Diyarbakırlı huzur istiyor

Selim Efe Erdem

Türkiye'de mevsim bahar ama doğusunda batısında her yerinde acı var. İstanbul ve Ankara'da patlayan bombalarda yoldan geçen masum insanlar, çocuklar hayatını kaybediyor. Güneydoğu ve Anadolu'da PKK'nın hendek terörü ve saldırıları nedeniyle insanlar evsiz, işsiz kalmış. Yüzlerce evde asker, polis, korucu şehidin yasını tutuluyor. Ankara saldırısında da görüldüğü gibi, PKK tarafından kandırılmış ve terör eylemlerinde kullanılmış binlerce ailede de tarifsiz bir keder var. PKK'nın hendek provokasyonunda evlerini terk eden Diyarbakırlılar, bu defa PKK'nın 'sokak eyleri' çağrısı yaptığı 21 Mart Nevruz provokasyonunda evlerine kapanarak tavrını gösteriyor. Nerede o Çözüm Süreci'ndeki Diyarbakır Nevruzlarının coşkusu... Eylem, gösteri ve kutlamalardan uzak duran Diyarbakırlıların gündemi Bahar Bayramı veya Nevruz değil, huzur ve barış...

HENDEK HEZİMETİNİ NEVRUZ ÖRTEMEZ

21 Mart Nevruz deyince Türkiye'de ilk akla gelen yerlerden biri şüphesiz Diyarbakır. Burada yapılan Nevruz kutlamaları, aynı zamanda HDP veya PKK'nın da gövde gösterisine dönüştürülmeye çalışılması bakımından örgüt açısından önemli. Nitekim, PKK'nın Kuzey Irak'taki terör kamplarındaki sözcülerinden Duran Kalkan'ın 'Kürt gençlerini isyana çağırarak' yaptığı "Önümüzdeki Mart süreci bir büyük direniş sürecidir. 2016 baharı, Kürt'ün baharı olacaktır" şeklindeki sözleri, Nevruz ile birlikte binlerce PKK'lının Suriye'de Kobani ve Irak'ta Kandil'den Türkiye'ye gelerek yeni bir şehir ve kır savaşı başlatacağının tehdidini içeriyordu. Yani örgüt, 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından başlattığı ve ağır askeri yenilgi aldığı ve halk desteğini kaybettiği hendek terörü yerine 21 Mart'ı yeni bir terör dalgası ve halkı yanına çekme provokasyonunun başlangıcı olarak ilan ediyor.

EKİNCİLER, İSTİKLAL GİBİ SESSİZ

Terör saldırıları nedeniyle Türkiye'nin 81 ilinin sadece 18 ilinde Nevruz kutlamalarına izin verildi. Onlardan biri de Diyarbakır. Bugün yapılacak Nevruz kutlamaları öncesinde, Cumartesi günü kente gelerek şehrin nabzını tutuyoruz. Şehre ayak bastığımız andan itibaren temas ettiğimiz herkes de görüyoruz ki Diyarbakırlıların gündemi İstanbul ve Ankara'da patlayan bombalar, Diyarbakır Sur ve Bağlar ilçelerinde PKK terörü nedeniyle evsiz ve işsiz kalmış olmak, çocukların okula gidememesi, bozulan ekonomi ve huzur... Her yıl 21 Mart öncesinde kent genelinde görülen hareketlilik ve coşkudan eser yok. Sanki bomba İstanbul'da İstiklal Caddesi'nde ya da Ankara Kızılay'da değil, Diyarbakır'ın en işlek caddesi Ofis semtindeki Ekinciler Caddesi'nde patlamış.

BU DEFA EVE KAPANDILAR

Diyarbakırlılar, PKK'nın Sur ilçesinde başlattığı hendek terörü ve şehir savaşında evleri terk ederek adeta teröre karşı durmuş ve örgüte canlı kalkan olmayarak güvenlik güçlerinin yapacağı operasyonları kolaylaştırmıştı. Sokaklarında gezerken, aynı refleksi Nevruz öncesinde de görüyoruz. Diyarbakırlılar, 'Türkiyelilik' hissiyle hareket ediyor. Ülke genelindeki acı, hüzün ve endişeyi paylaşıyor, PKK'nın provokasyonuna gelip sokaklara dökülmek yerine bu defa evine kapanıyor. Gündemleri Nevruz Bayramı kutlamak değil, huzur ve barış.

HDP, 'TÜRKİYELİ' OLABİLECEK Mİ?

Peki ama Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarını organize eden Demokratik Toplum Kongresi ve HDP ne yapacak? Tüm Türkiye yasta iken hiçbir şey olmamış gibi 'Bahar Bayramı Kutlaması' mı yapacak, yoksa Türkiyelilik adına ülkedeki genel yas ve hüzün havasını mı paylaşacak? Cevabını tüm Türkiye yarın Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarında göreceğiz. Ancak şüphe götürmeyen bir gerçek var ki Diyarbakır halkında Kürt kimliği bilinci ile terör olayları ve PKK arasında ciddi bir ayrışma var.

OLAN YOKSUL KÜRTLERE OLUYOR

Diyarbakırlılar, hendek terörü sırasında anladı ki Sur gibi yoksul Kürtlerin yaşadığı ilçelerde PKK terörü nedeniyle kendileri hayatlarını kaybederken, Diclekent gibi Selahattin Demirtaş ve diğer HDP'li yöneticilerin ve 'Beyaz Kürtlerin' oturduğu semtlerde hendekten ve terörden eser olmuyor. Diyarbakır'da son iki günde en çok duyduğumuz söz her şeyi özetliyor: "Olan fakir Kürtlere oluyor. Biz yeniden Çözüm Süreci, huzur ve barış istiyoruz