Demetevler Özelif sitesinden, Devlet'e yolculuk
Meydan'dan Ömer Şahin'in yazısı
Beş bloktan oluşan bir siteydi. Burada hayat o kadar farklıydı ki adeta 'Site Devleti' idi.
1970'lerde bir avuç Milli Selametçi tarafından kurulmuştu. Dini bütün insanlardı. Burada ev kiralamak ya da satın almak 'referans'a tabiydi.
Metrekareye düşen 'mücahit' sayısının en fazla olduğu yerdi. Sitede çok sayıda saygın hoca, hafız, vaiz yaşardı.
Komşuluk ilişkileri, dayanışma had safhadaydı. Buna rağmen herhangi bir olay yaşanırsa sorun 'Şura' ile çözülürdü. Hocaefendiler 'ombudsman' gibi devreye girer tarafları uzlaştırırdı.
Faizden zinhar uzak durulurdu. Kooperatifin biriken aidatları bile bankaya yatmazdı. O para inşaat malzemesi alınarak enflasyona karşı korunurdu.
Yılbaşı kutlaması bir tabuydu. Sitenin gençleri ahalinin erken yatması için sigortaları sökerdi.
Türk Hava Kurumu'na bir tane bile kurban derisi vermemiş olmak gurur kaynağıydı.
Nargile cafede değil evde dini sohbette buluşulurdu. Sitenin gençleri ilahi ve marş dinlerdi. "Bebelerin avucuna, minarelerin ucuna Hak Yol İslam yazacağız" sesleriyle sokağı inletirlerdi.
Sitede oyların yüzde 100'e yakını MSP/RP'ye giderdi. Merhum Erbakan Hoca burada oturmadı ama özel kalemi Mehmet Kahraman ile yakın kurmayları Fehim Adak, Recai Kutan, Cevat Ayhan site sakiniydi.
Site 'kurtarılmış bölge' gibiydi. "Selametçilerin" oturduğu yer olarak adı çıkmıştı. 12 Eylül darbesi olunca Ankara Demetevler'e gönderilen 2 tanktan birisi sitenin tam ortasına park edilmişti.
Prof. Dr. Esad Coşan hoca site için 'efsane' gibiydi. Perşembe günü sohbetlerine yurdun farklı yerlerinden otobüslerle insanlar gelirdi.
"Hak-Yol" Vakfı'nın üssü olmuştu burası. Site sakinleri için Erbakan Hoca ile Esad Hoca arasında çıkan ihtilaf tam bir travmaya yol açmıştı.
Siyaseten 'milli görüş' çizgisinde olan sitede Hak-Yolcularla beraber Akıncılar etkiliydi. Bloklardan birisinin 10. katı Akıncılara ayrılmıştı. Altı dairede üniversite öğrencileri kalıyordu. En üst katın verilme gerekçelerinden birisi tepeden siteyi kolaçan etmeleriydi.
"Hoca"lardan dini eğitim alan gençler Akıncı-Hak Yolcu "Abi"lerden daha çok 'ideolojik' ve sportif eğitim alırlardı. Hacı Amca ve Hocaefendiler ağırbaşlıydı ama "Abi"ler çok aktiflerdi.
Akıncı gençliğin lideri Metin Yüksel, İstanbul'da cami avlusunda öldürülmüştü. Ankara lideri Mustafa Gök ise vurulmuş ve yatağa mahküm olmuştu. Her iki olayın faturası da ülkücülere kesildi. Zaten sitede kavga solculardan çok mahalledeki ülkücülerle oluyordu.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Kültür Bakanı Ömer Çelik o yıllar 'Mustafa Abi' nin müdavimi iki gençti.
Moderniteye direnen insanlardı. Mahalle futbol maçına bile şalvarlı çıkarlar, takkeyle dolaşırlardı site içinde.
"Mücahit" çoktu, 'Müteahhit' pek yoktu o günlerde!
1970 ve 80'lerin ilk kuşağı, yaşlı amca-teyzelerinden hayatta kalanlar siteyi terketmedi.
İkinci kuşak her anlamda sınıf atladı.
Daha da önemlisi artık devleti yönetiyor.
Bugün Saray'ın, bürokrasinin, yargının kritik noktalarında nice ismin çocukluğu oradan geçti.
Yolu "Özel Elif Sitesi"nden geçen bazı isimleri yazayım da ne demek istediğim daha iyi anlaşılsın.
Mücahit Arslan'ın çocukluğu orada geçti. Eski Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener ile Emrullah İşler de orada yaşadı.
Kanal 7'nin en üst düzey yöneticisi Zekeriya Karaman ile eski RTÜK Başkanı Zahit Akman oradaydı. RP'nin ünlü ismi Hasan Hüseyin Ceylan sitenin aktif abilerindendi.
MSP, RP'den çok sayıda milletvekili konut olarak orayı tercih etti. Erdoğan'ın müsteşarı M. Emin Zararsız'ın Babası Ömer Lütfi Zararsız gibi...
AK Parti'nin genç milletvekilleri Berat Conkar ve Abdullah Çalışkan ...
Ve Hocalar... AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül'ün dedesi merhum Mehmet Emin Er Hoca, merhum Müftü Mehmet Erikel, Muhsin Hoca, Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Said Özdemir...
"Hoca" demişken... Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de eski bir site sakini.
AK Parti'nin 'nüve'si denebilecek daha nice isim oradaydı...
O yıllarda Melih Gökçek'in yumurta dükkanı da siteye yakın bir yerdeydi.
Site siyaseten yine AKP/SP çizgisinde. Sosyal doku korunmaya çalışılsa da değişim kaçınılmaz. Sitede şalvarlı, takkeli değil elinde telefonuyla selfie çeken gençler var artık.
İkinci kuşak "Elif Sosyal Gelişim ve Düşünce Derneği" olarak örgütlendi bugünlerde. Yüzlerce üyesi var, dayanışmayı sürdürüyorlar.