Adları memur kendileri mağdur

Kaynak : Tercüman
Haber Giriş : 05 Kasım 2006 13:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yıllar önce adları, işçi ve memurdu... Özelleştirme kapsamında hepsi 4/C, yani sözleşmeli personel oldu. Süreleri bir yıl, gelecekleri ise belirsiz

ÖNCEKİ gün özelleştirmeden dolayı 'hayatları kararan' 4/C kapsamındaki memurların dertlerini dile getirdim.

İyi ki getirmişim...

Bir dünya mesaj aldım...

Özelleştirme öncesi unvanları 'memur' ve 'işçi'olan çalışanlar, şimdi kamu kuruluşlarında 'geçici sözleşmeli personel' unvanıyla çalışıyorlar...

Diğer adları da 4/C...

13 küsur senelik mazisi olan 4/C'ye geçiş onların hayatını karartmış...

Dertleri çok... Bir çoğu evini, arabasını, çocuğunu ve eşini kaybetmiş... Müdürken hizmetli olmuşlar... Gelecekleri iki dudak arasında... Sözleşmeleri işe başlama tarihinden 10 ay sonra bitiyor...

(Örnek: 1 Ocak 2006'da işe başlayanlar 1 Kasım 2006 tarihinden itibaren işsiz kaldı.)

O tarihten sonra çalışıp çalışmayacakları da belli değil. Özelleştirme kapsamında herkes 4/C olmadı. Yasa gereği, 'Müdür' kapsamında çalışanlar, bir başka kamu ve kuruluşuna 'daimi kadroyla' gönderildi. Büyük bir bölümü şimdi düz memur. 4/C'ye geçiş yapanlar ise özelleştirme öncesi 'müdür' olmayanlar...

Şef gibi...

Hükümet özelleştirme mağdurları için ne yaptı? 'Hiç bir şey yapmadı' demek haksızlık olur...

Mesela, 2006 yılında kamu kurum ve kuruluşlarına 'Yönetici' sıfatlı 20 bin özelleştirme mağduru alınmasına karar verildi.

Onlar şimdi daimi memur. Gelecek kaygıları yok. Ancak, büyük bir bölümü eski unvanını taşımıyor.

Soruyu, '4/C için ne yapıldı' diye değiştirirsek... Hiç bir şey...

4/C'li mağdurlar, işin yanı sıra 'gelecek' istiyor!

Mesajların arasından cımbızla dert aldım. Neler mi onlar?

Sıralayalım:

- İşimizi hırsızlıktan, yolsuzluktan ve işe gelmediğimiz için kaybetmedik.

- Dönemin Başbakan'ı Bülent Ecevit, bizlere yönelik kanun çıkardı. Kanuna göre, özelleştirme mağdurları, kamu kuruluşlarında işe alıncaktı. Ancak, 8 bin kişiden 1800 kişi işe alındı.

- Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, kanunu gerekçe gösterip, özelleştirme mağduru olmayanları işe aldı. Sonra yargı katında aklandı. Fakat, bizlerin yüreğinde aklanmadı.

- 4/C çıkarken Türk İŞ'in önünde 47 gün yattık. Belediyelerin yiyecek ve yardımıyla karnımızı doyurduk.

- Dün, bilgisayar başındaydık, bugün çay demliyor, bardak yıkıyor ve atılmamak için haksızlıkları sineye çekiyoruz.

- Geçinemiyoruz. Çocuğumuzu dedesinin yanına yerleştirdik.

- Her gün haksızlığa uğruyorum. Adliye çalışanı olarak adliyeyi nasıl dava ederim ?

- Bir insan ne için para kazanır? Her gün onurumdan bir şeyle kaybediyorum.

- Etrafımdakiler, 'işsiz kaldı' muamelesi yapıyor.

Resmi rakamlar ülkedeki işsiz sayısının her geçen gün tırmandığını söylüyor. Yani ülke öyle güllük gülistanlık değil. Ve hükümet tedbir almaz ise işsizler kervanına 11 bin 4/C'de katılacak.

Şimdi birlikte mesajları okuyalım...

Kanun, '4/C' için ne diyor?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 4'üncü maddesinin (C) fıkrasına göre, 'Geçici personel olarak sözleşmeli çalıştırılan' kişilere '4/C' deniliyor.

Bizlere 'On ay çalış iki ay yat' dediler

'Bİzler özelleştirme uygulamaları sonucunda işsiz kaldık. Önceden, kimimiz amir, kimimiz memurdu. İş sahibi olmak için mecburen '4-C' olmayı kabul ettik. O günden bugüne kaderimiz daire amirlerinin iki dudağına şıkıştı. Kal kal, git git... Sonra bir kanun çıkarıldı ve '10 ay çalış, 2 ay yat dönemi' başladı. Şimdi hükümet yeni bir düzenleme ile geçici işçilere kadro vermeye hazırlanıyor. Plan gerçekleşirse geçmişte yöneticilik yapmış üniversite mezunu 4/C'liler, düz işçinin emrine girecek. Türkiye'deki 4/C'li sayısı 10 bin 600 civarında. Ayrıca hizmet sözleşmelerimiz 31 Aralık 2006 tarihinde son buluyor. Ne olacağımız belli değil. Sayın Başbakan'dan derdimize bir çare bulmasını istiyoruz.Y.Ş.'

Üçüncü alternatif işsiz kalmak...

'Anadolu Öğretmen Lisesi mezunuyum. Çalışmak için zamanında üniversiteye gitmedim. Bir diğer anlatımla, çalışmayı seçtim. 20 yaşında çalışmaya başladım ve şu an 28 yaşındayım. Önceden işçiydim, şimdi sözleşmeli memur. Kesinlikle, 'Salla başı al maaşı' misali çalışmadım. İş açısından bana fayda getirmemesine rağmen Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünde öğrenim görüyorum. Yeri geldi teftiş verdim, yeri geldi maaş yaptım, yeri geldi tek başıma personel şubesine baktım ve yeri geldi bayram, seyran demeden nöbet tuttum. Karşılığı ise ortada! Sen işçisin 4/C'yi kabul et, veya il il sürün. Aslında alternatifimiz iki değil, üç... Üçüncü alternatif işsiz kalmak. İster istemez 4/C'yi kabul ettim. Henüz başka bir kuruma atanmadım. İşe başlarsam 538 YTL alacağım ve 10 ay çalışacağım. Uygulama öyle... 10 ay çalış 2 ay yat... Bir yıl sonra sözleşmenin yenilenip yenilenmeyeceği de belirsiz. Etrafımdakiler, 'işsiz kaldı' muamelesi yapıyor. Artık yoruldum. Psikolojim bozuldu. Yıllarca vergi ödedim ve kurumum için çalıştım. Böyle mi olacaktı?'

Birbinden kötü seçenek sunuldu

'Ben, satılması için küçültülen bir TEKEL işçisiyim. Bu küçültme için Yaprak Tütün Fabrikası ve 40 Başmüdürlük dahil bir çok birim kapatıldı. Bizlere iki seçenek sunuldu. Ya başka illere gideceksiniz, ya da 4/C olacaksınız. Mecburen 4/C olduk. Size, diğer iller seceneğini sunuyorlar ama gittiğiniz yerlerde satış kapsamında. İşin yoksa il il gez. Ev taşımak, yeni bir ortama alışmak kolay mı?'

M.E. Ankara

Çalmadan bir ekmek yemek!

'SayIn Gezer, bir '657-4/C' çalışanıyım. Kamuoyunda kadro ile ilgili yazılar çıkıyor ve bu tasarıda bizler yokuz. Biz sadece eşitlik istiyoruz. Onurlu yaşayabilicegimiz bir hayat ve çalmadan bir ekmek yeme derdindeyiz. Hükümet özelleştirmeden gelenlere farklı bir gözle bakıyor. Sanki bu kurumları bizler zarar ettirdik. Bizlere sırtlarını dönüyorlar. Aydın kesimden bizlere sahip çıkmasını istiyoruz.'

A.K. Kayseri

Mülk var ama 'adalet' yok!

'Malum, memurlar ara ara meydanlara çıkıp zam istiyor. Öyle bir haldeyim ki, açım diyen memurun yerinde olmak isterim. En azından yarınları beli. Önceki yıllarda memur ve işciydik. Şimdi, süresi 1 yıl, akıbeti belirsiz 4/c'yiz. Bizler, Adalet, Sağlık ve Mili Eğitim Bakanlığı'nda, 'kurbanlık koyun' misali gelecek günleri merak ediyoruz. Çalıştığım kurumun duvarında Ulu Önder'in, 'Adalet Mülkün Temelidir' sözü asılı. Her sabah bu güzel sözü okuyup kahroluyorum. Mülk var ama adalet yok. Ben bu sıkıntının neresinden bahsedeyim. Mağazaların 'Muhteşem vade' diye takdim ettiği 16 aylık taksit seçeneğinden faydalanamıyorum. 12 ay garanti, diğeri belirsiz. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan adalet ve güvence istiyorum. ' İstanbul

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber