Hisarcıklıoğlu: Bu ülkede çalışanı SSK'lı yapmak Bonus olmuş

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Bu ülkede, çalışanı SSK'lı yapmak bonus olmuş. Kanuni mecburiyet, bonus hale gelmiş'' dedi.

Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen Kartepe Ekonomi Zirvesinde ''Türkiye Ekonomisinde Durum, Riskler ve Fırsatlar'' konulu bir sunum yapan Hisarcıklıoğlu, makro ekonomideki düzelme, 5 yıllık kesintisiz büyüme ve kamu maliyesindeki iyileşmenin olumlu gelişmeler olduğunu, dikkat edilmesi gereken konuların ise bütçe kalitesi, cari açık-dış borçlanma, azalmayan işsizlik ve değişen iş ortamı olduğunu kaydetti.

Rifat Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki dönemde bütçe kalitesinin çok önemli olduğunu, harcama yapılacaksa kaynağının önceden bulunması gerektiğini, kaynağı olmayan her harcamanın vergi ve borç olarak geri döneceğini anlattı.

Türkiye'nin, 33 yılda 11 istikrar programı uyguladığını, bu programların ortalama 1,5 yıl sürdüğünü anımsatan Hisarcıklıoğlu, ''Alttan biz baskı yapmışız, siyasetçi de 'oy kaybederim' diye vazgeçmiş. İlk defa 5 yıldır süren istikrar programı var'' dedi.

''Cari açık tehlikeli değil diyen yanlış yapıyor'' diyen Hisarcıklıoğlu, dış ticaret açığının her gün artarak devam ettiğini, buna karşın tedbir alınamadığını ifade etti.

Cari açığın 31 milyar dolara ulaştığını, bunun da Cumhuriyet tarihinin en büyük rakamı olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, cari açığın, finanse edildiği sürece krize sebebiyet vermediğini söyledi.

Eskiye göre cari açığın finansman kalitesinin düzeldiğini de dile getiren Hisarcıklıoğlu, eskiden sıcak para ile finanse edilen cari açığın şimdi büyük bir kısmının doğrudan yabancı sermaye ile karşılandığını, finansman kalitesi olarak düzelme olduğunu, ancak yine de tedbir almak gerektiğini anlattı.

Borç stokuna bakıldığında özel sektörün 111 milyar dolar, kamunun ise 67 milyar dolar borcu olduğunun altını çizen Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Kriz söz konusu olursa en ağır darbeyi yiyecek olan özel sektör. Türk özel sektörünün başkanı olarak kötüyü tahayyül etmek istemiyorum, bu sefer sadece bankacılık kesimi değil özel sektör de, firmalar da bu işten darbe yiyecek. Dünyada şirketler borçlanıyor ama sigortaları var'' dedi.

AZALMAYAN İŞSİZLİK

Konuşmasında işsizlik konusuna da değinen Hisarcıklıoğlu, halen Türkiye'de 2,5 milyon kişinin işsiz olduğunu, 2,5 milyon kişinin de iş aramaktan vazgeçtiğini, her kapıdan eline kağıt tutuşturulduğunu anlattı.

''Türkiye'nin birinci meselesi işsizlik, ne Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ne de diğer meseleleri merak ediyorlar. Birinci sorun işsizlik'' diyen Hisarcıklıoğlu, bu durumun sevk ve idare ediliyor olması gerektiğinin altını çizdi.

İşsizlik konusunun iyi yönetilmediği zaman dönüşüm sürecinin sürdürülemeyeceğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, her yapısal reformun bir tahribatı olacağını söyledi.

Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

''Birileri işlerini kaybeder, işini kaybedenlerin oranı çoksa (bırak arkadaş yapısal reformu ben açım) der. Bazı köşe yazarlarını okuyorum, Anadolu'dan haberi yok, Anadolu'yu geziyorum adam (bir akşam bir öğlen yemeğine razıyım iş bul) diyor. 7 metrelik duvarların arkasında yaşamak istemiyorum. Böyle ülkede yaşamak istemiyorum. Bu sorunu çözemezsek mikro reformları yapmamız mümkün değil.

Türkiye olarak çözmemiz gereken en acil mesele bu. Son bir yılda şahsa karşı işlenen suçlarda yüzde 62, mala karşı suçlarda yüzde 60 artış var. Refaha kavuşmak istiyorsak bunu acil çözmemiz gerekiyor.''

''SİGORTALI YAPMAK BONUS OLMUŞ''

Ağır istihdam ve vergi yüküne işaret eden Hisarcıklıoğlu, asgari ücrette vergi yükünün yüzde 70 olduğunu söyledi.

Sunumunda bir fotoğraf gösteren Hisarcıklıoğlu, Bilecik'te çekilen bu fotoğrafa dikkat çekti.

Kendisinin de bulunduğu fotoğraf karesinde yer alan iş ilanında, SSK, yemek ve yol vaatlerinde bulunulduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, ''Bu ülkede, çalışanı SSK'lı yapmak bonus olmuş. Kanuni mecburiyet, bonus hale gelmiş'' dedi.

Hisarcıklıoğlu, kanuna göre, işe alınacak kişinin 1 gün önce sigortaya bildirilmek zorunda olduğunu söyledi.

Kriz yıllarında Kemal Derviş ile birlikte, ilave istihdamda vergi yükünün 1 yıl ertelenmesini içeren bir kanunun 1 gecede çıkarıldığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, bunun ardından 240 bin kişiye iş sağlandığını, bugün de buna benzer çalışmalar yapılabileceğini anlattı.

Dünyada istihdam alanındaki en katı mevzuatın Türkiye'de olduğunu savunan Hisarcıklıoğlu, hükümlü çalıştırma mecburiyeti konusunda şunları anlattı:

''Depomu bekçime soydurdum. Bekçi tutuklandı iki ay hapis yattı çıktı. Geldi, pankartı asmışım, bekçi müracaat etti. İşe almazsam ceza var. Birinci tercih de benim depoyu soyanı almak zorundayım. Adamın işini garanti edebilmesi için depoyu soyması lazım.''

İŞSİZLİK SİGORTASI FONU

Geçtiğimiz günlerde TOBB tarafından gündeme getirilen işsizlik sigortası fonuna ilişkin planlara da değinen Hisarcıklıoğlu, fonun amaçlarından birinin de yeni bir iş bulma olduğunu hatırlattı. Kendilerinin de bu amaç doğrultusunda hareket ettiklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:

''(Patronlar işsizlik fonundan para istedi) diyor. Biri de diyor ki (fon benim, kaptırmam). Fonun parasını veren ben. Fonda 25 milyar YTL birikmiş. 292 milyon YTL faiz getirisi var, gideri 32 milyon YTL, 240 milyon YTL fazlalık veriyor. 1 milyon kişiye ilave istihdam sağlanırsa gideri 3,3 milyar YTL. Maaş 800 milyon YTL olmak üzere. Bunun yüzde 54'ü gelir vergisinden geri dönüyor. Yüzde 46'sı da 240 milyon YTL faiz getirisi ve gideri arasındaki farktan karşılanıyor, ana para duruyor. Biz bununla tulumbaya su katıyoruz.''

''YABANCI YATIRIMCILARIN BİLDİĞİ BİR ŞEY VAR''

Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisine işaret eden Hisarcıklıoğlu, ''Yabancıların herhalde bildiği birşey var'' yorumunu yaptı.

Türk girişimcisinin ülkeyi layık olduğu yere getirebileceğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, ''Biz para pul istemiyoruz. Tek isteğimiz şu oynayacağımız sahayı yabancı rakiplerle aynı konuma getir. Bu olursa önümüzdeki dönemde Türkiye'yi lider ülke yaparız'' dedi.

Yabancı sermaye konusunda bir soru üzerine Hisarcıklıoğlu, buna karşı olmadıklarını, ancak her ülkenin bu konuda bir stratejisi olması gerektiğini söyledi.

En liberal ülkelerden Almanya'da bile yabancı bir bankanın mevduat toplamasının durdurulabildiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, her şeyin yazılı kurallar çerçevesinde yapılmadığını kaydetti.

Bankacılığın stratejik bir sektör olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:

''Bu kadar çılgınca (ne olursa olsun) diye değil. Her ülkenin yazılı olmasa da bir stratejisinin olması lazım. Yabancı sermayeye kesinlikle karşı değiliz, yatırıma ihtiyacımız var. Mevcut tesisi satan da yatırıma yöneliyor. Ama bankacılık sektöründe stratejimiz var mı, ben bilmiyorum?''