Bakanı isyan ettiren tablo
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ı isyan ettiren kadro sıkıntısının ayrıntıları ortaya çıktı. AB ülkeleri arasında kişi başına en az doktora sahip ülke Türkiye
Geçtiğimiz günlerde YÖK'ün tıp fakültesi eğitimini eleştirerek, ?Hekim yetiştirmemek insanlık suçudur? diyen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, doktor kadrosu konusunda da isyan etmişti. Bakan Akdağ'ı öfkelendiren kadro sıkıntısının ayrıntıları ortaya çıktı. Kutup Yıldızı Sağlık Gönüllüleri Derneği ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye, AB ülkeleri arasında kişi başına en az doktora sahip ülke konumunda. Halen 104 bin doktorun görev yaptığı ülkemizde 720 kişiye bir doktor düşüyor. Ancak bu sayı Doğu ve Güneydoğu'da, 6 bin kişiye bir doktor düşecek kadar vahim bir durumda. Halen uygulanmakta olan sağlıkta dönüşüm programına rağmen sağlık hizmetlerinde birçok Avrupa ülkesinin gerisindeyiz. Almanya'da 318, Fransa'da 365, Danimarka'da 372, Yunanistan'da 264 kişiye bir doktor düşüyor.
İSTANBUL EN ZOR DURUMDA
Türkiye'nin sağlık alanında en zor durumda olan illerinin başında ise İstanbul geliyor. AB tarafından Kültür Başkenti olması kararlaştırılan İstanbul, doktor başına düşen hasta sayısıyla 81 il arasında 75'inci sırada bulunurken, ebe ve hemşire sıralamasında ise en sonda yer alıyor. Sağlık alanında hizmet veren kurumlar büyük illerde bulunuyor. Hastane yatak sayısının yüzde 38'i, uzman doktorların yüzde 46'sı İstanbul, Ankara ve İzmir'de bulunuyor.
YÜZDE 20'NİN GÜVENCESİ YOK
Sağlık Bakanlığı'nın ?Ulusal Sağlık Hesapları Projesi?ne göre halen ülke nüfusunun yüzde 20'si sağlık güvencesinden yoksun durumda. Ancak, Türkiye'de kayıt dışı ekonomi ve yüksek işsizlik oranları bir yana, SSK ve Bağ-Kur gibi sosyal güvenlik sistemlerine dahil olanların bile önemli bir kısmı prim borçları nedeniyle sağlık güvencesinden yararlanamıyor. Bağ-Kur'da prim toplama oranı yüzde 36 civarında. Tarım sektöründeki Bağ-Kur'luların yüzde 53'ü hiç prim ödememiş durumda. Bu durumda sağlık sistemini yürütebilmek için bütçeden önemli bir pay aktarımı gerekiyor
GERÇEK HASTA MAĞDUR OLUYOR
Araştırmaya göre, hastanelerin birinci basamak sağlık hizmetine ihtiyaç gösteren hastalarla dolup taşması bir yandan maliyetleri artırırken, diğer yandan da oluşan yoğunluk nedeniyle gerçek ihtiyaç sahiplerinin mağdur olmalarına neden oluyor. Bu durumun hastanelerin kalite ve verimliliğini olumsuz yönde etkilemekte olduğu belirtilirken, kamu ve özel hastaneler de denetimsizlik nedeni ile hem etik hem de mesleki hataların ortaya çıktığına dikkat çekiliyor.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Kutup Yıldızı Sağlık Gönüllüleri Derneği'nin raporunda, çözüm önerileri şöyle sıralanıyor: Koruyucu Sağlık Hizmetleri'ne öncelik verilmeli. Toplum sağlığı hizmetleri ve Aile Hekimliği bir an önce hayata geçirilmeli. Sevk zinciri sağlıklı şekilde kurulmalı. Sağlık giderlerinin sıkı bir şekilde denetlenmesi sağlanmalı. Özel muayene-poliklinik ve tıp merkezleri sistem dışı bırakılmamalı. Sağlık yöneticileri bir uzmanlık alanı olarak yetiştirilmeli ve liyakat usulü atanmalı. Mezuniyet öncesi ve sonrası eğitimler, şeflik sistemi, uzmanlık yeterlilik tanımı gibi konular çağdaş kurallara kavuşturulmalı. Performans sistemi adaletsizlikleri ve hataları önleyecek şekilde düzenlenmeli. Bürokratik işlemlerin fazlalaşması hem hekimler, hem bürokratik elemanlar, hem özel ve kamu hastaneleri için önemli bir sorun. Bu sorunu en aza indirmek için e-sağlık uygulamaları yaygınlaştırılmalı. SSK'lıların özel eczanelerden ilaç alması, hastalar için ek zaman, külfet, memnuniyetsizlik gibi sorunları büyük oranda ortadan kaldırmış olmakla birlikte ilaç tüketiminin aşırı artışı ve ilaç alım maliyetlerinin artışı ortaya çıktı.