Hükümet'ten YÖK'e 29 bin kadro hediye

Haber Giriş : 24 Ağustos 2006 10:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yeni kurulan 15 üniversiteye tahsis edilen 28 bini aşkın kadronun ataması da YÖK'ün tedviren atadığı rektörlere kaldı. Bu kadroların YÖK'e kalmasındaki en büyük ihmalin ise YÖK'e bir türlü güç yetiremeyen AKP hükümeti olduğu belirtiliyor.
Yeni üniversitelere ilişkin kanun ikinci kez Meclis'te kabul edildikten sonra onay için yeniden Köşk'e sunulurken, AKP hükümetine Anayasa mahkemesi'nde iptal davası açılana kadar yeni rektör isimlerini Köşk'e sunmak için yetki ve zaman tanınıyordu. Ancak hükümet bu yetkisini kullanmayınca sorumluluk üstüne kaldı.

Yeni kurulan 15 üniversiteye tahsis edilen 29 bine yakın kadronun ataması da YÖK'ün tedviren atadığı rektörlere kaldı. Bu kadroların YÖK'e kalmasındaki en büyük ihmalin ise YÖK'e bir türlü güç yetiremeyen AKP hükümeti olduğu belirtiliyor. Çünkü yeni üniversitelere ilişkin kanun ikinci kez Meclis'te kabul edildikten sonra onay için yeniden Köşk'e sunulurken, AKP hükümetine Anayasa mahkemesi'nde iptal davası açılana kadar yeni rektör isimlerini Köşk'e sunmak için yetki ve zaman tanınıyordu.
Uzmanlara göre, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına kadar Köşk'e rektör isimlerini bildirecek hükümet, Sezer'in sözkonusu isimleri veto etmesi halinde bile kendi üzerine düşen sorumluluğu tamamen yerine getirmiş olacaktı. Ancak bunu yapmayarak, 29 bine yakın kadronun kullanım hakkını YÖK'e bırakmış oldu. Vekil atanan rektörlerin süresi 6 aylık ancak tedviren atanan rektörlerin görev süresi sınırsız olduğu için YÖK'ün atadığı rektörler, bu kadroları tamamen dolduruncaya kadar görevde kalacaklar.

15 yeni üniversiteye tanınan toplam 28 bin 905 kadro içinde, akademik kadro ile idari hizmetler sınıfındaki bütün kadrolar yer alıyor. Kanunda, 1sayılı listede profesör, doçent, uzman, araştırma görevlisi gibi akademik kadroların sayısı ayrıca belirtiliyor. 2 sayılı listede ise genel sekreterden başlayarak programcı, şef, sayman, şoför, kaloriferciye kadar bütün kadrolar tek tek sıralanıyor. Bu 15 üniversiteye verilen akademik kadro toplamı, 20 bin 305. İdari hizmetler kadrosu toplamı ise, 8 bin 600. Halen üniversite de görevli kadrolar çıkarıldığında, yeni atanan rektörlere üniversitelerde geniş bir kadro kurup kadrolaşma imkanı ortaya çıkıyor.
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in da açıkça ifade ettiği gibi yetkisinde olmadığı halde YÖK'ün atadığı yeni rektörler, bundan sonra büyük kadrolaşma yapacaklar. Kendisine görev verilen rektörlerin ise YÖK'ün onayını almış öğretim üyesi ve uzmanları, yeni üniversitelere aktarması bekleniyor. Peki 29 bine yakın kadronun ve rektör atamalarının sorumluluğu kime ait? Eğitimci uzmanlara göre, Cumhurbaşkanı Sezer ile YÖK'ün olumsuz tavrı kadar AKP hükümetinin da bu duruma gelinmesinde sorumluluğu ve ihmali bulunuyor.

Rektör atamalarına ilişkin Köşk vetosunun ardından kanunu Meclis'te yeniden kabul edilmesini sağlayıp onay için Sezer'e gönderen Hükümet, Sezer'in mecburen onayının hemen ardından daha önce tespit ettiği üçer kişilik rektör aday listesini Köşk'e sunabilirdi. Böylece onaydan sonra kanun yürürlüğe girdiği için Anayasa Mahkemesi'nde açılan yürürlüğü durdurma ve iptal davasını görüşülünceye kadar AKP hükümeti yetkisini kullanmış olurdu.

Ancak hükümet, bu yetkisini kullanmadı. Uzmanlara göre, AKP hükümeti yeni rektör listesine her şeye rağmen Köşk'e sunmalıydı. Bu şekilde üzerine düşeni yapan AKP hükümeti, bütün sorumluluğun Sezer de olduğunu kamuoyuna göstermiş olurdu. Öte yandan Anayasa Mahkemesi Nisan ayından bu yana, kurucu rektör atamalarının hükümet tarafından yapılmasına ilişkin iptal kararının gerekçesini hala açıklamadı.

milligazete

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber