Erdoğan: Başkan bırakıp gitti, biz de kayyum atadık

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ağrı belediye başkanı seçti ama belediye başkanı Ağrı'da durmadı ki. Müdahale ettik. Biz bu ülkeyi yol geçen hanına çeviremeyiz. Şimdi valimiz valilik görevinin yanında bir de burada belediye başkanlığı görevini sürdürüyor. Birileri bir şeyler söylüyor. Kim ne söylerse söylesin, bizim derdiğimiz altyapısı üstyapısı ile Ağrı'yı dönüştürmektir.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 03 Aralık 2017 14:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Erdoğan: Başkan bırakıp gitti, biz de kayyum atadık

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "81 vilayetiyle, 780 bin kilometrekare toprağıyla bu vatanın tek bir karışına, kimseye el uzattırmayız. Kim ki bu yola tevessül ederse işte Tendürek'te F-16 oluruz, Cudi'de F-16 oluruz, Gabar'da F-16 oluruz, Bestler Dereler'de F-16 oluruz, üstüne üstüne ineriz." dedi.

Erdoğan, Naim Süleymanoğlu Kapalı Spor Salonu'nda yapılan AK Parti Ağrı 6. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, bayrağın rengini şehidin kanından aldığını, hilalin bağımsızlığı, yıldızın da şehidi ifade ettiğini belirterek, "Bizim bundan başka asla bir bayrağımız söz konusu değil. Bu bayrak hepimizin sembolüdür." diye konuştu.

"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" anlayışından hareket ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, "Öyleyse tek vatan diyoruz. 81 vilayetiyle, 780 bin kilometrekare toprağıyla bu vatanın tek bir karışına, kimseye el uzattırmayız. Kim ki bu yola tevessül ederse işte Tendürek'te F-16 oluruz, Cudi'de F-16 oluruz, Gabar'da F-16 oluruz, Bestler Dereler'de F-16 oluruz, üstüne üstüne ineriz." ifadesini kullandı.

"Tek devlet" ilkesine de işaret eden Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka bizim başka bir devletimiz yok. Yok paralel devletmiş, yok şöyle devletmiş, böyle devletmiş. Yok böyle bir şey." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet" ilkesine sıkı sıkıya sahip çıkıldığı takdirde Türkiye'yi hedeflerine ulaşmaktan alıkoyacak hiçbir fani güç tanımadıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Yularını şu veya bu yabancı güce teslim etmiş hiçbir yapının, hiçbir kişinin bizlere faydasının dokunması mümkün değildir. Açık konuşuyorum, adeta parasını verenin tepe tepe kullandığı bir katiller sürüsüne dönüşen PKK'nın ülkemizle ve milletimizle uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur. Ülkemizde, benim Kürt kardeşlerimin kendilerini temsil etmek için terör örgütlerine, bölücü zihniyetli partilere de ihtiyacı yoktur. Onlar kendi kendilerini temsil ederler. Nitekim de öyle ediyorlar. Mecliste, bürokraside, iş dünyasında ve her yerde Kürt kardeşlerim diledikleri gibi işlerini yapıyor, hayatlarını sürdürüyorlar.

Siyasi hayatım boyunca tüm vatandaşlarım gibi Kürt kardeşlerimin de ekonomik, sosyal, kültürel sorunlarının çözümü için mücadele ettim. Hamdolsun, elimize imkan geçtiğinde de bu sorunların hepsini çözdük. Bugün ülkemizde artık hiç kimse kökeni, inancı, meşrebi, kültürü sebebiyle baskı altında olduğunu iddia edemez. Varsa böyle bir sıkıntısı olan doğrudan bize gelsin. Biz yaradılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Bu anlayışla herkesin hakkını, hukukunu teslim etmeyi kendimize vazife biliyoruz. Artık böyle bir sorun olmadığı halde ısrarla Kürt kardeşlerimizi tahrik etmenin adı da ırkçılıktır. Biz her türlü ırkçılık gibi Kürt ırkçılığına da Türk ırkçılığına da karşıyız. Bu böyle biline. Çünkü bu ülke, bu vatan, bu devlet hepimizin. Aksini düşünen herkes, karşısında önce bizi bulur."

- "Kirli mendil gibi kaldırılıp bir kenara atılacaktır"

Geçmişte PKK eylemlerinin, ardından DEAŞ eylemlerinin karşısında dimdik duran milletin, darbe girişimine de kahramanca karşı koyduğunu aktaran Erdoğan, istiklal ve istikbale sahip çıkma konusundaki kararlığın 15 Temmuz'da gösterildiğini bildirdi.

Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Suriye'de faaliyet gösteren YPG/PYD sanıyor musunuz ki oradaki Kürt kardeşlerimizin menfaati, hayrı, geleceği için çalışıyorlar. Asla. Böyle bir durum söz konusu değildir. Bu örgüt bugün şu devletin, yarın öteki devletin, beriki gün bir başka gücün oyuncağı olacak, sonunda da kirli mendil gibi kaldırılıp bir kenara atılacaktır. Suriye'de yıllarca kimlik dahi verilmeyen benim oradaki Kürt kardeşlerim, haklarını, hukuklarını elde edemedikleri zaman, onların hakkını, hukukunu Beşar Esed'e karşı bizzat savundum. 'Niye bunların kimliğini, pasaportunu vermiyorsunuz?' dedim, o iyi zamanlarımızda. Ama böyle bir derdi yoktu ki Esed'in."

Bu sorunların çözümü için defalarca Suriye yönetimine tavsiye ve telkinlerde bulunduklarına değinen Erdoğan, "Şundan emin olunuz, Suriye'de DEAŞ neyse YPG/PYD de odur. DEAŞ'ı kim kurdu, silahlandırdı, ülkeyi kana ve ateşe boğduysa bugün YPG/PYD'yi de onlar donatıyor, yönetiyor, yönlendiriyor." dedi.

Ağrı'da "Kara yüze is gerekmez" dendiğini anımsatan Erdoğan, bu örgütlerin birilerinin maşası olduğunu görmek için de uzun laflara gerek olmadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Suriyelilerin tek dostunun Türkiye olduğunu ifade etti.

- "Türkiye olarak bu oyunların hiçbirine düşmedik"

Suriye'dekine benzer bir krizin Irak'ta da yaşandığına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bugün Kuzey Irak ülkenin en mamur bölgesi haline geldiyse bu Türkiye'nin verdiği destek sayesindedir. Ama onlar kendileri ve bölge için hiçbir faydası ve gerçekçiliği olmayan bir işe kalkışıp mevcut kazanımlarını da kaybettiler. Türkiye olarak hamdolsun bu oyunların hiçbirine düşmedik. Çukur eylemleriyle bir deneme yaptılar. Önce Kürt kardeşlerim, ardından da devletimiz bu bölücülere hak ettikleri dersi verdiler. Bugün ülkemize yönelik saldırılar karşısında yedi düvele meydan okuyabiliyorsak bunda Kürt kardeşlerimizin bölücülük senaryolarını yırtıp atmasının çok büyük payı vardır. Artık geleceğimize çok daha güvenle bakabiliyor, hedeflerimize ulaşma inancımızı çok daha güçlü şekilde ifade edebiliyoruz."

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terörle dayanışma halinde ve terörizme sırtını dayayanlarla bu ülkemize hizmet olmaz, şehirlerimize hizmet olmaz, ilçelerimize, beldelerimize hizmet olmaz, bunu böyle bilelim. Onun için bizim derdimizle dertlenecek belediye başkanlarına, milletvekillerine, bakanlara ihtiyacımız var, bunu böyle bilelim." dedi.

Erdoğan, Naim Süleymanoğlu Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Ağrı 6. Olağan İl Kongresi'nde partililere hitap etti.

Konuşmasında tüm Ağrılıları selamlayan Erdoğan, 16 Nisan'da yüzde 75 ile "Evet" diyen Eleşkirt'e, yüzde 58 ile "Evet" diyen Hamur'a, yüzde 57 ile "Evet" diyen Tutak'a, yüzde 54 ile "Evet" diyen merkez ilçeye teşekkürlerini sundu.

Ağrı genelinde de yüzde 43'lük bir "Evet" oranına ulaştıklarını dile getiren Erdoğan, "Bu elbette önemli bir oran ama yeterli değil zira benim tanıdığım, benim bildiğim Ağrı'ya bu oran yakışmıyor. Çünkü o Ağrı çok daha farklı ama bu bir geçiş dönemiydi, Allah'ın izniyle yeniden Ağrı o eski günlerine dönüyor ve dönecek ben buna inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Ağrı'nın çok daha güçlü bir şekilde yanlarında yer alacağına inandığını söyleyen ve Ağrı yöresine ait türkünün "Kışlanın önü pınar / Hep kuşlar ona konar / Bugün yari görmedim / Yüreğim ona yanar." şeklindeki sözlerini okuyan Erdoğan, "Rabb'im bizleri birbirimizden hiç ayrı koymasın, birbirimize hiç hasret bırakmasın diyorum." diye konuştu.

Kendisine seslenen gençlere, "Ben de sizlerin yanındayım, hiç ihmal etmedik, etmeyeceğiz." diye karşılık veren Erdoğan, il kongresinin hayırlara vesile olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu topraklar insanlığın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Bu topraklar Allah'ın insanlara bahşettiği tabiat güzelliklerinin pek çoğunu sinesinde barındırmaktadır. Ağrı ve bölgemiz uzun zamandır terör belası yüzünden mahzundur, boynu büküktür, gariptir." dedi.

Son 15 yıllık dönemde Ağrı'ya farklı alanlarda 10 milyar lirayı aşan yatırım yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Şu anda 12 bin öğrenciye sahip İbrahim Çeçen Üniversitesini kurduk. Şimdi kendisinden bir söz aldım. 'Buraya bir de tıp fakültesi yapacağım' dedi. Şimdi tıp fakültesini inşallah İbrahim Bey yapacak, sözünü aldık." diye konuştu.

Erdoğan, Ağrı'ya yapılan eğitim ve sağlık yatırımlarına ilişkin bilgi vererek "400 yataklı Ağrı Devlet Hastanesinin yapımı da inşallah mart ayı sonuna kadar bitiyor. İnşaatının bu kadar uzamasından sorumlu olanlara hesabını soracak ve inşallah çok yakında hastanemizi de hizmete açacağız." dedi.

TOKİ aracılığıyla inşa edilen 4 bin 234 konutun sahiplerine teslim edildiğini söyleyen Erdoğan, şehirde 16 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu da 358 kilometreye çıkardıklarını bildirdi.

- "Ağrı milyonlarca turiste ev sahipliği yapmalı"

Havaalanının geçen yıl 235 bin kişi tarafından kullanıldığını, bu sayının milyonlara ulaştığı günleri de çok yakında göreceklerini belirten Erdoğan, bunun için turizmi hareketlendireceklerini ifade etti.

Erdoğan, Ağrı'ya gelen turist sayısının 29 bin olduğunu kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Halbuki şu güzelliklerle Ağrı milyonlarca turiste ev sahipliği yapmalı. İnşallah şehrimizi bu seviyeye de ulaştıracağız ama Ağrı, belediye başkanı seçti fakat belediye başkanı Ağrı'da yaşamadı ki hemen yanındaki birisine bıraktı Ankara, şurası, burası, buralara geçti. Biz Ağrı'ya belediye başkanı seçmedik mi? Peki nerede belediye başkanı? Yok. Ne yaptık? Müdahale ettik. Niye? Kardeşim biz bu ülkeyi yol geçen hanına çeviremeyiz ve buraya da kayyum tayinini yaptık ve şimdi valimiz valilik görevinin yanında bir de burada belediye başkanlığı görevini sürdürüyor. Birileri bir şeyler söylüyor, kim ne söylerse söylesin, bizim derdimiz Ağrı'yı şanına yakışır bir şekle altyapısıyla, üst yapısıyla dönüştürmektir, yaptığımız iş budur. Terörle dayanışma halinde ve terörizme sırtını dayayanlarla bu ülkemize hizmet olmaz, şehirlerimize hizmet olmaz, ilçelerimize, beldelerimize hizmet olmaz, bunu böyle bilelim. Onun için bizim derdimizle dertlenecek belediye başkanlarına, milletvekillerine, bakanlara ihtiyacımız var, bunu böyle bilelim."

- "Hayvancılık konusunda çok önemli teşvikler getirdik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 15 yılda Ağrı'da 956 milyon lira tarımsal destek ödemesi yaptıklarını belirterek "Ülkemizde hayvancılıkta sıkıntı var deniyor, halbuki tek başına Ağrı dahi bu sıkıntıyı çözebilecek potansiyele sahip. Şimdi hayvancılık konusunda çok önemli teşvikler getirdik. İnşallah Ağrı bu teşviklerle ülkemizin en başta gelen hayvancılık üretim merkezlerinden biri haline gelecek. Büyükbaşta 50 baş hayvan altında veya biraz üstünde besleyenlere 250 lira da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız destek verecek, Bakan bey burada. Aynı şekilde küçükbaşta da 25'er lira onlara da yine destek. Buna göre çalışmalarımızı sürdüreceğiz." diye konuştu

Söz verdikleri doğrultuda Ağrı'yı doğalgazla buluşturduklarını dile getiren Erdoğan, yakın zamanda Doğubayazıt, Eleşkirt, Taşlıçay ve Patnos'a da bu imkanı ulaştıracaklarını söyledi. Erdoğan, "Tüm bu hizmetlere rağmen bölgemizdeki insanlarımızın başka yerlere gitmelerine ihtiyaç bırakmayacak iş ve istihdam alanları oluşturma konusunda arzu ettiğimiz neticeleri tabii ki elde edemedik." dedi.

"Dağlar siz ne dağlarısız / Kardan kemer bağlarsız / Gül sizde bülbül sizde / Hangi derde ağlarsız" şeklindeki dizeleri okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah'ın verdiği güzellikler karşımızda dururken sizlerin burada sıkıntı çekmeniz gerçekten çok üzüntü vericidir." diye konuştu.

Partililerin "Ağrı seninle gurur duyuyor" tezahüratlarına "Ben de sizlerle gurur duyuyorum" karşılığını veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hangi altyapıyı kurarsak kuralım, hangi teşvikleri verirsek verelim, bir yerde terör varsa bırakın dışarıdan birilerinin gelip yatırım yapmasını, oranın kendi insanlarını dahi yerinde tutamıyoruz. Az önce bir hanımefendi dışarıda dedi ki, 'İş, iş, iş". Tamam da iş adamı buraya gelip buraya yatırım yapmıyor ki. Niye yapmıyor? Terör. Ama şimdi terör Allah'ın izniyle buradan defoluyor. Bundan sonra ben inanıyorum ki Allah'ın izniyle iş adamlarımız gelip buralara da gelip yatırımlarını yapacaklardır. Ağrı pek çok şehrimiz gibi terör kurbanıdır, bu yüzden başlı başına bir zenginlik kaynağı olması gereken Ağrı Dağı'na çıkmak uzun yıllar boyunca mümkün olmamıştır. Niye Ağrı Dağı'na bu insanlar çıkamıyor? Ürküyor, korkuyor ama bu terör belası ortadan kalkmış olsa sadece Ağrı Dağı için binlerce, on binlerce insan turist olarak buralara gelir."

- "Bölücülük virüsünü vücudumuzdan tümüyle atmanın zamanı gelmiştir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, benzer şekilde Tendürek Dağı'nın da uzun yılar boyunca boynunun bükük kaldığını belirterek "Ağrı'nın medeniyetleri birbirine bağlayan ilçeleri adeta bir kısır döngünün içine düşmüştür. Havalimanı var, bölünmüş yolları var, elektriği, suyu, her türlü aracı gereci var ama yeterince fabrika yok, turist yok, istihdam yok. Niye? Yatırımcı gelmiyor, gönlümüz bu duruma asla razı değildir. Biz geçmişte nasıl altyapı devrimiyle bölgemizin geri kalmışlığını ortadan kaldırmışsak şimdi de yeni bir hamleyle işsizliğin üstesinden gelmek istiyoruz ama bunun için sizlerin desteğine ihtiyacımız var. Siz isteyeceksiniz ki biz de üzerimize düşenleri yapabilelim. Geçmişte Ağrı'yı adeta teslim alan, zehirleyen, elini kolunu bağlayan bölücülük virüsünü vücudumuzdan tümüyle atmanın zamanı gelmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Patnos teşkilatından kongreye gelmek üzere yola çıkan partilileri taşıyan bir minibüsün kaza yaptığını ve Ekrem Koçak, Mehmet Yıldız, Mehmet Duna, Harun Erkan'ın yaralandığını ifade ederek yaralılara Allah'tan şifa diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ülkemizin dört bir yanında yaşananları takip ediyorsunuz, kuzeyimizden güneyimize kadar her yerde kimi zaman köken, kimi zaman inanç, kimi zaman mezhep, kimi zaman meşrep farklılıkları bahane edilerek ülkelerin ve halkların nasıl paramparça edildiğini görüyorsunuz. Şayet Türkiye 35 yıldır süren bölücü teröre rağmen bu duruma düşmediyse milletimizin sağduyusu, dirayeti, feraseti sayesindedir. Kardeşi kardeşe kırdırmak için bir dönem 'sağcı-solcu' dediler fitne ateşi yaktılar, sonra 'Sünni-Alevi' dediler bir başka fitne ateşini tutuşturdular, ardından 'Türk-Kürt' dediler yine bir fitne ateşiyle hepimizi birbirine düşürmeye ve yakmaya çalıştılar. Peki biz bunlara karşı ne diyoruz? Hazır mısınız? 'Tek millet' diyoruz. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abhaza'sıyla, Boşnak'ıyla, Terekeme'siyle vesaire, tek millet. Allah bizleri kavimler halinde yarattı. Birbirimizle iyi tanışalım, anlaşalım diye. Üstünlük kavimde değil Allah'a yakınlıkta, yani ittika ile ve biz insanları kavminden dolayı sevmedik, Yaradan'dan ötürü sevdik. Hangi kökenden olursa olsun bu ülkede yaşayan 80 milyonun tamamı tek millettir. Burada mutabık mıyız? 'Ben Türk'üm, sen Kürt'sün, şöyle ayrıl, söyle ayrıl' bizde bu yok, yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik o kadar."

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi bizi ülkemizle ve siz kardeşlerimizle bütün bunlarla ilgili senaryolara boyun eğmedik diye cezalandırmaya, yargılamaya, itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar Amerika'da. Senaryo belli, tezgah belli. Bunu ülkemizdeki iş birlikçileri aracılığıyla yapıyorlar, FETÖ ile yapıyorlar. Bu oyuna bizi getiremeyeceksiniz bunu böyle bilin." dedi.

Erdoğan, Naim Süleymanoğlu Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Ağrı 6. Olağan İl Kongresi'nde partililere hitap etti.

"Bir olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk." sözlerini salondakilerle söyleyen Erdoğan, ülkenin bütünlüğü, milletin birliği yönünde irade kullanan herkese şükranlarını sundu.

Dostluğun, kardeşliğin, dayanışmanın nelere kadir olduğunun en güzel örneklerinden birini, komşu ülkeler Ermenistan ve Gürcistan ile ilişkilerin ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, "Ermenistan özellikle de diasporanın etkisiyle ülkemizle dostluk kanallarını ısrarla kapalı tuttuğu için tüm ulaşım, enerji, ticaret yollarının dışında kalmıştır, kalmaya da devam edecektir. Buna karşılık Gürcistan, Türkiye ve Batı dünyası ile Kafkasya, Orta Asya ve Güney Asya coğrafyası arasında bir köprü vazifesi yaparak kendisine aydınlık bir gelecek inşa etmiştir. Bu iki örnek, Türkiye'nin çevresindeki ülkelerle olan ilişkilerini oturtmak istediği zemini göstermesi bakımından çok manidardır. Bizimle dost olan kazanır, bize husumet besleyen kaybeder." diye konuştu.

Erdoğan, iktidara geldiklerinde "dostları çoğaltacaklarını, düşmanları da bir kenara koyarak yola devam edeceklerini" söylediklerini anımsatarak, bu doğrultuda pek çok önemli adımlar attıklarını anlattı.

"Dünyanın neresinde olursa olsun bize samimiyetle yüreğini açan herkese biz de samimiyetle elimizi uzattık." diyen Erdoğan, Afrika'dan Güney Amerika'ya pek çok coğrafyada ilk defa siyasi ilişki tesis edip, diplomatik kanallar oluşturulan, ticari ilişki kurulan onlarca ülke olduğunu vurguladı.

Uzak ülkelerle ilişkilerde bu gayretler gösterilirken Türkiye'nin yanı başındaki ülkelerin, uzun zamandır müttefiklik ilişkisi içinde bulunduğu devletlerin de ihmal edilmediğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Nitekim AB ile ilişkilerimiz en ileri seviyelere bizim dönemimizde gelmiştir. Ama sonra aynı AB ile çok farklı bir noktaya savrulduk. Benzer bir durum, müttefiklik ilişkisi içinde bulunduğumuz bazı devletler için de söz konusudur. Burada oyun bozanlık eden asla Türkiye olmamıştır. Burada müttefiklik hukukunu ihlal eden de biz olmadık. Tam tersine işler bu noktaya, yıllarca ülkemize verilen sözlerin tutulmamasıyla gelmiştir. Bugün de Suriye'de, Irak'ta yaşadığımız sıkıntıların nedeni hem bölge halkına hem de bize karşı ikiyüzlü davranılmış olmasıdır."

- "Birileri zalimlerin dümen suyuna girebilir, biz yapamayız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasi ve insan haklarını ağızlarından düşürmeyenlerin, bu ülkelerden yükselen aynı yöndeki taleplere kulaklarını tıkadığını ve terör örgütleriyle hareket ettiklerini kaydederek, şöyle konuştu:

"Bizi de buna rıza göstermediğimiz, itiraz ettiğimiz, sesimizi yükselttiğimiz için hedefe koydular. Şimdi buradan, Ağrı'dan soruyorum, Türkiye Irak'taki, Suriye'deki kardeşlerinin yaşadığı zulümlere sırtını dönebilir mi? Türkiye, bölgemizdeki binlerce yıllık medeniyet birikimlerimizin terör örgütleri eliyle yerle bir edilmesine göz yumabilir mi? Türkiye, kardeşi kardeşe kırdıran bu zalim düzenin sürmesine rıza gösterebilir mi? Birileri kendi günlük çıkarları için zalimlerin dümen suyuna girebilir ama biz yapamayız. Zulme rıza zulümdür. Eğer böyle davranırsak bugün gelip Ağrılı kardeşlerimizin karşısına böyle başı dik, alnı ak bir şekilde çıkamayız.

Şimdi bizi ülkemizle ve siz kardeşlerimizle bütün bunlarla ilgili senaryolara boyun eğmedik diye cezalandırmaya, yargılamaya, itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar Amerika'da. Senaryo belli, tezgah belli. Bunu ülkemizdeki iş birlikçileri aracılığıyla yapıyorlar, FETÖ ile birlikte yapıyorlar. Bu oyuna bizi getiremeyeceksiniz bunu böyle bilin. PKK'yı bunun için azdırdılar, FETÖ'yü bunun için sahaya sürdüler, DEAŞ'ı bunun için üzerimize saldılar hatta şu anda ana muhalefetin, diğer adıyla ana hıyanetin başında bulunan zatı da aynı amaçla kullanıyorlar.

Ülkemizde elde edemedikleri neticeye, binlerce kilometre ötede aynı tezgahla, malzemeyle, senaryoyla ulaşmanın gayreti içindeler. Milletimiz şunu bilsin ki bu saldırıların, iftiraların, oyunların hiçbiri birbirinden bağımsız değildir. Hepsi de aynı gayeye yöneliktir, hepsi de Türkiye'ye diz çöktürmeyi amaçlamaktadır, hepsi de milletimizi birbirine düşürmeyi hedeflemektedir. İstedikleri kadar uğraşsınlar, başaramayacaklar. Çünkü bu millet oynanan oyunu gayet iyi biliyor ve ülkesine sıkı sıkıya sahip çıkıyor."

- "2019'a kadar bu birliktelik daha da güçlendirilmeli"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Kars ve Iğdır'ı, önceki günlerde de Rize, Bayburt, Gümüşhane, Balıkesir ve Manisa'yı ziyaret ettiğini hatırlattı. Gittiği her yerde Ağrı'daki gibi sağlam bir duruşla karşılaştığını belirten Erdoğan "Türkiye'nin istiklal ve istikbal davasına Ağrı'yla, Manisa'yla aynı kararlılıkla sahip çıkıyorsak Allah'ın izniyle bu iş tamam demektir." ifadesini kullandı.

Ağrı'nın tüm Türkiye ve dünyaya bugün verdiği birlik, beraberlik ve dayanışma görüntüsünün çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, 2019 seçimlerine kadar bu ruh, heyecan ve birlikteliğin daha da güçlendirilmesini istedi.

Erdoğan, "Şayet ülkemizi bu türbülanstan sağ salim çıkartırsak, ki bu konudan en ufak bir tereddüdüm yoktur, sadece 2023 hedeflerimizi değil, onunla birlikte 2053 ve 2071 vizyonlarımızı da sağlama aldık demektir. Bir başka ifadeyle, Türkiye'nin önümüzdeki yarım asrı, şu birkaç yıl içinde göstereceğimiz birliğe, beraberliğe, dayanışmaya bağlıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlardan Ağrı-İzmir arasında uçak seferleri düzenlenmesi talebi geldiğini bildirerek, "24 Ocak 2018 itibarıyla haftada 3 sefer başlayacak, bunu böyle bilmenizi istiyorum." bilgisini paylaştı.

- Notlar

Kongrenin yapıldığı salonda "Sözüne sadık, Ağrı'ya aşık büyük Başkan hoş geldin", "Yükün ağırsa bile bütün Ağrı seninle, hoş geldin Reis", "Biz Ağrılıyız, bayrağımıza bağlıyız, Reis'e ve AK davaya sevdalıyız", "Ağrı Dağı kadar yüce sevdamız, Reis'le birdir davamız", "Asla yalnız yürümeyeceksin Nuh'un serhat şehri Ağrı seninle" ve "Ahmed-i Hani'nin torunları seninle" pankartları dikkati çekti.

Kongreye, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mustafa Ataş, Öznur Çalık, Cevdet Yılmaz ve Vedat Demiröz, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin ile milletvekilleri de katıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber