Dokunma'da kilit soruya kritik yanıt

TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek, dokunulmazlıkların kalkmasının ardından bazı HDP'lilerin tutuklanabileceğine ilişkin kulislerde dolaşan iddialar için Hürriyet'e, "Bu işlerde soğan sarmısak hesabı olmaz, hukuk ne diyorsa o olur" dedi. "Kimse lafı dolandırmasın, herkes önünü arkasını hesap ederek talep etsin" uyarısında da bulunan Çiçek'in değerlendirmeleri şöyle:

NORMAL VATANDAŞ GİBİ

"Dokunulmazlığın kalkması, Meclis'in, 'bana gelen fezlekeyle ilgili yargı işlemleri için izin veriyorum' demektir. Yargı ne işlem yapacaksa artık ona Meclis karışmaz, sadece yargılamanın önünü açmış olur. Savcı bundan sonra ifade alır, delilleri toplar, gerekiyorsa iddianameyi hazırlayıp mahkemeye intikal ettirir. Dokunulmazlığı kalkan vekille ilgili yargı süreci normal vatandaşta olduğu gibi işler. Dokunulmazlığın kalkmasıyla birlikte zaman aşımı süresi de işlemeye başlayacağı için belli bir sürede yargılamanın neticelendirilmesi gerekir. Ancak dokunulmazlığın kalkması milletvekilliğini ortadan kaldırmaz, yargılaması devam ederken Meclis'e gelip milletvekilliğine de devam eder.

HEPSİ TERÖR, YOLSUZLUK DEĞİL

BASİT TRAFİK SUÇU DA VAR

Dikkat edilecek husus, geçici bir düzenleme yapılıyor diye işin sulandırılmaması. Böyle kestirme bir düzenleme yapmazsanız bu iş aylarca sürer. Çünkü, her dosya için 5'er kişilik hazırlık komisyonu oluşturulacak, 506 dosya için, çarp 5 ile, o kadar milletvekilinin görev yapması gerekiyor. Meclis'te o kadar vekil var mı, yok. bu aylarca Meclis'i tıkar, başka bir iş yapılamaz. Bu düzenlemeyle hem bu iş bir anda halledilmiş, böylece hem vatandaşın isteği yerine gelmiş hem de Meclis'in üzerindeki gölge kalkmış olur. Vatandaş bu işin bir an önce bitmesini istiyor, katıldığımız cenaze törenlerinde, toplantılarda bunu söylüyor, ama Meclis'te işlerinin de görülmesini istiyor. Eşit ve adil olması için de herkesin dokunulmazlığını kaldıralım dendi. Bu milletvekilleri için de imkandır, çünkü vatandaş bu dosyaların bir kısmını terör, bir kısmını da yolsuzluk diye biliyor, halbuki bir kısmı basit trafik ve seçim suçu. Bu dosyalarla ilgili dört yıl boyunca kamuoyu nezdinde zan altında kalmaları da hoş olmuyor, milletvekilleri de bu sıkıntıdan kurtulmuş olur.

SAVCI-HAKİM DE BU ÜLKEDE YAŞIYOR,

HUKUK NEYİ EMREDİYORSA ONU YAPACAK

(HDP'lilerin tutuklanabileceği iddiaları) Bir yandan millet bu konuda yakama yapışacak, bir yandan da savcılar şunu yaparsa bunu yaparsa diye işi iki arada bir derede tartışmak, bu olmaz, ben savcı, hakim miyim? Savcı, hakim de bu ülkede yaşıyor. Hukuk neyi emrediyorsa onu yapacaktır, bu insanlara yasaları uygulamayın denemez. Kimse lafı dolandırmasın, herkes önünü arkasını hesap ederek talep etsin. Kuvvetler ayrılığı varsa ben yargının işine karışamam, eğer bir haksızlığa uğranıldığı düşünülürse yargının da kendi itiraz, temyiz yolları var. Bu işlerde böyle soğan sarmısak hasebı olmaz, hukuk ne diyorsa o olur. Ama bu saatten sonra bu işi hukuk çerçevesinde tartışalım. Siyaseten tartıştığımız zaman vatandaşın kafası karışıyor, toplumda tartışma çıkıyor, hukuk da işlemiyor. Şunu da görmemiz lazım, dokunulmazlık suç işleme imtiyazı değildir. Millet adına görev yapıyoruz, onun için de milletin vicdanını rahatsız edecek, toplumun kabul etmeyeceği sorumsuzluklar içerisinde olmamamız gerekir. Milletvekili kanunsuz eylemlerin içinde olamaz, çünkü bu kanunları biz çıkarıyoruz."