Devlet daireleri gücü hâlâ personel çokluğunda görüyor
Çok eleman istihdam edip az iş yapmakla suçlanan kamu
kuruluşları, kötü imajdan kurtulmak için verimlilik testinden geçti. Ancak
sonuçlar istedikleri gibi çıkmadı. Milli Prodüktivite Merkezi'nin tespit ettiği
en büyük sorun istihdamla ilgili. Personelin verimsiz kullanılması, çalışmadan
maaş alma, zaman kaybı ve kaynak israfı kamunun en temel problemleri.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve bazı
bakanlıkların da aralarında bulunduğu 83 kuruluşun verimliliğini ölçen merkezin
kıdemli uzmanı Orhan Pazarcık, kamudaki yönetim anlayışını eleştiriyor. Zaman'ın
sorularını cevaplayan Pazarcık'a göre, bazı bürokratlar ?ne kadar çok personel
çalıştırırsak o kadar büyük görünürüz' düşüncesinde. Bu sebeple her gelen
yönetici, yeni personel almayı planlıyor. Pazarcık'ın gözlemleri, ?devlet
dairesi'nin durumunu gözler önüne seriyor: ?Özel sektör ?sorunlarımızı çözeriz',
kamuyu yönetenler ise ?hükümet çözer' diyor.? Milli Prodüktivite Merkezi Genel
Sekreteri Kerim Ünal da, ekonomik geri kalmışlığın en önemli sebebinin verim
düşüklüğü olduğunu belirtiyor. ?Çok eleman istihdam etmek verimlilik anlamına
gelmiyor.? diyen Ünal, harcanan emeğin karşılığının alınıp alınamadığına bakmak
gerektiğini vurguluyor.
Verimliliği ölçülen kuruluşlar arasında bir dönem ismi yolsuzlukla anılan
Kızılay Derneği ile üreticiye borcunu ödeyemediği için sıkça eleştirilen
Fiskobirlik de yer alıyor. En son verimlilik denetimine tabi tutulan kurum ise
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü. Milli Prodüktivite Merkezi Genel
Sekreteri Kerim Ünal, yaptırım güçleri bulunmadığını ve sonuçları ölçümü
yaptıran kuruma bildirdiklerini söylüyor. Ünal, denetimlerde sıklıkla fazla
personel istihdamıyla karşılaştıklarını vurguluyor. Kamu kurumlarının yanı sıra
birçok özel kuruluş da verimlilik ölçümü için bu alanda görev yapan tek kamu
kurumu olan MPM'ye başvuruyor.
Halihazırda 150'ye yakın kurumu verimlilik denetiminden geçiren Milli
Prodüktivite, personel sayısı sınırlı olduğu için bütün taleplere anında cevap
veremiyor. Ünal'ın verdiği bilgiye göre, kamu kuruluşlarında en fazla rastlanan
verimlilik sorunu atıl istihdam. Hemen hepsinde yüzde 20'lere varan atıl
personel istihdamına rastlandı. Bazı kurumlarda ise bir yandan personel
yetersizliği söz konusuyken diğer yandan mevcut personelin verimsiz kullanıldığı
dikkat çekiyor. Verimsiz kullanılan personelin oranı da toplam istihdamın yüzde
15'i civarında. Zaman kaybı ve gereksiz bürokrasi de başta gelen sorunlardan.
Kıdemli verimlilik uzmanı Orhan Pazarcık, kamu kurumlarındaki sorunların çözümü
için 4 öneride bulunuyor: Yeniden yapılanma, ideal işe ideal adam, eğitim,
motivasyon.
Milli Prodüktivite Merkezi, özellikle Güneydoğu Anadolu'da verimlilik
çalışmalarına ağırlık veriyor. Diyarbakır, Batman, Mardin ve Şanlıurfa'da
başlattığı verimliliği artırma projelerini sürdüren merkez, işletmelerin dış
pazarda rekabet edebilmelerinin altyapısını hazırlamak üzere verimliliklerinin
artırılması, kaynakların etkin kullanımının sağlanması, maliyetleri düşürecek iş
sistemlerinin tasarlanması ve işletmeler arası rekabetin olumlu yönde kanalize
edilmesi için çalışıyor. Merkez, söz konusu 4 ilde danışmanlık hizmetinin yanı
sıra genel katılımlı eğitimler düzenliyor. Ödüllü yarışma ve bilinçlendirme
toplantılarıyla çeşitli kesimlerde verimlilik bilinci oluşturmayı hedefliyor.
Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri de özürlü istihdamı. Yasal olarak 50
işçi çalıştıran kuruluşlarda bir özürlü istihdamı zorunlu. Ancak birçok işletme,
ceza ödemeyi göze alarak özürlü istihdamına yanaşmıyor. Özürlülerin iş hayatına
katılımını sağlamak için harekete geçen Milli Prodüktivite, işletmeler üzerinde
araştırma yapıyor. İşverenlere, hangi işi yapacak engelliye ihtiyaçları olduğunu
soruyor. İstihdam ihtiyaçlarına göre engellilere eğitim verdiklerini anlatan
Ünal, ?İhtiyaç duyulan pozisyonlar için engellileri eğitip, o yönde beceri
kazandırıyoruz. Örneğin şu anda görme engelliler için bir programımız var.
Klavyelerini sesli hale getirip bilgisayar eğitimi veriyoruz. Bu eğitimin
ardından bilgisayarı istediği gibi kullanarak işletmelerin ihtiyacına cevap
verebilecek şekilde donanıma sahip oluyorlar.? şeklinde konuşuyor.
Bize ?kamu ajanısınız' dediler
Milli Prodüktivite Merkezi, işini yaparken çeşitli sorunlar yaşıyor. Verimlilik
denetimlerinin özel sektör tarafından yapıldığı bir ortamda kamu kuruluşu olarak
hizmet vermenin zorluğuna işaret eden Genel Sekreter Ünal, statülerinin
belirsizliğini ise şöyle anlatıyor: ?Ne deveyiz, ne kuş ne de devekuşu. Tanım
belirsizliği olan bir kurum.? Çeşitli sosyal taraflardan yönetici barındıran
kurumun çalışanları SSK'ya bağlı. Ancak İş Kanunu hükümlerine tabi değil.
Kurumun, çalışanlarının statüsünün işçi mi, memur mu olduğunu öğrenmek için
yazdığı yazıya, ?kamu ajanı'sınız cevabı verilmiş. Ünal, bu cevabın, ?kamu adına
görev yapan denetim elemanı' anlamına geldiğini söylüyor. Ancak denetim
görevleri olmadığının da altını çiziyor. ?Burası kavramların fazla karmaşa
halinde olduğu bir kurum.? diyor.
Anneme ?Prodüktivite'yi bir türlü anlatamadım
1965 yılında kurulan Milli Prodüktivite Merkezi'nin en büyük sorunu telaffuzu zor olan ismi. Kerim Ünal, merkeze genel sekreter olarak atandığında prodüktivitenin zor telaffuzu sebebiyle yaşadığı sıkıntıyı şu cümlelerle özetliyor: ?Ben Anadolu çocuğuyum. Annem köylü kadını. Arayıp yeni çalışmaya başladığım kurumu söyledim. Ancak annemin anlaması imkansız. Nerede çalıştığımı ve bu kurumun ne iş yaptığını bir türlü anlatamadım.? Spikerlerin dahi telaffuzda zorlandığı Milli Prodüktivite Merkezi'nin ismini Türkiye Verimlilik Merkezi olarak değiştirmek isteyen kurum, bunun için bir yasa tasarısı taslağı hazırladı. Merkezin yönetiminde TİSK, TOBB, Türk-İş, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, YÖK ve hükümetten temsilci bulunuyor. Bu durumu ?yedi kocalı Hürmüz gibiyiz' diye niteleyen Ünal, ?Yedi ayrı sosyal tarafın yönetiminde bulunduğu yerde kararları hızlı almak ve uygulamaya geçirmek hayli zor. İyi koordine edilebilirse yediveren gül de olur. Ancak yönetimdeki sosyal taraflar doğası gereği birbirine muhalif kuruluşlar. Birinin menfaati diğerinin aleyhine. TOBB ile Türk-İş'i aynı noktada buluşturmakta epeyce zorlanıyoruz.? diyor.
zaman