LPG tüketiminin 3,2 milyon tona çıkması bekleniyor!

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, otogaz tüketiminin 2018'de 3,2 milyon tona çıkmasının beklendiğini bildirdi.

Yılmaz, 12. Uluslararası Petrol, LPG ve Teknoloji Fuarı Petroleum İstanbul'un açılışında yaptığı konuşmada, akaryakıt satışında uluslararası çevre ve kalite kriterlerine uyum sağlandığını, bunun da tüketicilerin kaliteli ürüne erişimini mümkün kıldığını söyledi.

Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında kömür ve odunla ısınan dar gelirli ailelerin çocuklarının gittiği kırsal kesimdeki 4-6 derslikli okulları sektör desteği sayesinde LPG ile ısıtmayı planladıklarını belirten Yılmaz, az gelişmiş bölgelerde de bebek ölümlerini önlemek ve Türkiye'nin kalkınmışlık göstergelerine katkı vermek adına, bebek ölümlerinin çok yaşandığı bölgelerde tüp gaz yardımı için pilot bölge uygulamasını düşündüklerini bildirdi.

EPDK tarafından LPG sektörünün geleceğine yönelik analitik ve niteliksel çalışmalar yapıldığını ifade eden Yılmaz, bunlardan birinin de LPG talep projeksiyonu olduğunu kaydetti. Yılmaz, "Uzmanlarımızın tahminine göre otogaz tüketimimizin 2014'teki 2,8 milyon ton civarlarından referans senaryoya göre, 2018 yılında 3,2 milyon tona yükselmesi beklenmektedir. Dökme tüketiminin az bir düşüşle 70 bin tonlara, tüplü tüketiminin de aynı şekilde 70 bin ton civarına düşeceği, mevcut politikalara göre tahmin edilmektedir" ifadelerini kullandı.

Tavan fiyatı ile ilgili olarak ise Yılmaz, kurum olarak mecbur kalmadıkça piyasaya müdahale etmek istemediklerini ve sektörün yapısal sorunlarının beraber çözülmesi gerektiğini dile getirdi. Yılmaz, aldıkları her karar ve düzenlemenin piyasanın iyiliği ve geleceği için olduğunu ve geçmişe takılmadan geleceğe yönelik çözümler üretilmesi gerektiğini söyledi.

Yılmaz, akaryakıt ve LPG sektöründe bayi transferini bir yatırım unsuru olarak görmediklerini sözlerine ekledi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, tavan fiyat kararı konusunda sektörden gerekli desteği göremediklerini söyledi.

Yılmaz, "12. Uluslararası Petrol, LPG, Madeni Yağ, Ekipman, İstasyon Market Ürünleri ve Teknoloji Fuarı Petroleum İstanbul"un 'Enerjik Sohbetler' bölümünde soruları yanıtladı. Tavan fiyat kararına sektörün tepki gösterdiğini, sektörden bekledikleri gerekli desteği görmediklerini ifade eden Yılmaz, tamamen serbest piyasa kurallarının hakim olduğu, kendi dinamiklerinin üzerine kurulan bir piyasa istediklerini dile getirdi.

Önlerini görerek birtakım yatırımlar yapmayı amaçladıklarını belirten Yılmaz, şunları kaydetti:

"Talep olmasa bile böyle bir ihtiyacın sektörde olduğu kanaatindeyim. Bütün sektör paydaşlarıyla hemen hemen aynı fikirdeyiz. Birtakım düzenlemeler yaptık. Sektörden de bu hususta destek bekledik. 'Sağlıklı piyasa oluşması için, dağıtım şirketi için, bayi ve tüketici için bu metodolojiye uyulsun' dedik. Daha yatırım yapılabilir ve verimli bir piyasa olması için yaptık. Sektörden maalesef beklediğimiz desteği göremedik ama bazı sektör temsilcilerince gerçekten buna ihtiyaç olduğu hala söyleniyor. Sektör maalesef bizim almış olduğumuz karara biraz direnç gösterdi. Bu da sektörün sağlıksız yapılanmasının derinleşmesine sebep oldu. Öyle oldu ki gerçekten, söylemekten imtina ettiğim, edep duyduğum bazı rakamlar, transfer ücretleri vesaire çok kötü algılanan bir piyasa oldu. Bayiler de bundan rahatsız.

Piyasa sürdürülebilir olmalı, sürdürülebilir olmazsa müdahale etmek zorunda kalırız. İhtiyaç olmasa zaten müdahale etmeyiz, bundan sonra etmemeyi de düşünüyorum. Piyasadan birtakım işaretler algılıyor, görüyoruz."

Akaryakıt sektöründeki fiyatların oluşmasını takip ettiğini ifade eden Yılmaz, sektördeki huzursuzluğun, rahatsızlığın kendisini çok üzdüğünü, bu üzüntünün sektörel bazda büyümemesi için böyle bir karar aldıklarını söyledi. Bunun da çok sağlıklı olduğunu düşündüğünü ifade eden Yılmaz, "Sektörden buradan ders alarak, yönlendirmelerden işaret alarak yapılanıp yatırımlarını şekillendirmelerini rica ediyorum. İnşallah başarılı olacağımıza da inanıyorum" dedi.

Yılmaz, küçük şirketlerin tavan fiyat kararından daha fazla zarar ettiği yönündeki iddialara ilişkin, "Tavan fiyattan hangi bayi etkilendiyse bana söylesin. Kar marjı düştüyse bana gelsin ve söylesin. Yüzde 60-40 uygulamaya başladık. Gelecekte sektörün kar marjı paylaşımının bu yönde olması gerektiği kanaatindeyim" ifadelerini kullandı.

EPDK'nın sektörden desteğini çekmediğine işaret eden Yılmaz, sektörün kalitesinin Avrupa standartlarının üzerinde olduğunu vurguladı.

- Elektrik kesintisi

Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın sözlerini hatırlatarak, elektrik konusunda arz fazlası olduğunu söyledi.

Salı günü gerçekleşen elektrik kesintisinin arzla ilgisi olmadığını dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:

"2015 Ocak itibarıyla kurulu güç olarak 70 bin megavata ulaştık. Sayın bakanın dediği gibi elektrik konusunda arz fazlamız var. Tüketimden fazla üretiyoruz. Oluşan fiyatlardan da bunu anlıyoruz. İki gün önceki arızanın arzla ilgisi yok. TEİAŞ hatlarında olan sistem arızasından kaynaklanan bir durum olduğu konuşuluyor. Derinlemesine çalışmalarımız var.

Kurulu güç için de EPDK ve bakanlıktaki arkadaşlar olarak, yenilenebilirin payını yükseltmeliyiz. Güneş, rüzgar ve HES'in payını yükseltmeliyiz. Yerli kömürün katkısını da üst düzeyde sağlamalıyız. Türkiye'nin kaynaklarını sisteme kazandırdıkça enerjide bir yerlere gideriz. 'Arz fazlamız var' demek, enerjide yatırım olarak durmamız anlamına gelmez. Enerji arzı ne kadar çoksa gelişmişlik o kadar üst düzeydedir. Biz hala Avrupa'nın kişi başına elektrik tüketiminde gerilerdeyiz. Refah seviyemiz yükseldikçe tüketimimiz artacak. Bunun için de hazırlıklı olmalıyız. Yenilebilir kaynaklardan, nükleere kadar bizim arz kaynaklarımızı hazır tutmamız lazım. Tuttuğumuz takdirde sanayide de milli gelirde de büyürüz. Kaynaklarımız yeterli olsa bile yeterli değilmiş gibi geleceğe yönelik çalışmalarımızı yapmalıyız."

Yılmaz, LPG sektöründen fazlasıyla memnun olduklarını ve sosyal sorumluluk projelerine imza atan sektörün kendilerini gururlandırdığını ifade etti. Akaryakıt sektöründen de aynı çabayı görmek istediklerini belirten Yılmaz, "Hep fiyatlardan bahseden bir sektör değil, sosyal sorumluluk projeleri düzenleyen bir sektör olmalarını diliyoruz" dedi.

Elektrik sektöründeki serbest piyasanın doğalgazda da oluşmasını sağlamak istediklerini belirten Yılmaz, şunları söyledi:

"Doğalgaz piyasasının serbestleşmesi için EPDK da, BOTAŞ da, Bakanlık da gayret ediyor. Ancak, mevcut kontratların uzun olması nedeniyle bu serbestleşmenin bir ayağı kalıyor. İleriki dönemlerde serbest piyasaya geçileceğini umuyorum. İthalatın serbest olduğu bir piyasa ne zaman kurulursa belki o zaman yüzde yüz serbest bir piyasadan söz etmek mümkün olur. Şu an BOTAŞ hem tedarikçi hem iletimi yapıyor. Her ne kadar faaliyetlerini ayrıştırmış olsa da bu işlemlerin aynı çatı altında olması serbestleşmenin yüzde yüz seviyelerine gelmediğini hissettiriyor. Süreci takip ediyorum."

Akaryakıt sektöründeki kaçak şikayetlerine de değinen Yılmaz, bu konuda sektör olarak öz eleştiri yapmaları gerektiğini belirtti. Bütün sektörü EPDK'yı da dışarıda tutmadan aile olarak gördüğünü belirten Yılmaz, "Kaçak akaryakıt var' dediğimizde akaryakıt sektöründe oluşan kaliteyi ayaklar altına alıyoruz. 14 bin bayinin olduğu yerde az da olsa yasa dışı işler yapanlar olabilir" dedi.

Yılmaz, kaçakla kamu ve özel sektörün beraber mücadele etmesi gerektiğini ifade etti.

Elektrik dağıtım sektöründe uzun yılların getirdiği problemlerin olduğunu dile getiren Yılmaz "Elektrik dağıtım sektörü devletten özel sektöre geçtiği için memnuniyet oranı istediğimiz seviyede değil. Bunun hemen olmasını da beklemiyoruz ama kalite gittikçe artacak" değerlendirmesinde bulundu.