Ermeni Patriği, Erdoğan'a mektup gönderdi

Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Ateşyan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Alman Meclisinin kararıyla ilgili bir mektup gönderdi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Haziran 2016 21:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Ermeni Patriği, Erdoğan'a mektup gönderdi

Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan, "Birinci Dünya Savaşı'nın trajik dönemlerinde cereyan etmiş olaylar hakkında Almanya Federal Meclisinin aldığı karar, milletimiz nezdinde derin bir üzüntü yaratmıştır." ifadesini kullandı.

Ateşyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Alman Federal Meclisinde Ermeni iddialarına ilişkin alınan karar ile ilgili bir mektup gönderdi. "Sayın Cumhurbaşkanım" ifadesiyle başladığı mektupta, Ateşyan, Alman Meclisinin aldığı kararın kendilerini üzdüğünü ifade etti.

Mektubunun girişinde "Birinci Dünya Savaşı'nın trajik dönemlerinde cereyan etmiş olaylar hakkında Almanya Federal Meclisinin aldığı karar, milletimiz nezdinde derin bir üzüntü yaratmıştır. Türkiye Ermenileri Cemaati olarak bu üzüntüye paydaş olduğumuzu, kalbi ve samimi duygularımızın bir ifadesi olarak yüksek makamınıza arz ediyoruz." değerlendirmesinde bulunan Ateşyan, mektubunda şu görüşlere yer verdi:

"Türkiye Ermenileri Patrikliği, vatandaşlık bağlarıyla bağlı olduğu devlete karşı yükümlülüklerini kusursuz yerine getiren ve kendisini bu ülke insanlarından farklı görme kompleksinden sıyrılmış, gerektiğinde kanun ve nizam çerçevesi dahilinde hakkını korumasını bilen Hristiyan-Ermeni Türk vatandaşlarının duygularına tercüman olmayı kendisine şiar edinmiş dini bir kurumdur. Patriklik makamı, geleneksel çizgide kalınarak dengeli bir duruş sergilenmesinin bazılarının hoşuna gitmeyeceğinin de bilincindedir. Bu kutsal makamda görev yapan merhum patriklerimiz, gerek ifadeleri gerekse takındıkları yapıcı tavırlarla önderlik ettikleri cemaate dini hizmet vermeleri dışında, onlara örnek olacak olumlu davranışlarıyla tarihe geçmişlerdir. Bu büyüklerimizin örnek davranışları günümüzde de rehberimiz olmaya devam etmektedir."

- "Hatalı bir davranışta bulunması kabul edilemez"

Ateşyan, Alman Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin kararını eleştirerek "Alman vatandaşlarının oylarıyla teşkil edilmiş bir meclisin, kendilerini seçmiş olan milletin huzuru, refahı, güvenliği ve özet olarak selamet ve esenliği için yasalar çıkarmak olan görevinin yanında, hakkı olmadığı bir konuda fikir beyan etmesi ve bu beyanını yasallaştırması ve bunu da tüm Alman milleti adına yapması ve kendisini yargıç mevkisinde görmesi kadar hatalı bir davranışta bulunması kabul edilemez." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye Ermeni toplumunun o acılı ve kederli günleri yaşayanların torunları olduğunu belirten Ateşyan, şöyle devam etti:

"Zatıalilerinizin bu yıl yayınladıkları taziye mesajında 'Tarih bilinci ve insanlık hukuku gereğince, Osmanlı Ermenilerinin hatıralarına sahip çıkmaya devam edileceği, Türklerle Ermenilerin bin yıla uzanan ortak yaşam kültürünün hatırlatılmasının sürdürüleceği' dile getirilmişti. Müteaddit vesilelerle bu ifade doğrultusunda hareket etmiş olan Patriklik makamı, bu tutumunu gelecekte de sürdürmeye devam edecektir. Alman İmparatorluğu'nun bu trajik olaylardaki menfi rolünün iki satırla geçiştirilmesi, Osmanlı Türkiyesi'nin suçlanmasından da öte tamamen suçlu ilan edilmesi, etik açıdan tartışılacak bir olgudur. Ayrıca yasallaşan tasarının Alman kamuoyunun hissiyatına ne derece tercüman olduğu gerçekten tartışmalıdır.

Birçok vesilelerle ifade ettiğimiz gibi, Ermeni milleti nezdinde bir travma yaratmış bu acının uluslararası siyaset arenasında kullanılması gerçekten bir hüzün ve bir acı kaynağıdır. Kabul edilen bu yasa ve bununla aynı niteliği haiz yasalar bizleri derinden yaralamaktadır. Ermeni milletinin tarih sayfalarındaki bu acısı, ne yazık ki uluslararası siyaset platformunda Türkiye'yi ve Türk milletini suçlamak ve cezalandırmak için bir araç olarak algılanmakta ve bu sakil anlayış nedeniyle Türkiye Ermeni toplumunun üst ve alt kimliklerinin yara almasına neden olmaktadır. Bu ve bu gibi yasaları coşkulu alkışlarla kutlayanların araladıkları pencereden, bir gerçek yaşam manzarasının varlığını gözlemliyoruz. Duymak ve dinlemek için kulakları olanlar, bu manzaradan yansıyan Ermeni milletinin emperyalist güçler tarafından nasıl kullanıldığı gerçeğinin yankılarını duyabilirler."

- "İki ülkenin dostluğu yararına olmayan tohumlar ekilmesin"

Mektupta, Türk ve Ermeni halklarının aynı coğrafyayı paylaştığını aktaran Ateşyan, iki kadim ve komşu halkın, nefret ve düşmanlık söylemleriyle birbirinden uzaklaştırılmaması, tarihin siyasileştirilmesi yerine dostluk ve barış hedefiyle çalışması gerektiğinin altını çizdi.

Ortak tarihi ve benzer gelenekleri olan iki komşu halkın, bir gün dostluk atmosferini birlikte soluyacaklarına işaret eden Ateşyan, mektubunda şunları kaydetti:

"Yeter ki bunun gerçekleşmesi imkansız görülmesin ve yararı olmayan tohumlar ekilmesin. Bir gün gelecek bu iki halk birlikte tarlalarındaki zehirli otları temizleyecek ve arınmış tarlalara buğday ekecekler. Bununla da yetinmeyecekler. Bu tarlaların buğdaylarından hazırlanmış ekmeği bir sevgi ve dostluk nişanesi olarak tuza banıp paylaşacaklardır. Siyaset adamlarının kendi anladıkları şekilde ve siyasi hesapları doğrultusunda, halkımızın bu acıları hakkında fikirlerini beyan ettikleri bir dünyada, Patriklik makamı olarak Türkiye ve Ermenistan'ın dostluğu ve iyi komşuluk ilişkileri içersinde olmaları için dua etmeye devam edeceğiz. Bu duruşumuz bizler için inancımızın bir gereği olduğu kadar, vatandaşlık duygularımızın da ifadesidir. Aynı zamanda biliyoruz ki bazıları bu duruşumuza olumlu gözle bakmayacak. Allah her iki ülkenin vatandaşlarının yüreklerinde işlesin. Allah, iyiyi ve güzeli inşa etmeye azmetmiş kullarına yardım etsin. Bu vesileyle duyduğumuz teessürü bir kez daha dile getiriyor, zatıalilerinize sağlık, başarı ve mutluluk ihsan etmesini Allah'tan diliyoruz. Ayrıca, yurdumuz insanına yararlı hizmetlerde bulunan devlet ricalini çalışmalarında başarılı kılmasını yüce Allah'tan niyaz ediyoruz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber