Çelik'ten engellilere söz!
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bankaların okullardan öğrenci kimlik bilgilerini alarak, borçluların adreslerini tespit etme girişimleriyle ilgili olarak, eğitim kurumlarını yeniden uyardı. Çelik, "Herkes öyle elini kolunu sallayarak gelip okullardan öğrenci listelerini, onların velileriyle ilgili bilgilerini, adres bilgilerini alamaz" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Altındağ'daki Göreneller Görme Engelliler İlköğretim Okulu'nda, ilköğretim çağını geçmiş ve okuma-yazma bilmeyen engellilere yönelik okuma-yazma ve beceri kurslarının açılışı nedeniyle düzenlenen törene katıldı. Çelik burada yaptığı konuşmada, insanların birbirlerinin tamamlayıcısı olduğunu ifade ederek, ''Bu toplumdaki genç-yaşlı, kadın-erkek bütün özürlüler bizim vücudumuzdan birer parçasıdır. Onlara karşı duyarsız olmak, onların eğitimi için gerekli adımları atmamak, onların iş güç sahibi olması için üzerimize düşeni yapmamak, aslında insanlıktan yeteri kadar nasibimizi almadığımız anlamına gelir'' diye konuştu. Çelik, yeni okul projelerinde engelli öğrencilere yönelik her türlü tedbirin alındığını da anlatarak özürlülerin ve ailelerinin yaşadığı sıkıntıları bilen birisi olduğunu kaydetti.
Çelik, ''Benim babam hem gözünden, hem ayağından özürlüdür. Çocukluğundan beri babamın çektiği sıkıntıları gördüm. Bunu hissetmem için tabii ki yakınlarımdan birinin engelli olması gerekmiyor. Her türlü engelliliğin çaresi vardır ama gönülden engelli olmanın çaresi yoktur'' şeklinde konuştu. Çelik, engellilerin en büyük sıkıntılarının ''önlerine konan engeller olduğunu'' vurguladı. İstanbul Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı'na görme engelli birini atadığını kaydeden Çelik, önce bunu herkesin yadırgadığını dile getirerek, ''Ancak sonra baktık ki bu arkadaşımız görenlerden daha iyi çalışıyor'' diye konuştu.
Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı'na da görme engelli Hale Bacakoğlu'nu atadığını ifade eden Çelik, Bacakoğlu ile görme engelli kursiyer Elif Özpolat'ı yanına çağırarak, konuşmasını sürdürdü. ''Televizyon programlarındaki bilgi yarışmalarında hiçbir soruyu ıskalamadan bilen Hale Bacakoğlu, şu anda Milli Eğitim Bakanlığı'nda daire başkanıdır'' diyen Çelik, şöyle konuştu:
"BAŞBAKANIMIZ DA KÖR OLMAMASINA RAĞMEN ÇOCUKLARINI GÖREMİYOR''
"Bizim toplumumuz, görme engelli daire başkanına, görme engelli Milli Eğitim Müdür Yardımcısı'na alışık değil, ama inşallah görme engelli genel müdürler, müsteşar yardımcıları, müsteşarlar göreceksiniz. Burada az önce sergilediği performansıyla Lokman Bey bana ciddi ciddi rakip. Önümüzdeki dönem görme engelli bir Milli Eğitim Bakanı görürseniz, şaşırmayın. Lokman Bey özürlülerle ilgili fahri olarak bana Bakan Yardımcılığı yapıyor. Lokman Bey Boğaziçi Üniversitesi'ni dereceyle bitirebiliyor, çok iyi yabancı dil biliyor. Demek ki eğer kendinize güveniniz olursa, biz bu özgüveni verebilirsek bütün bu yollar açılır."
Görme engelli AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva da engelli insanların bir kenara çekilmesinin doğru olmadığını belirtti. Engelliler için üzülmenin bir işe yaramayacağını vurgulayan Ayva, ''Kör olduğum için üzülmeli miyim diye düşünüyorum? Ben çocuklarımı doğduklarından beri görmedim, ama Sayın Başbakan'ımız da kör olmamasına rağmen çocuklarını göremiyor'' diye konuştu. Yaşadığı bazı olaylardan örnekler veren Ayva, engellilerden bilginin uzağında kalmamalarını istedi. "Bizim neden olmadığımız şeyler için üzülmeyelim" diyen Ayva, tüm imkanlardan yararlanmayı bilmek gerektiğini ifade etti.
Çelik, Antalya'da bir bankanın, borçlusunun adresini tespit etmek için öğrenci bilgilerini aldığı yönündeki bir soru üzerine daha önce bu konuda yaptığı açıklamalarının geçerli olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Bizim herhangi bir İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz veya genel müdürlüğümüz yaptığım açıklamanın dışında bir icraat yapmışsa yanlış yapmıştır. O yanlışın üstüne de gideriz. Özel veya resmi, kişiler kim olursa olsun eğer şu veya bu amaçla bizden bilgi isterse Strateji Geliştirme Başkanlığı'mızdan bunu isteyecek. Hangi amaçla, ne için bu bilgileri istediğini söyleyecek ve bizi tatmin edecek. Eğer bizi tatmin ederse biz bu bilgileri veririz. Çünkü bizim kayıtlı öğrencilerimiz, onların anne ve babaları bizim ailemizin birer parçalarıdır. Bu işin bu anlamda bir mahremiyeti vardır. Herkes öyle elini kolunu sallayarak gelip okullardan öğrenci listelerini, onların velileriyle ilgili bilgilerini, adres bilgilerini alamaz, almamalıdır. Ben burada kötü niyet aramıyorum, ama tekrar altını çizmek istiyorum, Bir nizam ve intizam dairesi içerisinde yapılması gereken şeylerdir. Daha önce yaptığım açıklama geçerlidir."