Öğretmenlerin morali bozuldu
575 bin öğretmen bu yılki "eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği" miktarının ne olacağını merakla beklerken, açıklanan rakam öğretmenleri tam anlamıyla şoke etti. Yüzde 6 zamlanarak 400 YTL'den 425 YTL'ye çıkartılan eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğini "çocuklara verilen bayram harçlığı" olarak tanımlayan Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, 25 YTL'lik zam gülünç bir zamdır, dedi.
Öğretmenin bu parayla yeni bir eğitim yılına hazırlanabilmesi, ihtiyaçlarını tamamlayabilmesi mümkün değildir. 25 YTL'lik zam hiçbir sorunun çözümüne yardımcı olamaz. Kaldı ki; yalnızca öğretmenlere verilen eğitime hazırlık ödeneğinin eğitim kurumlarında görev yapan tüm eğitim çalışanlarına ödenmesini gerekmektedir. Bu ödenekten tüm üniversitelerin akademik ve idari personeli, YÖK, Yurt-Kur ve ÖSYM çalışanları da yaralanmalıdır. Eğitim kurumlarında kimsenin üvey evlat muamelesi görmesini istemiyoruz. Eğitime hazırlık ödeneği, yılda iki kez olmak üzere tüm eğitim çalışanlarına 500+500 YTL olarak ödenmelidir, diye konuşan Avcı, bugün sona erecek olan Toplu Görüşmelerle ilgili şöyle kaydetti;
Toplu Görüşmelerle gelinecek noktanın kamu çalışanlarının beklentilerinin çok altında olacağı daha şimdiden belli olmuştur. 2 Milyon memurun 5 yıldır umutla takip ettiği toplu görüşmeler, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yılda memurlar açısından olumlu geçmedi. Yetkili sendikaların söylemlerini ortaklaştıramamasından faydalanan hükümet 2007 yılı için yüzde 4 gibi ciddiyetten uzak bir zam oranını kamu çalışanlarına dayatabildi.
Kamuoyunun gözünden kaçan diğer bir önemli husus olarak, ne yetkili sendikalar, ne de hükümet Toplu Görüşmelerde Kamu çalışanlarının yüzde 43'ünü oluşturan eğitimcilerin hiçbir sorununu gündeme getirmemiştir. Biz eğitimcileri diğer kamu çalışanlarından ayırmıyoruz. Ama bilinen bir gerçek var ki, kamuda en az ücret eğitim çalışanlarına verilmektedir. Bugün iki üç yıllık öğretmenin maaşı 750 YTL'dir. Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini emanet ettiğimiz öğretmenlerimize yoksulluğu geçtik, açlık sınırında bir ücret reva görülmektedir. Dünyanın diğer ülkelerindeki meslektaşlarımızla kıyasladığımızda, öğretmenlerimizin eline geçen maaşın çok komik rakamlarla yazıldığını görüyoruz. Hükümetin adil davranmasını ve kamuda "eşit işe eşit ücret" taahhüdünü yerine getirmesini istiyoruz. Eğitimcilerin aleyhindeki bu duruma son vermesini bekliyoruz.