Böke: Yatırımlar büyümeye katkı yapmıyor
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, "GSYH'nin bileşenlerine bakıldığında özel tüketim harcamalarının yüzde 6,9 artarak söz konusu büyümenin en büyük kaynağını oluşturduğu görünüyor. Buna karşılık net ihracat ve yatırımlar büyümeye katkı yapmadığı gibi gerileyerek büyümeyi azaltıcı bir rol oynuyor" ifadelerini kullandı.
Böke, yazılı açıklamasında, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), yılın ilk çeyreğine (ocak-mart) ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerini değerlendirdi. Verilere göre, reel GSYH'nin birinci çeyrekte yüzde 4,8 artarak 31 milyar 679 milyon liraya ulaştığına işaret eden Böke, GSYH'nin bileşenlerine bakıldığında ise özel tüketim harcamalarının yüzde 6,9 artarak söz konusu büyümenin en büyük kaynağını oluşturduğunu savundu.
Buna karşılık net ihracat ve yatırımların gerileyerek, büyümeyi azaltıcı bir rol oynadığını iddia eden Böke, "Bu yapıyla büyümenin sürdürülebilir olmadığını bilen kamunun ise günü kurtarmak adına popülist politikalara ağırlık vererek harcamalarını yüzde 10,9 artırdığını görüyoruz. Büyümenin bu niteliksiz yapısı sürdürülemez olduğunun bir göstergesi. Bu büyümenin bir yarını yok." değerlendirmesinde bulundu.
GSYH'nin üretime göre kompozisyonuna bakıldığında da imalat sanayinin yüzde 5,9 büyüdüğünü buna karşılık inşaattaki büyümenin ise yüzde 6,6'da kaldığını vurgulayan Böke, bu durumun iktidarın önceliğinin sanayi değil inşaat olduğunu gösterdiğini öne sürdü.
Güncel verilerin de ileriye dönük olumsuz sinyaller barındırdığını iddia eden Böke, iktidarın 2023 hedeflerinin tutmayacağının da artık kesinleştiğini savundu.
Büyüme hedeflerinin tutmadığı bir ekonomik modelde istihdam hedeflerinin tutmasının da beklenemeyeceğini belirten Böke, şunları kaydetti:
"Bu göstergeler, AKP'nin ekonomi politikalarının ortaya çıkardığı mevcut büyüme yapısının, Türkiye'nin asıl ihtiyacı olan dördüncü sanayi devriminin yakalanmasını imkansız kıldığına işaret etmekte. Bunun anlamı, mevcut yönetim anlayışıyla Türkiye'nin yalnız bugününün değil, geleceğinin de ipotek altına alınması, Türkiye'nin büyük potansiyelinin AKP'nin vasatlığına kurban edilmesidir. Eşitlikçi, rekabetçi, adil ve istihdam yaratıcı bir büyümenin sağlanmasının temel koşulu; beşeri, fiziksel ve teknolojik sermayeye dayalı bir kalkınma modeline geçiş ile mümkün. CHP'nin önerdiği kalkınma hamlesi işte tüm bu
unsurları içeren 'halk için ekonomi' diyen bir yaklaşımı ortaya koyuyor. Mevcut iktidar vatandaşı değil yandaşı, Türkiye'nin geleceğini değil sarayın siyasi önceliklerini gözettiğinden, AKP iktidarı devam ettiği sürece bu kalkınmanın yakalanması ise imkansız."