Danıştay davasında avukattan ilginç savunma

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 30 Mart 2007 14:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Danıştay İkinci Dairesi üyelerine yönelik saldırının sanıkları, bugün esas hakkındaki savunmalarını yaptılar. Mahkeme duruşmayı öğleden sonra saat 14.00'e erteledi.

Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, tutuklular Alpaslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin İrşi, Erhan Timuroğlu, Aykut Metin Şükre ve Süleyman Esen katıldı. Duruşmada hakim Orhan Karadeniz, savcı Salim Demirci'ye esasa ilişkin bir diyeceğinin olup olmadığını sordu. Demirci, geçen duruşmada yaptığı mütalaayı tekararladığını belirterek, mütalaada sehven söylenmemiş veya yapılmamış olması ihtimali karşısında Terörle Mücadele Yasası'nın 5'inci maddesinin sanıklar için ayrı ayrı uygulanmasını talep etti. Daha sonra sanıkların avukatları, esasa ilişkin savunmalarını yaptılar. Aykut Metin Şükre'nin avukatı Mehmet Taşdelen, savcının mütalaasına karşı çıkarak müvekkilinin örgütün varlığını bilerek ve örgüte yardım etmekten yargılandığını hatırlatarak, "Hücre evi olarak tabir edilen bir yer var. Orada okuyarak üfleyerek muska yazarak geçimini sağlayan biri var. İşi bu. Buraya da giden bir avukat var. Örgütün varlığından bahsetmek, hayatın olağan akışına uygun değildir" dedi. Taşdelen, daha sonra "barmenlik yapan, uyuşturucu kullanan, tahsilatçılık yapan insanların türban nedeniyle Anayasal düzeni değiştirmesi beklenebilir mi? Parayla eylem yapanlar dini esaslı bir düzen kurabilir mi?" diyerek sözlerini sürdürdü. Danıştay'ın aldığı kararlarla ilgili eylem konulacaksa, Danıştay'ın iptal ettiği 8-10 milyar dolarlık iptal davalarına atıfta bulunan Taşdelen'in bu sözleri üzerine mahkeme başkanı, "Bu işi başkalarının yaptırdığını mı diyorsun? Söyledikleriniz delillere dayansın" diyerek uyarıda bulundu. Bunun üzerine Taşdelen, "İstihbaratçı değilim, sayın savcı da varsayarak iddialarda bulunuyor" dedi.

AVUKATTAN İLGİNÇ SAVUNMA

Duruşmanın en ilginç savunmasını Erhan Timuroğlu'nun avukatı, Mustafa Ergin yaptı. Ergin, müvekkili için "Nerde sabah, orada akşam bir hayat tarzı var. İçki içer, kumar oynar, cahil bir adam. Elifi görse mertek zanneden bir tip" dedi. Ergin, müvekkilinin Cumhuriyet gazetesine atılan üçüncü bombalama eyleminde bulunduğunu, ancak oraya sanık Alpaslan Arslan tarafından ne için götürüldüğünü bilmeden, gezmek amaçlı götürüldüğünü ileri sürerek beraatini istedi.

Duruşma diğer sanıkların savunmalarını yapması için öğleden sonraya ertelendi.


Danıştay davası sanıkları savunlamalarını yaptı30 Mart 2007

A.A

Danıştay 2. Daire üyeleri ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın bugünkü duruşmasına, tutuklu sanıklar Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin Irşi, Erhan Timuroğlu, Aykut Metin Şükre ve Süleyman Esen ile sanık ve müdahil avukatları katıldı.

Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci, esas hakkındaki mütalaasını tekrarladı. Savcı Demirci, ayrıca Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin Irşi, Erhan Timuroğlu, Aykut Metin Şükre ve Süleyman Esen hakkında, ayrı ayrı olmak üzere 3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasasının 5. maddesi gereğince ceza artırımı uygulanmasını istedi.

Sanık Salih Kurter'in avukatı Suud Yılmaz, esas hakkındaki savunmasında, müvekkili Kurter'in, Alparslan Arslan ve Süleyman Esen ile tanışıklığı nedeniyle yargılandığını belirterek, müvekkilinin isnat edilen suçlarla bir ilgisinin olmadığını söyledi. Cumhuriyet Savcısının iddialarının, soyut olduğunu ve delile dayanmadığını öne süren Yılmaz, müvekkili Kurter'in beraatını talep etti.

Sanık Aykut Metin Şükre'nin avukatı Mehmet Taşdelen de müvekkilinin, ?örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiği? iddiasıyla cezalandırılmasının istendiğini ifade ederek, ?Şükre'nin herhangi bir örgütün varlığından haberi olmadığını? savundu. Taşdelen, Şükre'nin, başörtüsü ve türban nedeniyle eylem gerçekleştirecek bir dünya görüşüne sahip olmadığını anlatarak, Danıştay üyelerine karşı gerçekleştirilen saldırının nedeninin ?iptal edilen milyon dolarlık ihaleler olabileceğini? iddia etti.

Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz ise bu sırada avukat Taşdelen'e ?İddialarınızı destekleyecek somut delilleriniz var mı?? diye sordu. Taşdelen'in herhangi bir delili bulunmadığını söylemesi üzerine, Karadeniz, esas hakkındaki savunmasını somut delillere dayandırarak yapması konusunda Taşdelen'i uyardı.

Sanık Ayhan Parlak'ın avukatı Osman Oğuzhan ise iddia makamının esas hakkındaki mütalaasına katıldıklarını belirterek, müvekkili Parlak ile Alparslan Arslan arasındaki ilişkinin sadece avukat ve müvekkili arasındaki bir ilişki olduğunu söyledi. Oğuzhan, Parlak'ın beraatına karar verilmesini talep etti.

?ELİFİ GÖRSE MERTEK ZANNEDER?

Sanık Süleyman Esen'in avukatı Mehmet Ener de müvekkilinin Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesine bomba atılması olaylarında yer almadığını öne sürerek, ?Müvekkilim, masum ve mağdurdur. Beraatını talep ediyorum? dedi.

Osman Yıldırım'ım avukatı Ertuğrul Demirel, müvekkilinin herhangi bir örgüte üyeliğinin söz konusu olmadığını savunarak, beraat talebinde bulundu.

Tekin Irşi'nin avukatı Atılgan Göymen ise müvekkilinin barmenlik yaptığını ve türban olayıyla bir ilgisinin olmadığını söyledi.

Erhan Timuroğlu'nun avukatı Mustafa Ergin de müvekkilinin ?ilkokulu zar zor bitirdiğini, cahil, içki alemlerine düşkün olduğunu ve kumar oynadığını? kaydetti. Ergin, Timuroğlu'nun ?dinle ve imanla bir alakasının bulunmadığını? öne sürerek, ?Elifi görse mertek zanneder? diye konuştu. Ergin, müvekkilinin, yaşam tarzı göz önünde bulundurulduğunda, dinsel motifli bir eylem gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını iddia ederek beraat talebinde bulundu.

Mahkeme Heyeti Başkanı Karadeniz, duruşmaya öğleden sonra devam edileceğini açıkladı.

Duruşmanın sabahki bölümüne Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan'ın da aralarında bulunduğu Danıştay üyeleri izleyici olarak katıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber