Devlette El Kadı hesaplaşması: Maliye müfettişi devleti birbirine düşürdü
El Kadı soruşturmasını yürüten Başmüfettiş Kaçar devleti birbirine düşürdü. Maliye'nin, Kaçar için 'evrakta sahtecilik' kuşkusuna Başbakanlık 'somut delil yok' dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "Param kadar kefilim" dediği Yasin El Kadı hakkında terörün finansmanı yönüyle soruşturma yürüten ancak Maliye Bakanlığı'ndaki "köstebek skandalı" sonucu açığa alınan Başmüfettiş Hamza Kaçar, devletin iki kritik kurumunu birbirine düşürdü. El Kadı soruşturması sırasında Kaçar'ın sahte belge düzenlediğini iddia eden Maliye Teftiş Kurulu, konuyu Başbakanlık Teftiş Kurulu'na iletti. Başbakanlık müfettişleri ön incelemeleri sonucunda, kuşkulara rağmen "Evrakta sahtecilik" suçunun oluştuğunu somut olarak ortaya koyamadı. Maliye Teftiş ise Başbakanlığın tespitine katılmadı evrakta sahtecilik suçlamasını Cumhuriyet Savcılığı'na iletti.
KAÇAR 39 AY ÇALIŞTI
Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun (MASAK) görev alanı kapsamında Ekim 2001'de bir müfettişle birlikte görevlendirilen Kaçar, Mart 2004'e kadar çalıştı. MASAK uzun süren incelemeye rağmen rapor yazılmadığı gerekçesi ile Kaçar'dan raporunu vermesini istedi ve 10 gün süre tanıdı. Kaçar, El Kadı Raporu'nu yazarken bir de "basit rapor" düzenledi. 10 Ocak 2005 tarihli bu rapor, 14 Ocak'ta Kaçar'dan çıktı ve dönemin Maliye Teftiş Kurulu Bakanı Mehmet Tuncer'e 17 Ocak 2005'te iletildi. Bu raporda Kaçar, El Kadı ile bağlantılı siyasi isimlere ulaştığı sırada soruşturmada baskı gördüğünü ve engellendiğini iddia etti. Kaçar'ın iddiası üzerine "rapor yazımında baskı kurulup kurulmadığını" araştıran 3 Maliye müfettişi, kendi arkadaşlarının "engellendim" iddiasını teyit edecek gerekçeler bulunmadığı sonucuna vardı. Bu rapor 8 Şubat 2005'te yazıldı. Kaçar'ın, "Baskı gördüm" iddiasını içeren raporu 10 Ocak'ta yazılmasına rağmen 17 Şubat 2005'te Maliye Teftiş kayıtlarına girdi. Dönemin Kurul Başkanı, bunu, "Kozmik bilgiler içeriyordu. Bu nedenle Başkan olarak bir süre inceledim" diye açıkladı. Kaçar'ın, El Kadı soruşturmasında baskı gördüğünü doğrulayacak objektif nedenler bulunmadığına ilişkin raporu 8 Şubat'ta bitti. Kaçar'ın, "Engellendim" raporu ise Ocak 2005'te yazılmış gibi görünmesine rağmen 1 ay sonra işleme konuldu.