657-4/C mektupları

Kaynak : Tercüman
Haber Giriş : 11 Mart 2007 12:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

BEHİÇ KILIÇ

[email protected]

Okuyan, elbette ki aynı zamanda yazacaktır... En azından bendeniz, bana verilen köşenin böyle bir işlevi de vardır diye düşünüyorum... Bir süredir, özelleştirme mağdurları bu köşede seslerinin yansıtılmasını istiyor... Yer elverdiği kadar üç mesajı buraya aldım...

Okuyalım: ?Bizler, ülkemizde yapılan özelleştirmeler sonunda işimizi kaybeden insanlarız. Aynı kurumda çalışan memur arkadaşlarımız yatay geçiş yaparak, hiçbir hak kaybına uğramadan hayatlarına devam ettiler. 215 bin kişiye kadro verilirken bizleri kapsam dışı bırakıyorlar. İş verdiklerini söyleyip bununla yetinmemizi tavsiye ediyorlar. İstediğimiz, 215 bin kişinin sonu ne olursa, bizim de aynı kaderi paylaşmamıza engel olmasınlar. Anlamak mümkün değil. Neden bizleri düşman görüyorlar? Biz bu devlete ne zaman ihanet ettik? Hangi polise, jandarmaya kurşun sıktık? Devletin getirdiği hizmetin hangisini yakıp yıktık? Nereye mayın döşedik? Vergi mi kaçırdık? Askerlikten mi kaçtık? Hayali ihracat mı yaptık? Naylon fatura mı düzenledik? Zarar eden fabrikaların kararlarının altına imzamı attık? Lütfen bizim sorunlarımızı hafife almayın. Bizim meselemiz toplumsal bir olay. A.K. Bilecik.?

Öteki mektup: ?4/C olarak hakkımızın yendiğini düşünüyorum. Bu aralar, 215 bin geçici işçi kadroya alınıyor fakat biz 4/C halen yerimizde saymaktayız. Bu konu yüzünden intihar eden, ailleleri dağılan, yuvaları yıkılan arkadaşlarımız var. Çok zor şartlar altında çalışıyoruz, aldığımız ücret hizmetimizin karşılığına denk gelmiyor. Bunun için ne yapmamız gerek? SEKA özelleşince, işten ayrılarak Milli Eğitim'e 4/C olarak başvurdum ama dediğim gibi aldığım ücret çok az. Bel fıtığından ameliyat oldum 2 ay maaş alamadım. Biz 4/C'ler için bir şeyler yapılması gerekmiyor mu? Hüsnü YAĞLI.?

Bir başkası: ?Ne olur 657/4C'lilerin feryatlarını duyun ve duyurun. Devletin bize neden bu şekilde davrandığını anlamış değiliz. Maaşlarımızın en düşük memur maaşı seviyesine getirilmesi, çalışma süremizin 12 aya çıkarılmasını istiyoruz. Saygılar...?

Denizli'den Hülya Hanım'ın mekubu ile bitirelim: ?Ben 1998 yılında özelleştirilen Aydın TESTAŞ'tan mağdur oldum. Tamam, devletimiz bize iş verdi, biz buna nankörlük etmiyoruz ki. Ama 2 ay boştayız. İki ay devlet büyüklerimiz için çok önemsiz bir zaman olabilir ama bizim için bir haftanın, hatta bir günün bile önemi büyük. Neden biz 215 bin kişinin içine dahil edilmiyoruz? Biz de bu milletin evladı değilmiyiz? Niye bizi görmüyorlar, duymuyorlar? Neden bize üvey evlat muamelesi yapıyorlar? Biz de vergimizi veriyoruz, biz de ev geçindiriyoruz, çocuk okutuyoruz. Fabrikalarımızın özelleştirilmesini ve işsiz kalmayı biz mi istedik? Lütfen artık bizim de sesimizi duysunlar. Özelleştirme mağdurları dedikleri zaman, sanki tüyleri ürperiyor devlet büyüklerinin. Bu dünyanın bu tarafı varsa, bir de öteki tarafı var. Kul hakkının ne demek olduğunu bu hükümet bizden daha iyi biliyor...?

İnşallah biliyordur!..

Konu biliniyor, yoruma, ek yapmaya gerek yok, yeter ki kulaklar duymak istesin... Yandaş müteahhitleri ihya etmekten fırsat bulunup, vatandaşın feryadı duyulsun...

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber