TCDD, Bakan Şener'i çok duygulandırdı

Geçtiğimiz günlerde Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'e sürpriz bir dosya ulaştı. İçinden, 30 yıl TCDD'de çalışan ve bir demiryolu kazasında hayatını kaybeden babası ile ilgili kayıtlar, evraklar çıktı

Geçtiğimiz günlerde 150'nci kuruluş yıl dönümünü kutlayan TCDD'den, Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'e sürpriz bir dosya gitti. Dosyayı alan Bakan Şener, oldukça duygulandı. Dosyanın içinde, 30 yıl 'demiryolcu' olarak çalıştıktan sonra, yine bir demiryolu kazası ile hayatını kaybeden babasına ait sicil dökümleri, fotoğraflar, terfi ve maaş belgeleri, hatıra niteliğindeki kayıtlar vardı.

"Ben, tren sesleri ile büyüdüm" diye Bakan Şener, TCDD'nin jestinin kendisini çok duygulandırdığını anlattı.

Şener, şöyle dedi: "Babamı 1965 yılında kaybettim. 30 yıla yakın bu kurumda çalıştı. Vefat ettiğinde 11 yaşındaydım. Onu, bir kış günü kaybettik.

Sivas il merkezindeydik o zaman. Olay, 'derezin' dediğimiz küçük motorlu bir araçla rayları ve istasyonları kontrole giderken yaşandı. İki kişi binebiliyordu bu araca. Çetinkaya'ya gidiyorlarmış. Tünelden çıkar çıkmaz karşıdan tren geldiğini fark etmişler. Araçtan atlamışlar. Ama babamın atladığı tarafta telgraf direkleri varmış. Babam direğe çarpmış ve vefat etmiş. Hoş ve sevecendi. Hiç kızdığını hatırlamam. İnsanlarla iyi geçinmeyi, komşuluk hukukuna dikkat etmeyi, kamu malına hıyanet etmemeyi öğretti bize. Çok dindar bir insandı. Dini duygularımın şekillenmesinde en önemli pay babama aittir. Sabah namazına tüm ev kalkardı. Babam tespihini burnuma değdirir, bizi namaza kaldırırdı. Sohbetine bayılırdık."

Serkisoff saat hediyesi

TCDD yönetiminin kendisine, babasının özlük dosyasını gönderdiğini söyleyen Şener, "Bu dosyada ilk işe girişinden maaş artışına kadar babamla ilgili her türlü bilgi var. Babam işe 80 kuruş yevmiye ile başlamış. Sonra 100 kuruşa çıkmış.

Ayrıca Serkisoff marka köstekli bir saat göndermişler. Arkasında tren figürü var. Özellikle demiryolları için imal edilmiş. Demiryolu personeline verilen bir saat bu. Demiryolcular bu saatleri yaygın bir şekilde kullanırdı. Hatırlıyorum tanıdıklarımızdan bu saatten isteyenler olurdu. O günlerde önemliydi" diyor.

Yıllarca baş sağlığı dileyemedim

Şener, babasının vefatının üzerindeki etkilerini de şöyle anlattı: "Milletvekili adayı oluncaya kadar kimseye başsağlığı dileyemedim. Baş sağlığına giderdim ama 'başın sağ olsun' cümlesini söyleyemezdim. Milletvekili olunca artık görev haline geldi.

O kadar çok taziyede bulunuyorsunuz ki bu sözü kullana kullana alıştım. Ama yine de bazen bir tanıdığımızın, yakınımızın vefat ettiği ile ilgili haber geldiği zaman cenaze kalkmadan önce arayamam. "