TED'den YÖK Raporuna cevap

Haber Giriş : 25 Temmuz 2006 20:29, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Bilim Kurulu ve uzmanlar tarafından YÖK'ün hazırladığı 'Türkiye'nin Yükseköğretim Stratejisi' başlıklı raporun değerlendirilerek, görüş ve önerilerden oluşan bir rapor hazırlandığını bildirdi.

TED'in hazırladığı raporda, üniversiteye giriş ve sınav sistemi konusundaki değerlendirme ve öneriler ayrı bir başlık altında toplandı.

TED, üniversiteye giriş sınavının, kısa vadede, öğrencilerin yılın belirli dönemlerinde iki-üç kez girebilecekleri bir sınav olarak düzenlenmesini önerdi.

YÖK'ün raporunda 'çoktan seçmeli sorular ile öğrencilerin analiz, sentez ve değerlendirme yeteneklerini ölçmenin zorlaştığı, öğrencilerin ana dillerinde sözlü ve yazılı olarak kendilerini ifade etme becerilerinin ölçülemediği' tespitinin yapıldığına işaret edilerek, "sınav sistemi ile ilgili tespitler son derece önemli ve doğru bulunmakla birlikte, raporun sınav sistemi ile ilgili önerilerinin de çoktan seçmeli testlerin dışına çıkamadığı görülmektedir" denildi.

Sınavlarla ilgili yapılan tüm tespitlerin doğru olmakla birlikte sadece sınav odaklı çözümlerin yeterli olmayacağı ifade edilen raporda, sınavların kendi başına bir sorun olmaktan çok, ortaöğretim ve yükseköğretimde daha köklü sorunların ortaya çıkardığı bir sonuç niteliği taşıdığı belirtildi.

Öngörülen değişikliklerin sistem bütünlüğü içinde ele alınması ve ortaöğretim ile yükseköğretimin yeniden yapılandırılması gerektiği vurgulanan raporda, "yeni sınavların mevcut yapı ve eşitsizlikler içinde doğuracağı yeni sorunların çok iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu sınavlar raporda yer alan birçok problemi ortadan kaldırmayacaktır. Öğrenciler ve aileler üzerindeki baskılar sınav sisteminde yapılması öngörülen değişikliklerle giderilemeyecektir" denildi.

Ortaöğretim bitirme sınavı

YÖK'ün raporunda önerilen 'ortaöğretimi bitirme sınavı'na da değinilen raporda, önerilen sınavın niteliği ve işlevi konusunda çelişkiler bulunduğu belirtildi.

Raporda, ''öngörülen sınavın bir bitirme sınavı mı, seviye belirleme sınavı mı yoksa olgunluk sınavı mı olduğu hususunda belirsizlikler vardır. Sınavın niteliği ve işlevi hususunda verilecek alternatif kararlar farklı sonuçlar doğuracaktır" denildi.

Liseyi bitiremeyenler ve sınavı geçemeyenler için nasıl bir yol izleneceğinin açık olmadığı kaydedilen raporda, ortaöğretim sonunda yapılacak sınavın olgunluk sınavı olması ve bu sınavın yükseköğretime geçişte sadece bir sıralama işlevinden çok, mesleki yönlendirme ile ilişkilendirilmesi önerildi.

"Sınav sayısının değişmesi çözüm değil"

Ortaöğretimi bitirme sınavı, ders düzeyi seçme sınavı, temel düzey seçme sınavı ve özel yetenek seçme sınavı önerildiği belirtilen raporda, kontenjan artmadığı sürece bu sınavların sadece sıralama işlevini yerine getirecekleri ifade edildi.

Sınav sayısının değişmesinin önemli bir çözüm oluşturmayacağı vurgulanan raporda, sınavların daha geniş bir zaman dilimine yayılmasının, öğrenci ve velilerin daha uzun süreli bir gerilim yaşamalarına da neden olabileceğine işaret edildi.

YÖK'ün raporunda öğrencilerin dershanelere yönelmelerine vurgu yapıldığına işaret edilen raporda, 10'uncu sınıfta yapılması önerilen sınavın da dershaneye yönelteceğine dikkat çekildi.

Raporda, liseler arasında yüzde 70'e varan başarı farklılıkları göz önünde bulundurulduğunda, sınava dayalı bir yönlendirmenin bölgesel ve ekonomik statüye bağlı eşitsizliklerin daha da derinleşerek artmasına neden olacağı belirtildi.

Rektör seçimi

Rektör seçimi konusuna da değinilen raporda, bütün üniversitelerde tek bir yöntem izlenmesi dışında diğer seçeneklerin de değerlendirilmesi önerildi.

Bu bağlamda raporda, "üniversitelerde seçim sistemi, izlenecek yoldan bağımsız olarak bazı durumlarda akademik kaygılardan çok siyasi kaygıların ve çıkar odaklı gruplaşmaların ön plana çıktığı bir duruma yol açabilmektedir. Seçim olması ve çeşitli kurullarda öğretim elemanlarının yer alması, daha demokratik bir yönetim oluşacağı anlamını taşımayabilir" denildi.

Raporda, üniversitelerden mezun olacak öğrenciler için yabancı dil sınavı düzenlenmesi ve öğrencilerin bu sınavdan belli bir düzeyde puanlanmaları önerisinin, 'zorlama' olduğu belirtilerek, bunun olumsuz sonuçlara yol açacağı ifade edildi.

cnntürk

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber