Arınç: PKK'nın terminolojisini kullanamayız

Arınç, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen Bakanlar Kuruluna verilen arada, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Mart 2015 00:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Arınç: PKK'nın terminolojisini kullanamayız

"İzleme Kurulu'na ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'doğru bulmuyorum' eleştirisinden sonra, hükümetin bu kurulu gözden geçirme gibi bir düşüncesi var mı? Bu kurul oluşturulacak mı? Bugünkü Çözüm Süreci Toplantısı'nda, bu kurulda bulunacak isimler netleşti mi" sorusu üzerine Arınç, "İzleme heyeti konusu bizim kabulümüzdür. Çözüm Süreci içerisinde böyle bir mekanizmaya ihtiyaç duyulduğu, iyi çalışırsa bunun faydalı olabileceği kararımız altına alınmıştır. İzleme heyetinde bulunacak kişilerin daha önce bu görevlerde başarılı hizmetleri geçmiş akil insanlar içerisinden olacağını rahatlıkla söyleyebilirim" yanıtını verdi.

"Son haftalarda her kafadan farklı sesler çıkmıştı, bunu HDP için de söylüyorum, 15-16 kişiden bahsedildi, sonra yalanlandı" diyen Arınç, şöyle devam etti:

"Sayın Akdoğan da süreci en iyi takip eden arkadaşlarımızdan birisidir. 'Bundan sonra Sayın Başbakanımızın, benim ve süreçle ilgili insanların sözlerine itibar edin' dedi. Bunun sayısının 5-6 civarında olacağını düşünüyorum bir. Yalnız bizim düşünmemiz yetmiyor, bu konuda kendilerinin de onayını almamız ve onların kabul etmesi halinde bunu gerçekleştirmemiz lazım. Aynı zamanda izleme heyetine hangi görev verilecek, hangi fonksiyonu ifa edecekler, ne şekilde bu süreçte görev yapacaklar bunu da belirlediğimiz bir listemiz var. Yani akil insanlardan seçilecek izleme heyetinin bu süreç içerisindeki görevi ne olacaktır, bu görevi ifa ederken nelere dikkat edilecektir bu da bir kayıt altına alındı. Şimdiki süreç akil insanlar içerisinden izleme heyeti olarak uygun gördüğümüz kişilerle Sayın Akdoğan temas kuracaktır veya Sayın Başbakanımız, onların oluru halinde de bu faaliyete geçmiş olacaktır.

Ancak geçtiğimiz haftadan bu yana Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği, bizim de üzerinde daha çok hassasiyetle durmamız gerektiğine inandığımız bir konu var. Sayın Cumhurbaşkanımızı, izleme heyeti konusunda, Çözüm Süreci'nin geldiği nokta üzerinde ve geçtiğimiz Temmuz ayında çıkarılan kanun ve buna yönelik usul ve çalışma esasları konusunda daha fazla bilgilendirme ihtiyacımız doğdu. Burada bir eksikliğin bizim tarafımızda olduğunu da kabul etmeliyim. Bu aşamalar önemli aşamalardır, Sayın Cumhurbaşkanımız her noktada süreci başlatan bir kişi olarak ve süreci sahiplenen bir insan olarak da en azından yapılacak işlerden mutlaka etraflıca bilgilenmelidir, bilgi sahibi olmalıdır. Bunun görevi bize düşüyor diye düşündük, Sayın Başbakanımız ve süreçle ilgili arkadaşlarımız Sayın Cumhurbaşkanımıza bilgi arz edeceklerdir. Onun talimatları, görüşleri doğrultusunda da bu çalışmalarımızı devam ettireceğiz."

-"Örgüte ait terminolojiyle değil"-

"Öcalan'ın Nevruz mesajında hakikat ve yüzleşme komisyonu vurgusu vardı, bu konu Çözüm Süreci Toplantısı'nda ele alındı mı? İzleme Komisyonu açıklamasının ardından, 'çok daha önemli yenilikler gelecektir, biz buna da hazırız' demiştiniz, o yenilikler neler olabilir, bugünkü toplantıda ele alındı mı" sorusunu Arınç, "Hayır, etraflıca hiçbir şey söylemek istemiyorum. Bu mesajların ne anlama geldiğini, bu işle ilgili İçişleri Bakanlığı bünyesinde çalışan bizim müsteşarlığımız var, ayrıca MİT Müsteşarlığımız var. Süreçle ilgili çalışmaları onlar takip ediyorlar ve bizi de bilgilendiriyorlar" diye yanıtladı.

Bu konuda, kabul edemeyecekleri noktaların bulunduğuna işaret eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eşme'den bahsedilmiş olması, hakikat ve yüzleşme komisyonundan bahsedilmiş olması. Biz bu çalışmaların içerisinde PKK'nın veya İmralı'nın terminolojisine bağlı kalamayız. Biz hükümetiz, biz devleti yönetiyoruz. O yüzden hiçbir şey yapılacaksa bunun örgüte ait terminolojiyle değil, hükümetimizin uygun gördüğü bir şekil ve tarzda yapılması gerekir. Her şeyi reddediyor anlamında söylemiyorum. Ama mesela diyalog başka şeydir, müzakere başka şeydir. Onlar hep 'müzakere' sözünü kullanabilirler, biz 'müzakere' sözünü şu veya bu sebeple kabul etmeyebiliriz, etmiyoruz da zaten. Henüz o noktada olmadığımızı, o noktaya gelirken de çok daha önemli işler yapılması gerektiğini düşündüğümüz için. Biz Anayasa ile kanunlarla bağlıyız. Bir hukuk devleti olan Türkiye'de bütün bu işlerin hukuk devleti ölçütlerine uygun olarak yapılması gerektiğini de düşünürüz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber