Yargıdan 'muhtıra' gibi açıklama
Danıştay'a yapılan saldırıyı protesto için Anıtkabir'e yürüyen yüksek yargı organlarının başkan, başsavcı ve üyeleri, Anıtkabir dönüşü Danıştay Başkanlığı'nda buluşarak çok sert bir açıklama yaptı. Danıştay Genel Kurul Salonu'nda medyanın karşısına çıkan Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok ile Danıştay Başsavcısı Zafer Kantarcıoğlu, ortak kaleme aldıkları bildiriyi açıkladı. Bildirinin açıklanması sırasında Danıştay üyeleri de Genel Kurul Salonu'nda hazır bulundu.
SORUMSUZ BEYANLAR
Sumru Çörtoğlu tarafından okunan bildiride, Danıştay 2'nci Dairesi'ne yönelik saldırının, laik cumhuriyeti hedef aldığı ifade edildi. Bildiride, yargının dünden daha kararlı bir şekilde görevinin başında olduğu da belirtilerek, 'Yargı dışında da, laik demokratik devlet düzenini korumakla yükümlü olanlara bu görevlerini tekrar hatırlatıyoruz' denildi.
Bazı siyasilerin ve basın organlarının, laiklik konusunda verilen yargı kararlarına yönelik, sorumsuzca beyanlar verdiğinin hatırlatıdığı açıklamada, bu beyanların Danıştay'da yaşanan saldırıda etkili olduğu vurgulandı. Yargının zirvesinin bu değerlendirmeyle, isim vermeden Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile Vakit Gazetesi'ni suçladığı yorumlarına yolaçtı.
LANETLE KINIYORUZ
Bildirinin açıklanmasından sonra, salonda bulunan Danıştay üyeleri topluca ayağa kalkarak, başkan ve başsavcıları dakikalarca alkışladı. Yüksek yargı organlarının başkan ve başsavcıları tarafından ortak kaleme alınan bildiri özetle şöyle:
'Danıştay yargıçlarına karşı görevlerinin ifası sırasında yapılan menfur, vahim ve cüretkar, hatta katliam girişimi olarak nitelendirilmesi yanlış olmayan saldırıyı, devletimizin varlık nedeni olarak demokratik, laik Cumhuriyet'e yönelmiş bir saldırı olarak kabul ediyor ve bu girişimi şiddetle ve lanetle kınıyoruz.
BİZİ SİNDİREMEZLER
Cumhuriyetimizin temel niteliklerini koruma ve hukuk devleti ilkesini gerçekleştirmek olan yargıya karşı yapılan bu ve benzeri saldırı ve eylemler bizleri sindirmeyecek. Cumhuriyet tarihimizde kara bir sayfa olarak anılacak olan bu saldırı dolayısıyla yargı dışında da laik, demokratik devlet düzenini koruma görevleriyle yükümlü olanlara bu görevlerini tekrar hatırlatıp, bu yolda verilen yargı kararlarına karşı kimi siyasiler ve basın organlarının sorumsuzca beyan, kışkırtma ve tutumlarının ağırlıklı etkisi olduğu gerçeğini de kamuoyunun takdirine sunarız. Türk yargısı Cumhuriyetin kazanımlarını koruma çabasını yılmadan sürdürecektir.'
akşam