Bakkalı bitirdiler şimdi birbirlerini yiyorlar

Ulusal ve zincir marketlerin mahalle aralarına kadar girmesi fiyat rekabetini artırdı. Esnaf temsilcileri, "Bakkalı bitirdiler şimdi kendilerini bitiriyorlar" derken, yerel marketler, "Çizgi belirlenmezse, aynı sokaktaki iki marketten biri kepenk kapatabilir. Perakende Yasası değişmeli" dedi

Kaynak : Karar
Haber Giriş : 05 Nisan 2018 09:00, Son Güncelleme : 05 Nisan 2018 09:44
Bakkalı bitirdiler şimdi birbirlerini yiyorlar

Türkiye'de uzun yıllar tartışıldıktan şehir içerisinde kalmasına karar verilen alışveriş merkezleri (AVM) ve büyük marketlerin mahalle aralarına kadar girerek aşırı çoğalması rekabetin dozunu yükseltti. Marketlerin, 2015 yılında çıkan Perakende Kanunu ile şehir dışına çıkmasından vazgeçilmesiyle, son 10 yıllık sürede yaklaşık 75 bin bakkalın kepenk indirdiği hesaplanıyor. Ayakta kalmak için fiyat rekabetine giren marketlerin de zorluk yaşadığı belirtiliyor. Bu durumun üreticilere yansıtıldığı ve ilk girişte 100 bin dolardan başlayan raf bedellerinin bu defa üretici firmaları zor durumda bıraktığı vurgulanıyor. Sert rekabetin yatırımları yavaşlattığını belirten sektör temsilcileri, şimdi marketlerin aynı mahallede açılmasına izin veren Perakende Yasası'nın yeniden ele alınmasını istiyor.

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, zincir marketlerin mahalle aralarına kadar girmemesi gerektiğini belirterek, "Bu olmaması gereken bir şey. Dünyanın hiçbir yerinde yok ancak Türkiye'de uygulanıyor" dedi. Mahalle aralarına kadar giren zincir marketlerin geleneksel dokuyu bozduğunu savunan Palandöken, "Bir tarafta yerel marketler, bir tarafta küçük esnaf, diğer tarafta zincir marketler üç gün sonra kendilerine de zarar veriyorlar. Fiyat rekabeti oluyor, kapanmaya başlıyorlar, esnaf da bir yandan kapanıyor" diye konuştu.

Büyük marketlerin her yerde market açması gibi bir uygulamanın olmaması gerektiğini savunan TESK Başkanı Palandöken, "Böyle bir uygulama olmaz, bakkalı bitirdiler şimdi kendilerini bitiriyorlar" yorumunu yaptı. Öte yandan marketlerin haftada bir gün tatil olması gerektiğine işaret eden TESK Başkanı Palandöken, "Bugün Avrupa'da herhangi bir yere gittiğinizde saat 18-19 olduğunda elinizdeki ürünü bırakıp dışarı çıkarsınız ve haftada bir gün tatilleri vardır. Türkiye'de neden olmasın? Çalışma saatleri zaten ağır, iş ağır. Bunlar daha çok Türk Ticaret Kanunu'ndaki açıklardan yararlanıyorlar" diye konuştu. Raf bedellerinin ise ayrı bir sorun olduğuna işaret eden Palandöken, "Zincir marketler, şayet üretici firma raf bedeli vermiyorsa 'senin ürününü satmam' diyor. Onlar da satış yapabilmek için vermek zorunda kalıyorlar. Bu durum kaliteyi etkiliyor. Raf bedeli, stand parası bunların hepsi tüketiciden çıkıyor" dedi. Gelişmiş ülkelerin, kendi ulusal mağazalarını bile kolaylıkla ve istedikleri yerde açmalarına izin vermediğini belirten Palandöken, "Batılı ülkeler kendi esnafını zincir marketlere karşı korurken bizim esnafımız her geçen gün marketlerin karşısında eriyip yok oluyor. Buna bir dur diyebilmek için Perakende Kanunu yeniden düzenlenmeli ve market açılması nüfus oranı başta olmak üzere belirli kurallara bağlanmalı" değerlendirmesinde bulundu. Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Mustafa Altunbilek, perakende sektörünün 15 yıl gündeminde olan ve 2015 yılında TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen 'Perakende Yasası'nın yeniden ele alınması gerektiğini savundu. Altunbilek, "Bugün geldiğimiz noktada Türkiye'nin dört bir yanında yerel marketler, aşırı fiyat rekabeti ve indirim marketlerinin hızla yayılması ile yavaş yavaş kepenk kapatmaya başladı. Diğer yandan, fiyatta rekabet için fason üretim yaptıran indirim marketlerinin üreticiyi de tedarikçiyi de zor durumda bıraktığını söyleyen Altunbilek, "Sonuç olarak yerel yatırımcı, yerel marketlerle bakkallardaki çalışanlar, şehir ekonomisi, Türkiye kaybediyor. Bugünden önlem alınmazsa, çizgi belirlenmezse; aynı sokaktaki iki marketten biri kepenk kapatabilir."

YAN YANA AÇILMASIN

Türkiye genelinde TFP'ye bağlı 3 bin 915, yaygın ve indirim marketleri ile toplam market sayısının 29 bin 187'ye ulaştığına dikkat çeken Altunbilek, perakende sektörünün sağlıklı büyüyebilmesi için şu önerilerde bulundu: "Bölge gözetilmeden, cadde, mahalle, sokakta diğer marketlerle yan yana market açılışları hızla devam ediyor. 2016 yılında Türkiye genelinde 13 bin seviyesinde olan indirim market sayısı, bugün 21 bini aşmış durumda. Aynı durum yaygın marketlerde de söz konusu. Mağaza açma yarışı, yerel yatırımcıyı zora sokuyor. Rekabette zorlanan meslektaşlarımız hayatına devam edebilmek için ya farklı marketlerle birleşmek zorunda kalıyor ya da marketini kapatıyor."

İLK GİRİŞ 100 BİN DOLAR

Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği'nin (ETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yücesan, marketlerde yüksek raf bedellerinin üreticileri zor durumda bıraktığını söyledi. Yücesan, şöyle devam etti: "Şarküteri ürünlerinde özellikle ulusal marketlerde yüksek giriş bedelleri var. Markanın gücüne göre 100 bin dolar civarında bir başlangıç fiyatı var. Rafa giriş bedeli. Bunun dışında yıl içerisinde de bedeller kesiliyor. Tanıtım, yıl dönümü, mevsimsel aktiviteler diye kesiliyor. Bizim sektör çok karlı çalışan bir sektör değil. Özellikle Et ve Süt Kurumu müdahalesinden sonra neredeyse maliyetine satmak zorunda kaldı. Bunlar satışa ilave edildiği zaman sıkıntı yaşanıyor. Tabi bu da ekonominin kuralı. Ancak ayakla kalmak adına zincir marketler, hatta yerel marketler bile bunlar başladı. Örneğin bir markete 100 bin liralık bir mal sattığımızda bunun 30 bin liralık kısmı bu kesinti bedellerine gidiyor. Herkes bu durumdan şikayetçi ancak nasıl bir düzenleme olur bilemiyoruz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber