Marmara Üniversitesinde eğitim öğretim yılı açıldı
Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necla Pur, "Ülkemizin birliğine ve cumhuriyetimizin kazanımlarına yapılan haince saldırılar, bilimin aydınlığı içinde yok olmaya mahkumdurlar" dedi.
Marmara Üniversitesi 2006-2007 Eğitim Yılı Açılış Töreni, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve öğretim üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necla Pur, son zamanlarda cumhuriyete karşı yapılan saldırılardan sonra cumhuriyet çevresinde bütünleşme içerisinde olduklarını söyledi. Prof.Dr. Pur, "Üniversitelerimiz, ülkemizin ve dünyamızın karşı karşıya bulunduğu sorunların bilincindedir. Özellikle son yıllarda hız kazanan gerici akımlar karşısında, laik Cumhuriyetimize olan bağlılığımız giderek daha da pekişmekte ve onu korumaya yönelik azmimiz giderek artmaktadır ve artacaktır. Atatürk İlkelerini ve Devrimlerini, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetini korumak ve geliştirmek temel görevimizdir. Üniversitelerimiz ve öğretim üyelerimiz bazı kesimlerce sistemli olarak yıpratılmaya çalışılsa da bu çabalar mücadelemizi ve karşı koyma gücümüzü azaltmayacak, tam tersine daha da çoğaltacak, çağdaşlaşma ve toplumu aydınlatma yolundaki çalışmalarımız artarak devam edecektir" dedi.
Atatürk'ün yolunda ilerlediklerinin altını çizen Prof.Dr. Necla Pur, "Bir kez daha vurgulamak isterim ki ülkemizin birliğine ve cumhuriyetimizin kazanımlarına yapılan haince saldırılar, bilimin aydınlığı içinde yok olmaya mahkumdurlar. Ben de Marmara Üniversitesi Rektörü olarak, Atamızın gösterdiği çağdaş uygarlık hedefinden ve laik cumhuriyetin aydınlık yolundan asla ayrılmayacağımızın, ülkemizin birlik beraberlik ve bölünmez bütünlüğünü her zaman savunacağımızın herkesçe bilinmesini istiyorum" diye konuştu.
Prof.Dr. Pur, topluma hizmet sunmak olan üniversitelerin, toplumun karşı karşıya bulunduğu tehditleri ve fırsatları konusunda kayıtsız kalınmaması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Milletimizi gittikçe güçlenen gerici ve bölücü akımlar karşısında uyarmayı ben de bir görev kabul ediyorum. Cumhuriyetimizin en somut kazanımlarından biri olan Kadın Devrimi'nin canlı bir örneği olarak, bir kadın rektör olarak, bu görevi önümüzdeki dönemde daha da etkin bir biçimde yerine getireceğimi sizlerin huzurunda taahhüt ediyorum. Bu taahhüdümdeki gücü de, öğretim üyesi arkadaşlarımdan, siz değerli meslektaşlarımdan aldığımı ayrıca ifade etmek istiyorum. Demokrasiyi bir araç olarak kullanarak karanlık emellerine ulaşmaya çalışmak isteyenlere karşı çok daha fazla uyanık olmalıyız. Bu açıklamalarımızdan, Avrupa Birliği'ne karşı olduğumuz gibi bir sonuç çıkarılmamalıdır. Biz, AB'ye karşı değil, diğer üyeler gibi eşit koşullarda Avrupa Birliği üyeliğini yürekten destekliyoruz. Ancak, imtiyazlı ortaklık da dahil olmak üzere, ülkemizi ikinci sınıf üyeliğe düşürecek her türlü teklife karşı çıkacağımızın bilinmesini ve Mustafa Kemal'in Türkiye'sinin bu günkü gibi onurumuzu kırıcı muameleye asla layık olmadığının altını önemle, defalarca çizmek isterim. Avrupa Birliği konusunda Türkiye'de lisansüstü eğitim veren ilk enstitü, 1987 yılında Üniversitemiz bünyesinde Sayın Prof. Dr. Orhan Oğuz tarafından kurulmuştur. Buradan mezun olan yüksek lisans ve doktora diplomalı yüzlerce öğrencimiz, devletimizin çeşitli kademelerinde Avrupa Birliği uzmanı olarak halen görev yapmaktadır. Yani bu konuda uzmanlar yetiştirdik ve yetiştirmeye ve yetiştirmeye de devam edeceğiz."