Erken doğuma yol açan 5 hastalık
Anne adayları için gebelik süreci geçmek bilmez. Heyecanla, umutla, coşkuyla bazen de endişeyle beklerler minik yavrusunu kucağına alacakları günü. Herhangi bir hastalık başa geldiğinde ise hemen bebeklerine olumsuz bir etkisinin olup olmayacağını düşünürler. Tek dilekleri sağlıkla ve zamanında dünyaya gözlerini açmasıdır. Erken doğum ise annelerin tam anlamıyla korkulu rüyası.
Çoğu zaman hiçbir nedeni olmadan gerçekleşebilen erken doğuma kimi zaman da gripten diş eti rahatsızlıklarına dek bazı hastalıklar neden olabiliyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi ve Bağdat Caddesi Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Belgin Selam, erken doğuma yol açan 5 hastalığı sabah.com.tr'ye anlattı.
1.Genital enfeksiyonlar
Genital enfeksiyonlar ve idrar yolu enfeksiyonlarında salınan maddeler, amniyon zarında direnci azaltarak doğum eylemini başlatabiliyor. Gebelikte anne adaylarının genital enfeksiyon ve idrar yolu enfeksiyonu belirtileri olarak genital akıntı ve idrar yaparken yanma şikayetleri büyük önem taşıyor. Gerekli kültürlerin alınarak sebebe yönelik enfeksiyonların tedavi edilmesi erken doğumu önlemekte etkili.
2.Diş eti hastalıkları
Diş eti hastalıkları erken doğum yönünden potansiyel risk oluşturabiliyor. Diş eti hastalıklarındaki bakteriyel organizmaların ve iltihapla salınan maddelerin kan yoluyla bebeğin amniyon sıvısına ve zarlarına yayılımının erken doğuma sebep olabileceği savunuluyor. Ayrıca bebeğin ve annenin bağışıklık sisteminin diş eti hastalıklarına verdiği cevabın da erken doğumu başlatabileceği düşünülüyor. Gebeliğin başlangıcında diş eti hastalıklarının erken tanısı ve tedavisi erken doğum riskini azaltabiliyor.
3.Gebelikte şeker hastalığı
Gebelikte diyabet (şeker hastalığı) varlığında erken doğum riski % 20'lere kadar yükselebiliyor. Şeker seviyeleri kontrol edilmeyen diyabet vakalarında amniyon mayisi miktarında artış ile rahimin fazla miktarda gerilmesi ve enfeksiyona eğilimin artması erken doğumda etkili olabiliyor. Gebelikte diyabetin tespit edilmesi, diyet ve endokrinoloji bölümlerinin de desteğinin alınması yararlı. Gebelerin, diyet ve egzersizle, gerekirse insülin tedavisi ile şeker seviyelerinin kontrol edilmesinde bilinçli davranmaları diyabete bağlı riskleri ve erken doğumu önleyebiliyor.
4.Gebelik zehirlenmesi
Halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak da bilinen 'Preeklampsi', gebelikte ortaya çıkan yüksek tansiyon, idrarda protein kaybı, vücutta el ve ayaklarda belirgin ödem ile seyredebiliyor. Preeklampside plasentanın erken ayrılmasına bağlı kanamalar erken doğuma yol açabiliyor. Yüksek tansiyonun anne ve bebeğin hayatını tehdit etmesi durumunda preeklampsi vakalarında erken doğum gerekebiliyor. Preeklampsi riski yüksek olan gebelerin yakından takip edilmesi önemli. Hastaların, diyet ve egzersizin yanı sıra, gereken ilaç tedavileri ile tansiyon takipleri preeklampsiye bağlı erken doğumları önlemede faydalı.
5.Rahimde doğumsal anomaliler
Rahimde doğumsal anomaliler ya da sonradan oluşan ve gebelik sırasında hormonların etkisiyle büyümeye meyilli olan miyomların varlığında erken doğum riski artabiliyor. Doç. Dr. Belgin Selam, doğumsal anomalilerin ve miyomların rahim ağzında erken açılma ve rahim içerisindeki hacmi azaltarak erken doğum sancılarını başlatabildiğini belirtirken "Gebelik öncesi bu hastalıkların teşhis edilmesi takipte önemlidir. Hastalarda ideal kiloya dikkat edilmesi, çalışma koşullarının ağır olmaması ve sigara kullanılmamasının yanı sıra kasık ağrısı, genital akıntıda artış, idrar yaparken yanma gibi erken doğuma yol açabilecek öncü belirtiler olursa hemen doktora başvurulması hayati önem taşımaktadır" diyor.