Milli Eğitim Şurası'nda atasözü tartışması

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 17 Kasım 2006 14:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

17. Milli Eğitim Şurası Genel Kurul çalışmalarında söz alan Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı'nın 24 Kasım'da öğretmenlere ek ödenek isteyerek Bakan Çelik'e, "Sayın Bakan yine Unakıtan engeline takılmasın. İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara" diye seslenmesi; Bakan'ın tepkisine neden oldu.

Hüseyin Çelik, "İyi niyetinizden şüphem yok. Cehenneme giden bütün yollar iyi niyet taşları ile döşenmiştir" diye konuştu. Salondan gelen, "Teşbihte hata olmaz" sözüne Bakan Çelik'in yanıtı, "Birine tosunum benim, derseniz hoşuna gider, öküzüm benim derseniz, kıyamet kopar. Ama tosunda öküzdür" oldu.

17. Milli Eğitim Şurası Genel Kurul çalışmaları son gününde devam ediyor. Şura'nın sabahki oturumunda, "Küreselleşme ve AB Sürecinde Türk Eğitim Sistemi" Komisyonu'nun raporu tartışılıyor. Şura'da Divan Başkanlığını Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik yapıyor. Şurada söz olan Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde her öğretmene bir maaş ikramiye verilmesini Bakan Çelik'ten talep etti. "Sayın Bakan yine Maliye Bakanı Unakıtan engeline takılmasın. İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara" diyen Avcı, önerisinin oylanmasını istedi.

Avcı'nın bu sözleri Bakan Çelik'in tepkisine neden oldu. Eğitimcilerin kullandıkları kelime ve cümlelere herkesten daha fazla dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Çelik, "İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara- bir atasözü olsa da şık olmadı. Biz istersek bizim yüzümüz kara olacak, Maliye Bakanı vermezse onun yüzü kapkara olacak. İyi niyetinizden şüphem yok ancak, Cehennem'e giden bütün yollar iyi niyet taşları ile döşenmiştir" diye konuştu.

Gürkan Avcı'nın, "İyi niyetimizden şüphe etmeyin" sözleri üzerine Çelik, "Benzetme iyi değil. Özür olarak kabul ediyorum" dedi. Bunun üzerine bir şura üyesi, "Teşbihte hata olmaz" şeklinde konuştu. Bakanın bu sözlere cevabı ise, "Genç bir delikanlının omzuna - tosunum benim - diye vurursanız hoşuna gider. Öküzüm benim, derseniz kıyamet kopar. Ama sonunda tosunda öküzdür" oldu. Bakanın bu sözleri salonda gülüşmelere yol açtı.

Hüseyin Çelik ile şura üyeleri arasında başka ilginç diyaloglarda yaşandı. Mersin Anadolu Lisesi Müdürü Sabri Akgül'ün 3 dakikalık konuşma süresinin uzatması üzerine Bakan Çelik önce Akgül'ü uyardı. Ardından, "Sonra amirine itaatsizlikten başına iş gelir" diyerek espri yaptı.

Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Rıfat Okçabal konuşmasında öğretmenlerin yeteri kadar temsil edilmediğini belirterek şuranın demokratik olmadığını savundu. Eğitim çalışanlarının maaşına da değinen Okçabal, "Diyanet öğretmenlere fitre verilebilir, diyor" dedi.

Hüseyin Çelik ise, "Öğretmenleri temsil etmiyor derken, neyi kastettiğinizi anlamış değilim. Her kesim yeteri kadar temsil ediliyor" yanıtını verdi. Çelik, sözleşmeli öğretmenlerin de kadrolu öğretmenlerle aynı ücreti aldığını vurguladı.

Hüseyin Çelik, öğretmenlerin maaş ve özlük hakları ile ilgili yapılan konuşmaların artması üzerine, "Benim de şuraya bir önerim var. Sayın Maliye Bakanı'nın soyadının Unakıtan değil, Paraakıtan olmasını istiyorum" diyerek espri yaptı. Çelik'in bu sözleri salonda gülüşmelere yol açtı.

Sabahki oturumun en son konuşmacısı ise dünkü ve bugünkü oturumlara geç geldiği için konuşmacı listesine ismini yazdıramayan ANAVATAN Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir oldu. Akdemir daha sonra sunduğu dilekçe ile sabahki oturumda en son konuşmayı yaptı. Şuranın özerk olması gerektiğini söyleyen Akdemir, "Milli Eğitim Bakanı divan başkanı olarak toplantılara katılmamalı. Burada hiçbir müdür, Bakan olarak görüşünüze uymayan bir düşünceyi huzurunuzda açıklayamaz" diye konuştu.

Hüseyin Çelik ise oturum kapanışında masadan kalkarken, "Sayın Akdemir'in bunları söyleyeceğini bildiğim halde konuşmasına izin verdim. O derece demokratiğiz bakın" dedi.

Şuraya 11:50'de ara verildi. Genel Kurul çalışmaları 14:00'da yeniden başlayacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber