ByLock'ta referans tarih 'Aralık 2014'

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında devlet kadrolarındaki FETÖ üyelerine yönelik soruşturmaların en önemli delillerinden birisi, gözaltına alınan şüphelilerin kullandığı cep telefonlarındaki ByLock iletişim programı oldu.

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 03 Ekim 2016 09:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
ByLock'ta referans tarih 'Aralık 2014'

MİT'in darbe girişiminden kısa süre önce, 17-25 Aralık sürecinden sonra sessizliğe gömülen Gülen cemaati üyelerinin iletişiminin peşine düşmesiyle ortaya çıkardığı ByLock iletişim programı, darbede görev alan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarının kullandığı "1 dolar"dan daha somut delil oldu.

Gülen cemaatinden bir itirafçıdan elde edildiği öne sürülen bilginin üzerinde çalışan MİT'in bilişim uzmanlarının, Litvanya'daki ana servis sağlayıcıdan (main server) çektiği bilgilerle gün ışığına çıkarılan ByLock'u, Aralık 2014'ten sonra FETÖ tarafından "bir referans programı" haline getirildiğinin anlaşılmasıyla başlatılan darbe soruşturmaları, farklı boyut kazandı.

Zira, FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla hakkında adli soruşturma başlatılan, gözaltına alınan ya da tutuklanan şüphelilerin, Bank Asya'daki hesapları, Gülen cemaati içindeki medya kurumlarına abonelikleri, himmet verilmesi, Kimse Yok Mu Derneği faaliyetleri gibi kriterlere ByLock kullanılması da eklendi.

Bu nedenle cep telefonlarına ancak referans kişilerin verdiği şifrelerle indirilen, TÜBİTAK'taki FETÖ yanlısı yazılım uzmanlarınca Türkçe versiyonu oluşturulan ve çok güvenilir hale getirilerek cemaat üyelerinin kendi aralarında haberleşmesine sunulan ByLock'un kullanımı, FETÖ üyeliğinin en sağlam delillerinden oldu.

Milat: 24 Aralık 2014

ByLock konusunda ortaya çıkışından itibaren pek çok bilgi kamuoyuna yansıdı.

ByLock ile ilgili soruşturmalarda 24 Aralık 2014 'milat' olarak belirlendi. Bu tarihten önce ByLock'un referans programı olmaması ve "Asfalt" adlı bir oyununun ara yüzü olarak ekrana yansımasıyla herkes tarafından kolayca indirilebilmesi nedeniyle bu tarihin milat olarak seçildiği belirtiliyor. Bu tarihten sonra telefonlara yapılan program yüklemelerin ise daha önceki gibi "masum" olmadığı savunuluyor.

Çünkü, bu tarihten sonra FETÖ'nün, asıl veri tabanı Kanada'da olan programı Türkçe'ye güncelleyip cemaat üyelerinin kullanmasını sağladığı ifade ediliyor.

Bu çerçevede darbe soruşturmalarıyla bağlantılı olarak yürütülen ByLock soruşturmalarının omurgasını MİT'ten gelen listeler oluşturdu.

MİT, Litvanya'daki ana servis sağlayıcıdan çekilen kullanıcı listelerini deşifre edip ayrıştırırken, ilk önce yaklaşık 53 bin kişilik listeyi ilgili devlet kurumlarına gönderdi. Bu listelerde programı akıllı cep telefonlarına indirip kullananlar, "kırmızı", "turuncu", "mavi" ve "beyaz" olarak sınıflandırıldı.

Kırmızı, uygulamayı indirip sıkça bu sistem üzerinden haberleşenleri; turuncu, uygulamayı indiren ama belirli aralıklarla kullananları; mavi, uygulamayı indiren ama sıkça kullanmayanları; beyaz ise bağlantısı olup takip edilmesi gerekenler olarak tanımladı.

MİT'ten gelen ilk liste, sorunsuz olarak işlendi ve adli merciler tarafından kullanıcılar hakkında gerekli soruşturmalar başlatıldı.

İlk listelerin "sağlam dayanak" olarak kullanılıp haklarında adli soruşturma başlatılan ByLock kullanıcılarının neredeyse tamamının FETÖ üyesi çıkması, listenin güvenilirliğini kabul ettirdi.

Tolga Şardan

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber