Okullardaki sınavlara standart gelecek
Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan, okullardaki sınavlarda bir standart getirilmesi gerektiğini söyledi. Bir öğretmenin 2, başka bir öğretmenin ise 100 soru ile sınav yapabildiğine dikkat çeken Erdoğan, "Sınavlar konusunda uyulması gereken ortak azami bir anlayışın, öğretmenlerin elinde bulunması gerekiyor." dedi.
Talim Terbiye Kurulu Başkanı İrfan Erdoğan, Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği'nin düzenlediği sempozyumda konuştu. Türk eğitim sisteminin yapısında "sürekli bir sınav telaşı" bulunduğunu söyleyen Erdoğan, bu duruma müdahale edilmesi gerektiğini söyledi. Öğrencilerin 9'uncu sınıfta 10'uncu, 11'inci sınıfa değil ÖSS'ye odaklandığını söyleyen Erdoğan, "Bu yarış ilköğretimde başlıyor. Koşar adımlarla üniversiteye doğru geliyor. Bu yapıyı değiştirmek zorundayız." diye konuştu.
Özellikle ortaöğretim kurumlarında öğrencinin bulunduğu her kademeye önem vermesinin sağlanması gerektiğini belirten Erdoğan, "Öğrencileri 10'uncu, 11'inci sınıfa çekmeliyiz. Şu anda bu sınıflarla ilgisi yok. Varsa yoksa ortaöğretime başladıktan sonra okulu bitirdiği an." şeklinde konuştu.
OKS'nin kalkması ile ilgili tartışmalarda, bazı eğitimcilerin kendisine "keşke bundan daha önce haberimiz olsaydı. Ben, çocuğuma -okulu ve dersleri boş ver, önemli olan dershane ve sınav- diye öğüt verdim" dediğini hatırlatan Erdoğan, "Bu zihniyeti yıkmak için dahi sınavları tekrar gözden geçirmek gerekir. Kaldırmak daha fazla sınav koymak, şimdilik buralara girmiyorum, eğitim sistemini tahrip eden bu merkezi sınavları ama biçimini değiştirerek, ama kaldırarak masaya tekrar yatırmak durumundayız." dedi.
"ORTAÖĞRETİMDE YÜKSEKÖĞRETİME GEÇİŞİ MASAYA YATIRMALIYIZ"
Sınavların ilköğretimden ortaöğretime, ortaöğretimden yükseköğretime geçişi etkilediğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Ortaöğretimden yükseköğretime geçilmesi ile ilgili sınavların yerini tutabilecek yeni bir düzenleme yapılmazsa, iddia ediyorum, ilköğretimden sonra sınavları kaldıramazsınız. Kaldırsanız da bir işe yaramaz. Yeni bir sistem kendiliğinden oluşur ve gizli bir sınav ortaya çıkar. Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanını hala uyguluyoruz. Sınavlarla ilgili tüm düzenlemelerde ilköğretimden ortaöğretime geçişi sağlıklı hale getirmek istiyorsak, ortaöğretimde yükseköğretime geçişi masaya yatırmak zorundayız. Aksi halde bir sonuç alamayız."
"OKULLARDAKİ SINAV SİSTEMİNE STANDART GETİRECEĞİZ"
Erdoğan, okulda yapılan sınavların önem kazanacağını belirten Erdoğan, belli bir standardın getirilmesi için çalışma yaptıklarını aktardı. Erdoğan, "İki soruyla dönem sonunda fizik sınavını düzenleyen öğretmen de var, 20 soruyla, 100 soruyla sınav yapan öğretmen de var. Bu iki öğretmenin yaptığı değerlendirmenin sağlıklı bir sonuç vermesi biraz zor. Okullarda öğretmenlerin yapacağı sınavlara bir düzen getirmek durumundayız. Bununla ilgili bir çalışma yapacağız. Bu, sınavların aşırı derecede yapılanmasına yol açacak bir düzenleme tabii ki beklenemez. Öğretmen ve okulun elinde azami ölçüde uyulması gereken ortak bir anlayışın bulunması gerekir. " şeklinde konuştu.
"5'LİK SİSTEMDE BİNLERCE ÖĞRENCİ YANLIŞ ETİKETLENMİŞ"
Ortaöğretimde 100'lük not sistemine geçtiklerini hatırlatan Erdoğan, şu görüşleri dile getirdi: "İyi ki geçtik. Her gün yeni bir faydası ile karşılaşıyorum. Binlerce öğrencimizi yanlış etiketlemişiz, yanlış değerlendirmişiz. 100 üzerinden verdiğimiz notları kendimizi zorlayarak 5'lik sisteme dönüştürüyorduk. Bu arada inanılmaz boyutta yanlışlar, adaletsizlikler ortaya çıkıyordu. Hiçbir kurum, hiçbir öğrenci, hiçbir kimse mağdur olmuyor. Sonuçları da ortada. 5'lik sisteme göre 5 - 6 puana kadar ÖSS'ye fark yansıyor. Yani, 5'lik sisteme göre aynı başarıya sahip olan iki öğrencinin 100 üzerinden aldığı puanları dikkate aldığımızda, şunu görüyoruz. Aslında birinci öğrencinin ortaöğretim ağırlık başarı puanı hesaplanması uygulamasına göre diğerinden 5 puan fazlası var. 5 puan da 10 binlere, 20 binlere mal olan bir durum."
Sınıf geçme konusunda herhangi bir kaygıları olmadığını dile getiren Erdoğan, "Oraya da el atılabilir. Ama şu anda bir sarsılma yaratılmasın diye durumu en garantili bir şekilde modellemeye çalıştık. Şu anda -30 aldım, hiç fazla gayrete gerek yok- diye havlu atan binlerce öğrencimiz, neden 35-40 almadım diye yarış içine girdi." dedi.
Özellikle 25 ile 45 arası puan alan öğrenciler arasında hareketlilik yaşandığını söyleyen Erdoğan, uygulama ile her notun daha anlamlı hale geldiğini kaydetti.
"ANADOLU ÖĞRETMEN LİSELERİNE EK PUAN VERİLMESE DAHA İYİ OLUR NOKTASINDAYIZ"
Anadolu Öğretmen liselerinin daha cazip okullar haline gelmesi ve öğretmen yetiştirmeye nitelik katmak için, bu okullardan mezun olan öğrencilere ek puan uygulaması başlatıldığını hatırlatan Erdoğan, "Eğitim fakültelerinde bu uygulama başarılı bir şekilde sonuçlanmadı. Bugün artık -Anadolu Öğretmen liselerine verilen ek puan acaba verilmese daha iyi mi olur- noktasındayız. Sekiz yıllık zorunlu eğitime geçtik. Ancak binlerce köyümüz okulsuz kaldı. Şunu söylemeye çalışıyorum, eğitimde yaptığınız çalışmaların sonucunu alma konusunda bir garantiniz yok. Bu gerçeği bilmek bile öğretmen olarak, bakanlık olarak, okul kurucusu olarak önemli bir durum." ifadesini kullandı.
Konuşmasında öğretmenlere de seslenen Erdoğan, "Eğitimcimiz kendisine güvensin. Modeller yaratsın. Birisi gelip benim eğitim kalitemi arttıracak diye beklentiye girmesin. Eğitime en fazla zarar veren anlayış bu" dedi.