Bir kriz de Yargıtay'a üye seçiminde
aydın ayaydın
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca Yargıtay'da boş bulunan 22 üyenin seçimi bir türlü yapılamıyor . Sebebi Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile Kurul üyelerinin isimler üzerinde uzlaşı sağlayacak yöntemde anlaşamamaları.
2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 29 maddesine göre, Yargıtay'da boşalan üyelik sayısı en çok 10'u bulunca, 10'uncu üyeliğin boşaldığı tarihten başlamak üzere en geç iki ay içinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca seçim yapılması zorunlu. Yasanın zorunlu gördüğü bu sürenin dolmasına karşın 22 Yargıtay üyesinin seçilmemiş olmasının bağımsız yargıya ne kadar zarar verdiğini söylememe gerek yok.
Kurul kimlerden oluşuyor
Peki Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bu seçimleri niye yapmıyor dersiniz? Kurul, başkan dahil 7 asil üyeden oluşuyor . Kurulun başkanı Adalet Bakanı Cemil Çiçek. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga da üye olarak Hükümet kanadından yer alıyor. Yargıtay ve Danıştay kanadından yer alan diğer 5 üye ise şu isimlerden oluşuyor:
Başkan vekili Mahmut Acar (Yargıtay), Ahmet Çetin Zöngör (Danıştay), Kadir Özbek (Yargıtay), Sinan Tunca (Danıştay), Musa Tekin (Yargıtay).
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun sekreteryasını Adalet Bakanlığı yapıyor. Dolayısıyla gündemi, kurul başkanı sıfatı ile Adalet Bakanı Cemil Çiçek belirliyor . Başkan sıfatıyla Bakan Çiçek
seçim maddesini kurulun gündemine almadığı için seçim yapılamıyor. İddialara göre, Kurul Başkanı Cemil Çiçek lehinde olan kurulun dengesi, Aralık 2006'dan bu yana yargıdan gelen yeni üyelerin lehine 5-2 olarak değişmiş ve yargı kökenli üyelerin kuruldaki etkinliği artmış. Yargıtay'a üye seçimi Bakan tarafından gündeme alınması halinde, seçilecek 22 üyenin de yargıdan gelen 5 kişinin eğilimleri doğrultusunda bakanlığın muhtemelen tasvip etmediği kişilerden oluşacağı yargı camiasında konuşuluyor. İddialara göre, Bakanlık bu seçilecek 22 üyenin daha önce olduğu gibi, üyeler arasında kontenjan dahilinde belirlenmesini arzu ediyor, Kurul Başkan Vekili Mahmut Acar ve 4 üyenin bu talebe olumlu yanıt vermediği için, seçim maddesinin Cemil Çiçek tarafından gündeme alınmadığı söyleniyor.
Deniz Baykal'ın endişeleri
Bakan Çiçek'in Yargıtay üyeliğine seçilecek kişilerin kendilerine yakın olmasını istemesinin asıl nedeninin Yargıtay'daki dengelerin Hükümet lehine değişmesini arzu ettiği CHP Lideri Deniz Baykal tarafından bizzat iddia ediliyor . Baykal, bu konudaki endişelerini telefonla bana uzun uzun anlattı. Baykal diyor ki, "Hükümet yargıyı ele geçirmeye çalışıyor. Öncelikli hedefleri, Yargıtay Başkanı
ve Yargıtay Başsavcısı ile önümüzdeki 10 yılın Yargıtay yapısı.
Yargıtay'ın şu andaki kompozisyonunda bunu sağlayamadıkları için Yargıtay Kanunu'nda değişikliğe giderek 250 olan Yargıtay üye sayısını 150'ye düşürmeye çalışıyor. Sayı 150'ye düşünceye kadar da Yargıtay'a üye seçilmemesini sağlamak istiyor. Bu sonuçla da Yargıtay'da çoğunluğu ele geçirecek ve ikinci aşamada Yargıtay Başkanı ve Yargıtay Başsavcısı seçimleri sonucunda seçilecek üçer aday arasına kendilerine yakın olan bir ismin seçilmesini sağlayacak ve mayıstan sonra AK Parti tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı tarafından da kendilerine yakın o isimleri Yargıtay Başkanı ve Yargıtay Başsavcısı olarak atayacak. Böylelikle Yargıtay'ı ele geçirmiş olacak."
Yargıya baskı mı?
Yargının bağımsız olması hepimizin ortak arzusu . Ancak kamuoyuna pek fazla yansımayan yargıdaki hesaplar da gördüğünüz gibi böyle. CHP lideri Deniz Baykal'ın iddiaları çok ciddi. Bakan Çiçek'in bu konudaki görüşünü kendisinden henüz dinleme fırsatı bulamadığım için konuya şu aşamada temkinli yaklaşıyorum. Ancak bir gerçek var ki, Yargıtay Kanunu'nun 29'uncu maddesine göre, boş bulunan Yargıtay üyeliklerine seçim maddesinin bir an önce kurulun gündemine alınması zorunluluk . Bu yapılmadığı sürece yargı bağımsızlığının üzerindeki karanlık bulutlar artarak devam edecektir.