Batı'nın muhalifinden bizimkilere ders

Brüksel'de DAEŞ'in gerçekleştirdiği terör saldırılarından sonra Belçikalı yetkililer sert önlemler almasına rağmen muhalefetinden iktidarına herkes 'teröre karşı bir olma' dersi verdi. Bu net duruş Türkiye'deki muhalefete tam bir 'ders' niteliğindeydi.

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 24 Mart 2016 07:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Batı'nın muhalifinden bizimkilere ders

Selim Efe Erdem

Brüksel ve öncesinde Paris'te yaşanan terör saldırılarında, Batı dünyası, Türkiye'deki muhalefete adeta 'terörle mücadelede bir olma' dersi verdi. Patlamalar sonrasında metro ve tren istasyonları kapatıldı, spor ve sanat etkinlikleri iptal edildi, meydanlar boşaltıldı, sosyal medya hesaplarında karartma uygulandı ve medya terör örgütünün propagandasını yapmamak adına saldırıya ilişkin haberleri sansürleyerek verdi. Ülke muhalefeti de 'ama' demeden iktidara desteğini açıkladı. Türkiye'de ise Kılıçdaroğlu bir maçın iptal edilmesini bile muhalefet aracı olarak kullandı, istifa istedi, iktidarı 'Türkiye'yi kaosa sürüklemekle' suçladı.

ONLAR BİRLEŞİYOR

Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Dış Politika ve Uluslararası İlişkiler uzmanı Doç. Dr. Mehmet Coşkun "Batı'daki terör saldırıları sonrasında yapılanlara bakıldığında, Türkiye'de devlet, muhalefet, medya, akademisyenlerin nasıl davrandığı konusunda alınması gereken dersler var" dedi. Terör saldırılarının siyasete alet edildiğini belirten Doç. Coşkun, "Brüksel ve Paris'teki terör saldırılarını dünyanın birleşip lanetlediğini görüyoruz ama Türkiye'de hem ülke içinde hem dışında aynı tavrı görmüyoruz. Türkiye'de bazı insanlarda, bu terör saldırıları, siyasi rakibine karşı kullanmak anlayışı çıkmış. Böyle bir terör saldırısı sonrasında 'yönetim zaaf var' denmez. Önce teröre karşı 'dur' diyecek ve net bir tavır koyacaksın" şeklinde konuştu.

BU MESELE MİLLİDİR

Belçika ve daha önce Fransa'da yaşanan terör saldırıları sonrasında, ülke iktidarı ve muhalefeti, tüm sivil toplum örgütleri ile birlikte 'tek ses' oldu. Örneğin, Paris saldırılarından sonra eski Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin yaptığı ilk iş Hollande'a 'Hükümetin terörle mücadelede aldığı bütün önlemleri desteklediğini' söylemek oldu. CHP lideri ise terör saldırılarını milli mesele olarak görmek yerine, sandıkta yenemediği hükümeti düşürmeye yönelik bir fırsat olarak gördü. Eleştiride hızını alamayan Kılıçdaroğlu, Ankara ve İstanbul'u vuran terör saldırılarının yanı sıra Brüksel ve Paris saldırılarının sorumlusu olarak da Türk devleti ve hükümetini gösterdi.

Belçika polisinin 'operasyon bitene kadar yayın yapmayın ricası' üzerine, oradaki medya operasyon görüntüsü kullanmadı. Türkiye'de ise bazı basın organları, terör saldırıları sonrasında düzenlenen operasyonları an ve an canlı yayında veriyor, teröristlerin kaçması ve delillerin karartılması için adeta erken uyarı sistemi gibi çalışıyor.

İKİYÜZLÜLÜK

İngiliz Independent gazetesinde, geçen gün Brüksel'de gerçekleştirilen terör saldırıları için gösterilen hassasiyetin Ankara saldırıları için gösterilmediğini vurgulayan bir yazıya yer verildi. Yasmin Ahmed imzalı yazıda, Brüksel saldırısından sonra Belçika bayrağı asan İngiliz hükümetinin, Ankara'daki saldırıdan sonra Türk bayrağı asmaması eleştirildi. Ahmed, Türkiye'deki saldırıların iki farklı örgüt olan PKK ve DAEŞ tarafından yapıldığını ancak ikisinin de aynı "terör" taktiğini kullandığını vurguladı.

KILIÇDAROĞLU HALKI DÜŞÜNMÜYOR

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Brüksel'de, Paris'te patlayan bombalar oldu. Bütün terör olaylarının tek sorumlusu vardır, AKP hükümetidir" sözlerini değinen Doç. Mehmet Coşkun, "Bu saldırılar üzerinden Türkiye'ye yüklenmesi, hakkında yorum yapılmayacak kadar değersiz. Bunu söylerken halkın ve milletin çıkarlarının düşünülmesi değil ortadaki mevcut durumdan faydalanmak, içeriye dışarıya mesaj vermek çabası var. En gelişmiş demokrasilerde terör saldırıları sonrasında ne yaşanıyorsa, Türkiye'de de iktidarı ve muhalefetiyle aynı şekilde davranılmalı" dedi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber