Türk İmar-Sen'den KESK'e tepki
Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk İmar-Sen Samsun Şube Başkanı Mustafa Çakır, KESK ve bağlı sendikaları eleştirdi.
Çakır, KESK'i ima ederek, hızla üye erozyonuna uğrayarak 2. sıradaki yerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalan KESK'in son zamanlarda Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalarına çamur atarak başarısızlıklarını unutturup gündemi değiştirmeye çalıştığını ileri sürdü. Geçen yıl yapılan toplu görüşmelere atıfta bulunarak Türkiye Kamu-Sen'in "5 YTL sendika tazminatı" kazanımını sanki "sendika aidatı" gibi lanse etmesini anlamakta güçlük çektiklerini ifade eden Çakır, "Asıl amaçları sendikacılık olmayanların sendikacılığın önünü açacak bu olayı anlamamalarını yadırgamamak gerekir. Sendika tazminatının ne demek olduğunu bilmeyenlerin sendika başkanı olmaları düşündürücüdür. Asıl amaçlarının 'Salt yetki' peşinde koşmak olmadığını belirten bu arkadaşlara sormak istiyorum. Yetki almadan nasıl masaya oturmayı düşünüyorsunuz, masaya oturmadan kamu çalışanlarının sorunlarını nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz? Asıl amaçları kamu çalışanlarının sorunlarını çözmek olmayanların yetki peşinde koşmamaları normaldir. Zaten peşinden koşsalar dahi kamu çalışanlarının 'ideolojik sendikalara' yetki vermeyeceklerini 7 Temmuz tarihli resmi gazetedeki rakamlar göstermiştir. 'Biz nerede yanlış yapıyoruz da üyeler hızla bizden uzaklaşıyor' diyecekleri yerde Türkiye Kamu-Sen'e saldırma yoluna gitmektedirler. Milletin milli ve manevi değerlerleriyle sorunu olanlar bu politikalarını gözden geçirmek yerine en iyi bildikleri saldırı ve çamur atma yolunu seçmeleri üzücüdür. 'Güneşin balçıkla sıvandığı' görülmemiştir. Bozuk plak gibi aynı şeylere takılanlara cevap vererek kamuoyunun gündemini işgal etmek istemiyoruz" dedi.
Türkiye Kamu-Sen olarak geçen yıl hükümetle imzaladıkları toplu görüşme metninin mükemmel olduğunu hiçbir zaman iddia etmediklerini kaydeden Çakır, "Belli aralıklarda da kamu çalışanlarının yoksulluk sınırında yaşadıklarını ve enflasyon farklarının ücretlerimize yansıtılması gerektiğini ısrarla belirttik ve belirtmeye devam ediyoruz. Bu taleplerimizi ve '5 YTL sendika tazminatı' olayını herkes anladı ama anlamak istemeyenler bir türlü anlamadı. Bu da sanıyoruz algılama sorunu ile ilgilidir.
4-5 yıldır yetki kaybeden ve erime süreci hızlananların halen oturdukları koltukları işgal etmeleri düşündürücüdür. Demokratlığı kimseye bırakmayanlar başarılı olamayınca görevlerini devam ettirmeleri anlaşılır gibi değildir. 2 seçim kaybeden siyasi liderler gibi sürekli yetki kaybeden sendika liderlerinin de görevlerini bırakmaları demokrasinin gereğidir. Başaramayanlar gitsin, başaracaklar gelsin ve biz de rakipsiz kalmayalım. Kimse oturdukları koltuklara zamkla yapışmamalıdır. Başarısız siyasiler gibi başarısız sendikacılar da demokrasinin gereğini yerine getirmelidir. Şimdi sormak gerekir: Başarısızlıklarınızın üzerini örtmek için mi Türkiye Kamu-sen e saldırıyorsunuz? Biz Türkiye Kamu-Sen olarak bu tür boş ve gündemi değiştirmeye yönelik sözlere cevap verecek zamanımız yok. Ama saldırı ve asılsız suçlamalara da tarafımızdan en sert cevabın verileceğinin bilinmesini istiyoruz. Her türlü baskılara rağmen üye sayısını arttırarak 8 hizmet kolunda yetki alan sendikamız 15 ağustosta başlayacak toplu sözleşmeye hazırlanmaktadır. Üyelerimizden aldığımız yetkimizi her platformda sonuna kadar kullanacağımızın bilinmesini istiyoruz. Eğer ortada bir başarı varsa bu başarı bizim değil bizleri yetkili kılan kamu çalışanlarınındır. Herkes işine baksın, anladığı konularda konuşsun ve sendikacılığı da yetkililere bıraksın" diye konuştu.