Tabipler Birliği, MR sömürüsünde neden sessiz?

Haber Giriş : 02 Ağustos 2006 10:23, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Meral Tamer'in Milliyet'teki yazısı...

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ'ın üst düzey bürokratlarıyla birlikte gazetemizi ziyaretinden bu yana aklıma takılı kalan bir soru var:

Türk Tabipler Birliği (TTB), kimin haklarını korur?

Bakan Akdağ diyor ki:

"Tabipler Birliği, adı üzerinde doktorların haklarını korumak üzere kurulmuş bir örgüttür. Üyeleri, yani TTB seçimlerinde oy verecek olanlar doktorlardır. Doktorlar derken de özel hastanelerde çalışan ve kendi muayenehaneleri olan doktorları kastediyorum. Devlet hastanelerinde çalışan doktorların TTB'ye üye olmaları gerekmiyor."

TTB, Türkiye genelindeki 56 Tabip Odası'nın üst kuruluşu olan bir meslek çatı örgütü. Devlette çalışanların dışındaki doktorların, TTB'ye üye olmaları zorunlu. Hal böyleyken, Sağlık Bakanı'nın malumun ilamı olan sözlerinin neden aklıma takılı kaldığına gelince...

İnsan haklarına duyarlı

Benim gözümde TTB ve İstanbul Tabip Odası, insan haklarından demokrasiye geniş yelpazede çok duyarlı bir kuruluştur. Bunda, yıllarca İstanbul Tabip Odası Başkanlığı yaptıktan sonra, geçen yıldan beri de TTB Başkanı olan Prof. Dr. Gençay Gürsoy'un toplumsal sorunlara duyarlı aydın kişiliğinin de etkisi var kuşkusuz.

Ama aynı TTB, insan sağlığını her geçen gün biraz daha ticari meta haline dönüştüren bazı doktor - radyolog - laboratuar zincirleri hakkında da aynı duyarlılığı gösteriyor mu?

Son 20 yılda, cildiyeden bel fıtığına, kalpten jinekolojiye, nörolojiden dahiliyeye kadar, her hastalandığımda Nişantaşı çevresindeki doktorların kapısını çalan biri olarak son 1 - 1,5 yıldır geldiğim nokta şu: Kılı kırk yararak seçtiğim doktorlar kendi alanlarında mükemmel; ama hepsi meslek etiğine riayet ediyor mu, orası kuşkulu.

Fahiş MR fiyatları

Dünkü gazetemizin baş sayfasında Akdağ'ın Türkiye'deki MR vurgunuyla ilgili suçlamalarını görmüşsünüzdür herhalde.

"Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye'de olduğu gibi 100 hastadan 8'ine MR çekilmez. Batı'da ayakta tedavi edilen hastalar için % 1'lerdedir bu oran. MR çok tatlı bir para kazanma alanı olarak algılanmış yıllarca. Biz büyük hastanelerimizde 50 YTL'ye MR hizmeti almaya başladık. TTB'nin belirlediği fiyat ise 450 YTL. Sosyal politikaların önemini dilinden düşürmeyen bir kurum için çifte standart değil mi?"

Akdağ, aynı soruyu geçen hafta İstanbul'daki hastanelerde incelemelerde bulunduktan sonra düzenlediği basın toplantısında da sordu. Gazetemiz Haber Müdürü Doğan Akın'ın belirttiğine göre Milliyet muhabirleri de basın toplantısının ardından MR fiyatlarıyla ilgili olarak TTB'ye soru yöneltmişler, ama herhangi bir yanıt alamamışlar.

Bakanın boy hedefi TTB

TTB'nin web sitesine girdim. Akdağ'ın her açıklamasına bir yanıt var aslında ve hemen hepsinde Akdağ, devletin sağlık alanındaki yetersizliklerini TTB'yi suçlayarak örtmekle eleştiriliyor. TTB bu noktada yerden göğe haklı. Akdağ'ın gazetemizi ziyaretinde de boy hedefi TTB'ydi.

Ama bu, TTB'nin MR çekme fiyatını neden 450 YTL olarak belirlediğini açıklamasına engel değil. Çünkü o sorunun yanıtını sadece Sağlık Bakanı değil, sağlık hizmeti tüketicisi olarak bizler de merak ediyoruz.

Yoksa söylenecek bir söz olmadığı için mi sessizler?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber