kaldırdık. Artık radyolardan yapılan kan anonslarını duymuyoruz. Bunun yanında bir elinde kan torbası diğer elinde doktor reçetesi, hastane içinde koşuşturan vatandaşları da görmüyoruz. Kan, vatandaşın problemi olmaktan çıktı" dedi.

RÖPORTAJ: Ziyneti Kocabıyık

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber