14 Mart Tıp Bayramında hükümetin sağlık politikaları eleştirildi

Haber Giriş : 14 Mart 2004 21:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

14 Mart Tıp Bayramında hükümetin sağlık politikaları eleştirildi

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tümer Çorapçıoğlu, Sağlık Bakanlığı'nın yeni uygulamalarını eleştirerek, ''Sırf siyasi amaçla, gerekli çalışmalar yapılmaksızın getirilen yasalar günümüzün sağlık gereksinimlerini karşılamakta yetersiz kalacaktır'' dedi. Ankara'daki tıp fakülteleri ve Ankara Tabip Odası'nca düzenlenen ''14 Mart Tıp Bayramı'' töreni, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası'nda yapıldı.

Törene, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan, Ankara'daki tıp fakülteleri dekanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Törende konuşan Prof. Dr. Çorapçıoğlu, ulusal sağlık hizmeti sunumu için öncelikle ulusal kaynakların harekete geçirilmesi, tıp eğitiminde ve verilen hizmette akreditasyonun sağlanması gerektiğini vurguladı.

Çorapçıoğlu, akılcı ilaç kullanımının yaşama geçirilmesiyle bu alandaki ''korkunç israfın'' önüne geçilmesi gerektiğine işaret etti. Koruyucu sağlık hizmetlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini  kaydeden Çorapçıoğlu, son zamanlarda hız verilen ve sadece tedavi edici sağlık hizmetini özendiren politikalara acilen son verilmesi gerektiğini söyledi.

-AİLE HEKİMLİĞİ VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI-

Sağlık Bakanlığı'nın uygulamayı planladığı Genel Sağlık Sigortası ve Aile Hekimliği modellerinin, ''Türkiye'nin yapısına uygun olmayan, pahalı modeller'' olduğunu dile getiren Çorapçıoğlu, bunun yerine,  ''sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi modeli ve toplum hekimliği uygulamasının'' benimsenmesi gerektiğini söyledi.

Sağlıkta insan gücü planlamasının yeniden gözden geçirilmesi, tıp fakültelerine alınan öğrenci sayılarında azalmaya gidilmesi gerektiğini belirten Çorapçıoğlu, yeni tıp fakülteleri açılmamasını,  mevcut tıp fakültelerinin eğitimlerinin yeniden düzenlenmesini istedi. Üniversitelere kamudan ayrılan payların düşürüldüğünü, öğrenci  başına bütçeden yapılan harcamanın AB ülkelerinin 6'da 1'i olduğunu,  üniversitelerin kullanmadıkları araştırma fonlarının Hazine'ye  aktarıldığını anlatan Çorapçıoğlu, bunun da bilimsel araştırmaların  durması anlamına geleceğine işaret etti.

-SİYASİ AMAÇLI YASALAR-

Çorapçıoğlu, ''Türkiye'de sağlık personelinin yurt içinde dağılımını gerçekleştiremeyen hükümet politikalarının sürdürülmesini anlamamız olanaklı değil. Sırf siyasi amaçla, gerekli çalışmalar  yapılmaksızın getirilen yasalar günümüzün sağlık gereksinimlerini karşılamakta yetersiz kalacaktır. Yapılması gereken, teşvik edici, bölgelere göre çalışma prensibi getiren bir personel yasasının acilen gündeme getirilmesidir'' diye konuştu.

Uzmanlık eğitimindeki yasal boşlukların acilen giderilmesi, geniş katılımlı, yasalara uygun yeni bir uzmanlık tüzüğü çıkarılması gerektiğini vurgulayan Çorapçıoğlu, şunları söyledi: ''Antidemokratik, Anayasa'ya aykırı, eşitsizlik yaratan, sağlık çalışanlarının üretkenliğini ve tıp eğitiminin geleceğini olumsuz etkileyen koşulların düzeltilmesini ve gönülleri çalışma aşkıyla dolu sağlık personelinin mağduriyetinin önlenmesini bekliyoruz.''

-ATO BAŞKANI ADIYAMAN-

Ankara Tabip Odası Başkanı Sinan Adıyaman da ''sağlık sektöründe yaşanan krizin, hekimlerin mesleki ortamına ve günlük yaşantısına olanca ağırlığıyla yansıdığını'' kaydetti. 2004 yılı Ocak ayı ücretlerine göre bir pratisyen hekim maaşının 813 milyon lira, hemşire ve ebe maaşının 550 milyon lira, hizmetli-memur maaşının da 450 milyon lira olduğunu belirten Adıyaman, ücretleri düştüğünü, çalışma koşullarının ağırlaştığını söyledi.

Tıp fakültelerinin çoğunun temel sağlık hizmetlerini verecek  hekimleri yetiştiremediğini kaydeden Adıyaman, bu fakültelerdeki öğrenci sayısının ''acilen azaltılması gerektiğini'' savundu. ''Tıp fakülteleri birinci sınıftan itibaren TUS (Tıpta Uzmanlık  Sınavı) kursuna dönüşmüş ve başarılarını TUS başarısı ile ölçer hale  gelmişlerdir'' diyen Adıyaman, tıp müfredatının ülkenin önceliklerine  göre gözden geçirilmesini istedi.

''Tıpta uzmanlık'' eğitiminin standart hale getirilerek, ''Sağlık  Bakanlığı ve SSK eğitim ve araştırma hastanelerindeki eğitim  kadrolarının çalışma barışını bozacak anlayıştan uzak, nesnel sınav  yöntemleri oluşturulması'' gerektiğini kaydeden Adıyaman, şöyle  konuştu: ''Ancak mevcut Bakanlık idaresi tüm eğitim hastanelerinde çalışan  hekimlerin, üniversitelerin ve hekim örgütünün ortak düşüncesi olan bu görüşü ısrarla göz ardı etmekte ve eğitim hastanelerindeki şef ve şef  yardımcılığı kadrolarını başka illerden atadığı hekimlerle  doldurmaktadır. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir kadrolaşmanın mimarı olmaktan hiç çekinmemektedirler. Öyle ki hızlarını alamamışlar, 10 yıldır  eğitim hastanelerinde çalışan uzmanlarda yabancı dil şartı  aranmaksızın şef yardımcısı olabilme olanağını sağlayacak yönetmelik  değişikliği yapabilmişlerdir.''

Adıyaman, konuşmasında, TBMM'de görüşülen Kamu Yönetimi Temel  Kanunu Tasarısı ile ''Sağlıkta Dönüşüm Programını'' da eleştirdi. Bu çerçevede getirilen düzenlemeleri anlatan Adıyaman, ülkenin kaynaklarının herkese eşit, ücretsiz ve nitelikli hizmet vermek için yeterli olduğunu kaydetti. Adıyaman, şöyle konuştu:''Hekimler, emekliliklerine yansıyacak, insanca yaşamaya yetecek net ücretlendirme, grevli, toplu sözleşmeli sendikal hakka sahip olmak; nitelikli, ücretsiz, eşit ulaşılabilir sağlık hizmeti sunmak istemektedirler. Bu çabalara ideolojiktir diyen yetkililere seslenmek istiyorum: Doğrudur. Çalışandan, üretenden, haktan yana, insanı temel alan bir tercihtir sağlık çalışanlarının ideolojisi. Paranın tek değer olarak kabul edildiği, insanlığın tüm erdemlerinden uzak, etik ve  bilim dışı, çağdışı ve karanlık bir ideoloji değil.''

-ÖĞRENCİLER DE TEPKİLİ-

Törende konuşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Stajyer Dr. Selahattin Çetinkaya ile Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Ahmet Nacar da Sağlık Bakanlığı'nın uygulamalarını  eleştirdiler. Öğrenciler, hekimlerin çalışma koşullarının, özlük  haklarının ve ücretlerinin iyileştirilmesini, yeni tıp fakültesi  açılmamasını dile getirdiler.

Törene, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan  ile Şanlıurfa'ya gittiği için katılmazken, Sağlık Bakanlığı'ndan başka bir yetkili de törene katılmadı.  Törende, Ankara Üniversitesi Ankapella Korosu, 10. Yıl Marşı'nı  söylerken, Cumhurbaşkanı Sezer de marşa eşlik etti.

Haberturk

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber