Ege Üniversitesinde eğitim öğretim yılı açıldı

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 03 Ekim 2006 20:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ege Üniversitesi'nin (EÜ) 2006-2007 Akademik Yılı açılış töreninde konuşan İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal, üniversitelerin Türkiye'nin aydınlık geleceği olduğunu belirterek, "Üniversitelerimiz Türkiye'nin en önemli kuruluşlarından birisidir ve öyle olmaya da devam edecektir" dedi.

EÜ Kampus Kültür Merkezi'nde düzenlenen yeni eğitim-öğretim yılı açılış törenine Vali Köksal'ın yanı sıra, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Şükrü Sarıışık, özgün müzik sanatçısı ve milletvekili Zülfü Livaneli, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Alev Gümüşoğlu, İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, belediye başkanları, üniversite rektörleri ile askeri ve mülki erkan katıldı. Törende konuşan Vali Köksal, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmanın yolunun üniversitelerden geçtiğini, bilgi üreten toplum haline gelinebilmesi için üniversitelere daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini söyledi. Köksal, "Üniversitelerimiz içerisinde bulundukları zor koşullara rağmen büyük fedakarlıklarda bulunarak çalışmalarını sürdürmektedir" diye konuştu.

Üniversite gençliğinin ülke geleceğinde büyük rol oynadığını hatırlatan Vali Köksal, gençlere de seslenerek, "Üniversite öğrencisi milletine, bayrağına, ülkesine gönülden bağlı, çağdaş ve örnek bir insan olmak zorundadır. İçinde bulunduğunuz konumun size verdiği sorumluluk duygusuyla hareket edin. Sizler ülkemizin gözbebeğisiniz. Ülkemizin geleceği sizlerle şekillenecektir" dedi.

Ülkenin bazı dönemlerde iç ve dış tehditlere maruz kaldığının da altını çizen Köksal, "Türk gençliği bu tezgahlara, oyunlara alet olmamalıdır. Atatürk'ün emaneti olan cumhuriyeti sonuna kadar korumak zorundasınız" uyarısında bulundu.

"ÜNİVERSİTELER TOPLUMUN DİNAMOSUDUR"

Yeni eğitim-öğretim yılına yarım asırlık deneyimi arkasına almış, dünya üniversiteleriyle bütünleşmiş, evrensel bir yükseköğretim kurumu olarak başlamanın gururunu duyduklarını belirten EÜ Rektörü Prof. Dr. Ülkü Bayındır ise, şunları söyledi:

"Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de, üniversiteler aydınlanmanın öncü kuruluşlarıdır. Fen, sosyal ve sağlık bilimleri alanlarında yaratılan bütün değerlerde üniversitelerin rolü vardır. Eğitim-öğretim verdikleri genç ve dinamik nüfus nedeniyle toplumun adeta dinamosudurlar. Günümüzde bütün dünya ülkelerinin yöneticileri eğitim-öğretim, bilgi üretimi ve araştırma ile kamu hizmeti görme işlevlerini yüklenen üniversitelerin gelişmelerini ve iyi şartlar altında hizmet üretmelerini sağlamak için büyük gayretler sarf etmektedirler. Ülkemizde ise ne yazık ki yükseköğretim bir türlü rayına oturtulamamaktadır. Çok ciddi sorunlar yıllar geçtikçe büyümekte, adeta çözümsüzlük sınırına yaklaşmaktadır."

2002-2005 yılları arasında devlet üniversitelerinde öğrenci sayısında yüzde 22'lik bir artış ortalaması olmasına rağmen, araştırma görevlisi sayısındaki artışın binde 4'te kaldığına dikkat çeken Bayındır, Türkiye'nin bilim havuzunun genişlemesinde bu kadrolara ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Bayındır, "Az olan kamusal kaynaklarla artan beklentiler arasında sıkışan üniversiteler elbette kendilerine bir çıkış yolu bulacaklardır. Bunun sancısız ve kısa sürede gerçekleşebilmesi için yükseköğretime her alanda bugünkünden çok daha fazla katkı sağlanmalıdır. Bu kurumlar geleceğin inşasında çok önemlidirler ve bu konumlarını muhafaza edeceklerdir" şeklinde konuştu.

"DEMOKRASİ, CUMHURİYET REJİMİ İÇİNDE DAL BUDAK SALMALI"

"Bazı gelişmeleri sevmiyoruz, sevemiyoruz" diyen Rektör Prof. Dr. Bayındır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun nedeni Büyük Atatürk'ün beynimizde ve ruhumuzda yer tutan 'Bağımsızlık benim karakterimdir' sözleridir. Bin bir güçlükle kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter devlet yapısını zedeleyen iç ve dış söylemleri, yaptırımları kabul edemeyiz. Avrupa Birliği'ne samimi olarak ama her üye ülkenin girdiği gibi eşit statüde girmek istiyoruz. Bu ülke Avrupa Birliği içinde olsun veya dışında kalsın mutlaka gelişmiş Avrupa ülkeleri standardına en kısa sürede ulaşacaktır. Hiçbir güç cumhuriyetin koyduğu temel ilkelerin bozulmasında başarılı olamayacaktır. Demokrasi içinde mücadelemize devam ederek tarihe gömülmüş, çağdışı yönetim anlayışlarına ve sosyal yaşam şekillerine ulusça karşı koymak mecburiyetindeyiz. Çok dikkatli olmamız gereken bir zaman dilimi içindeyiz. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana temel taşı olmuş kurumlarımızın yıpratılmamasına, Atatürk devrimlerinin yozlaştırılmamasına özen göstermeliyiz. Demokrasi cumhuriyet rejimi içinde dal budak salmalıdır."

Bayındır, konuşmasında son olarak şu ifadelere yer verdi:

"Ege Bölgesi ve İzmir, Kurtuluş Savaşı'nın halk katmanlarında eyleme döndüğü ve nihai zafere ulaştığı bir yöre olduğu kadar, demokrasi fikirlerinin de filizlendiği ve geliştiği bir bölgedir. O günlerden günümüze intikal eden duygularımızla, düşüncelerimizle EÜ'nün tüm öğretim elemanlarının, çalışanlarının ve öğrencilerinin cumhuriyetini, laik ve demokratik Türkiye'yi sonsuza kadar yaşatma bilinci içinde olduklarının bir kez daha altını çizerek vurgulamak istiyorum."

Bayındır, konuşmasından sonra EÜ'de bölümlerine bu yıl birincilikle giren öğrencilere ödüllerini verdi. Törende, öğrencileri temsilen Öğrenci Konseyi Başkan Vekili Ural Gökay Çiçekli'nin konuşmasının ardından sanatçı, yazar ve milletvekili Zülfü Livaneli "Kültür krizi" konulu ilk dersi verdi.

Tören, EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Halk Oyunları Bölümü'nün gösterisiyle sona erdi. Törene katılan protokol daha sonra İzmirli Sanatçılar Karma Sergisi'nin açılışını yapıp sergiyi gezerken, EÜ Rektörü Prof. Dr. Bayındır, akşam hafif müzik sanatçısı Alpay'ın da yer alacağı bir kokteyl verecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber