O gece aslan kesilenler, unutkan maymunlara dönüştü

Genelkurmay'daki darbecilerin yargılandığı 221 sanıklı 15 Temmuz davasında ikinci hafta geride kaldı. Kalkışma gecesi milleti bombalarken aslan kesilen hainlerden 10'u daha, mahkemede birdenbire unutkan maymunlara dönüştü

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 04 Haziran 2017 07:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
O gece aslan kesilenler, unutkan maymunlara dönüştü

15 Temmuz'da Genelkurmay Başkanlığı'nda işlenen suçlara ilişkin yürütülen davanın duruşmalarında ikinci hafta geride kaldı. Hayatları yalan üzerine kurulu FETÖ'cü hainlerin yargılandığı Sincan Cezaevi Yerleşkesi, yine 3 maymunu oynayan unutkanlar tiyatrosuna sahne oldu. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Oğuz Dik'in başkanlık ettiği, 22 Mayıs Pazartesi günü başlayan duruşmalarda, ilk hafta 11 sanığın savunması alınmıştı. Duruşmaların ikinci haftasındaki 5 günde ise 10 sanık savunma yaptı. Haklarındaki suçlamaları reddeden sanıklar, büyük çoğunlukla iddianameye giren delilleri de inkar etti.

Maymunbeyinli

Haftanın ilk yalancısı darbe girişiminin merkez üssü Akıncı'nın komutanı eski Tuğgeneral Hakan Evrim oldu. Yakalandıktan hemen sonra verdiği ifadede FETÖ'nün 'Hava Kuvvetleri İmamı' firari Adil Öksüz'ü 143. Filo gazinosunda gördüğünü söyleyen ve "İçeride 30 civarında sivil giyimli şahıs vardı. Adil Öksüz yanındakilerle konuşuyordu" diyen Evrim, mahkeme salonunda maymunlaştı. Daha önce söylediklerini bir anda unutan Evrim, 'Adil Öksüz'ün o gece Akıncı'da bulunmadığını, gelmiş olsa bunun kamera kayıtlarında görülebileceğini iddia etti. FETÖ'nün mahrem imamı 'Abdullah' kod adlı Kemal Batmaz'a o gece verdiği asker selamını da inkar eden Evrim, kamera görüntülerine rağmen, "Öyle bir selam vermedim" dedi. Evrim bir tornistan daha yaptı; o gece rehin alınan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'a, "Sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürebiliriz" dediğini de yalanladı.

Sen ne bilirsin ki

Darbeci eski Tuğgeneral Murat Aygün, duruşmadaki sözleriyle dalga konusu oldu. Aygün, darbe girişimini kimin yaptığını bilmediğini iddia etti. Sözde sıkıyönetim listesinde kendisine verilen görevle ilgili de bilgisi bulunmadığını savunan Aygün, iddiaların hiçbirini kabul etmedi. Tuğgeneral Mehmet Partigöç'ün kendisini arayıp, harekete geçmesi için emir verdiği iddiasını da reddeden Aygün, "Partigöç'ten emir almadım" dedi.

Ana taktik: 'İnkar et'

Kalkışma gecesi Genelkurmay Başkanı Akar'ın makamına girip "Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız. Taburlar, tugaylar yola çıktı. Biraz sonra göreceksiniz" sözleriyle darbeyi tebliğ eden 'Yurtta Sulh Konseyi' üyesi eski Tümgeneral Mehmet Dişli, beklendiği üzere 'inkar' yolunu tercih etti. Dişli, bu tebliği silah zoruyla yaptığını öne sürdü. Konsey ile bir ilgisi bulunmadığını da iddia eden Dişli, FETÖ üyesi olmadığını da savundu.

Yazdığını unuttu

15 Temmuz'un en kritik isimlerinden, darbecilerin sözde Yurtta Sulh Konseyi adına tüm birliklere kalkışma emri gönderen eski Genelkurmay Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç, haftanın dikkat çeken yalancıları arasında yeraldı. Sanık Partigöç, Genelkurmay karargahındaki sırt çantasında ele geçirilen küçük kağıtlarda elle yazılmış, "Sevgili eşime ve kızlarıma... Hayatım ülkem ve milletim için mücadeleyle geçti. Geldiğimiz aşamada ülkemizin kötü gidişine 'Dur' demek de bize düştü. Hakkınızı helal edin. Canım eşim; seni gerçekten çok sevdim... Ama bu başkaldırıyı yapmasaydım da beni hayatımın sonuna kadar hapse atacaklardı, beni affet" ifadelerini içeren notların kendisine ait olmadığını savundu. Kendi yazdığı notları inkar eden Partigöç, 15 Temmuz öncesi firari Adil Öksüz başkanlığında darbenin planlanması için Ankara Konutkent'teki villada düzenlenen toplantılara da katılmadığını iddia etti.

Nezaket ziyaretine gelmiş!

Jandarma'da görevli eski Kurmay Albay Murat Koçyiğit, yalan konusunda diğer sanıklardan daha yetenekli olduğunu kanıtladı. 15 Temmuz akşamı darbenin merkezi Akıncı Üssü'nde ne aradığı sorusuna Koçyiğit, "Nezaket ziyareti için oraya gitmiştim. Kurmay Albay Ahmet Özçetin'i görmek için..." diye cevap verdi. Mahkeme Başkanı Dik, bunun üzerine Koçyiğit'e telefonundaki ByLock'u hatırlattı. İnkar taktiğine sarılan cuntacı, hiçbir zaman ByLock kullanmadığını savundu.

Bakar kör buna denir

FETÖ üyesi cuntacılardan eski Albay Doğan Öztürk, 15 Temmuz'da güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerini hakim karşısında inkar etti. Komuta heyetini kaçırmak üzere Genelkurmay'ı işgale gelen Özel Kuvvet personelini binaya alan Öztürk, askerlerin karargaha 'komutanları korumak için geldiğini sandığını' öne sürdü. Öztürk'ün bir sonraki iddiası ise duruşma salonundakileri güldürdü. Darbe gidişimi sırasında Genelkurmay 2. Başkanlığı görevini yürüten Orgeneral Yaşar Güler'in derdest edildiği ana ilişkin kayıtlarda, Güler'e doğru baktığı görülen Doğan Öztürk, duruşmada ise "Güler'in derdest edildiğini görmedim" dedi.

Korkudan konuşamadı

FTSK mesaj sisteminden gönderilen sıkıyönetim belgesinde imzası bulunan sanıklardan eski Kurmay Albay Barış Avıalan ise duruşma savcısının, "FETÖ'cü müsünüz? Darbeyi Gülen'in yaptığını söyleyemediniz. Fetullah Gülen'den korkuyor musunuz?" sorusuna yanıt veremedi. Avıalan, "Bu soruya cevap vermiyorum" demekle yetindi. Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, Akıncı Üssü'nde ele geçirilen uydu haritaları üzerinde parmak izinin çıktığını ve barut izinin bulunduğunu söylemesi üzerine sanık Avılan, bu kapsamda alınan raporun yanlış olduğunu iddia ederek inkar yoluna gitti. Avıalan, "Karargah içinde yanlış ateşleme yapıldı, ben de yanındaydım barut izi oradan bulaştı. Yemin ediyorum, elime silah almadım. Masa üzerinde haritalar vardı, ortalıkta duruyordu, ben de bir ara baktım" iddiasında bulundu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber