İnsanlarla uğraşmak kod yazmak gibidir

Nasıl bir hata yaptığınızda birden o konu ile ilgili herkes üzerinize gelmeye başlar size bug (güvenlik açığı) alarmı verir ve düzelmenizi isterler, aynı şekilde kod yazarken de bir yerde bir hata yaptığınız anda da kodunuzdaki bir sürü yerde arızalar başlar.

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 02 Şubat 2016 11:27, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
İnsanlarla uğraşmak kod yazmak gibidir

Hatanın merkezi olan o method önce kendi başlar kendindeki hatayı bulup eleştirmeye; "hani integer değer dönecektin şimdi niye string return ediyorsun" der. O methodu kullanan bir başka methodda "hani bu methodda sorun yoktu bunda hata var şuna bir bakıver" der ve altını çizer ve açık ve net olmanız doğru olmanız konusunda size uyarıda bulunur.

Her mantığa kılıf uyduruyorsa bir insanın kodu kötü olur. Çünkü kodları yama içindedir. Her şeye bir kılıf bulmuştur.

Fakat içinden geldiği gibi, kendi olan, kendini eleştirmeyi bilen, yenilikçi ve tembel bir beyne sahip olmayan insan ise kod yazarken de bunu koduna yansıtır çevresinde, kendi gibi olan insanlar var ise eğer. Aksi halde bulunduğu kalıba bir süre sonra o da uymaya başlar. Beynimizde "üzüm üzüme baka baka kararı"n karşılığı olan ayna nöronlar işlevini her an yerine getirmekte ve baştan temiz yazılmış bir kod bir şekilde kötüleşmeye yüz tutmakta veya duruma göre daha iyi olmaktadır.

Çevrenin yazılımcı kod kalitesinde etkisi tartışılmaz. Bir süre sonra çevrenin enerjisi sizin enerjinizle bütünleşerek bir cycle oluşturur ve bu döngü ile akış devam eder. Eğer içinizden güzel bir enerji geçiyorsa kendinizi daha iyi hissedecek ve daha da iyi işler çıkaracaksınız. National Geographic kanalında Jason Silva'nın sunduğu Brain Games adlı bir belgesel var.

Herkese izlemesini tavsiye ederim. -Yeri gelmişken; David Eagleman'inde The Brain belgeselini mutlaka izlemelisiniz. - Bu belgeselde bir deney yapıyorlar ve yoldan birisini seçip basket attırıyorlar ve hem çok iyi oynayan hemde çok kötü oynayan iki kişi belirleniyor. Daha sonra bu kişilerin gözleri kapatılıyor ve gözleri açık olarak çok kötü basket atan kişiye çevreden insanlara çok iyi tezahüratlar yapmasını söylüyorlar. Basket atamasa bile o kişi basket attığını düşünüyor. Daha sonra gözlerini tekrar açıyorlar ve tekrar basket attırıyorlar. İlkinde çok az sayıda atış yapan kişi birden atışını artırmaya başlıyor. Aynı şekilde yüksek sayıda atış yapan birisine de kötü tezahüratlar yapılıyor gözü kapalıyken. Basket attığı halde atamadığı söyleniyor. Gözlerini açınca basket sayısı azalıyor. Bu çok önemli ve kendimize önemli dersler çıkaracağımız bir deney.

Sonuç olarak kod yazarken daima çevremizi ve kendimizi motive etmeliyiz. Yazılımcı egosu yazılımcıyı daha iyi yazmaya itiyorsa faydalı birşey. Çevrenin yazılımcıyı daha iyi şeyler yapacağına inanması ve bunu dile getirmesi başta yazılım yöneticisinin ve ekipteki herkesin görevidir. Hepimiz büyük bir projenin içindeki methodlar functionlar gibiyiz. Her birimiz datadan ibaretiz. Birbirimizi daha iyi yapmak ve geliştirmek hepimizin elinde. (Hatice Güler Hüse)

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber