AYM'den, Memur, suç duyurusuna katlanmalı kararı!

Kamu görevlisi görevinin ifasıyla ilgili olarak yapılan şikayet ve başvurulara belli ölçüde katlanmalıdır!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 29 Mayıs 2018 00:04, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
AYM'den, Memur, suç duyurusuna katlanmalı kararı!

İcra Müdürlüğünde görev yapan zabıt katibi hakkında, avukat tarafından İcra Hukuk Mahkemesinde bulunan bazı dosyaların Müdürlüğe iadesi talebini keyfi olarak reddettiği iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığına görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma suçlarından işlem yapılması istemiyle şikayette bulunulmuş ve idari yaptırım uygulanması istemiyle Adalet Komisyonu Başkanlığına başvurulmuştur. Zabıt katibi hakkında yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş; idari soruşturma da disiplin cezası verilmesine yer olmadığına dair kararla sonuçlanmıştır.

Zabıt katibinin, avukatın kendisi hakkındaki şikayetlerinin "iftira" boyutuna vardığı, bu yüzden ruh sağlığının bozulduğu, amirleri ve arkadaşları arasında iş yapmayan bir kişi durumuna düştüğü gerekçeleriyle açtığı manevi tazminat davası ise; avukatın şikayet ve başvurularının hak arama hürriyetinin sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle derece mahkemelerince reddedilmiştir. Zabıt katibi açtığı tazminat davasının reddedilmesinin kesinleşmesi üzerine haksız yere şikayet sonucu soruşturma geçirilmesi nedeniyle şeref ve itibarın zarar gördüğünden bahisle maddi ve manevi varlığın korunma hakkının ihlal edildiği iddiası ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.

Anayasa Mahkemesi verdiği kararda; avukatın şikayet ve başvurularının olgusal bir temeli bulunmadığından ve sırf zabıt katibine zarar verme amacıyla yapılmış olduğundan söz edilemeyeceği, avukatın şikayet ve başvuruları adliye çalışanı sıfatıyla kamu görevi yürütmekte olan zabıt katibine karşı, görevi dolayısıyla yapıldığı ve kamu görevlisi olan zabıt katibin, görevinin ifasıyla ilgili olarak yapılan şikayet ve başvurulara belli ölçüde katlanması gerektiği sonucuna varmıştır.

Kararda, avukatın, yapmış olduğu şikayet ve başvurularda zabıt katibine yönelik olarak ''yüksek sesle konuştuğu", ''fevri tavırlar ve nahoş görüntüler sergilediği", ''yerli yersiz rapor almak suretiyle adliyedeki işleri sürüncemede bıraktığı", "sürüncemede bıraktığı işe örnek olarak da dosyanın İcra Müdürlüğüne gönderilmesi istenmesine rağmen, dosyanın gönderilmediği ve bu şekilde kötü niyetli davrandığı" şeklindeki isnatların zabıt katibini belli ölçüde incitmiş olduğunun kabul edilebileceği, ancak söz konusu isnatların taraflar arasındaki uyuşmazlık konusuyla tamamen ilgisiz olmadığı, şikayet ve başvuruların özel hayat ile ilgili olmadığı gibi şikayet ve başvurularda kaba hakaret veya keyfi kişisel saldırı içeren ifadelerin de kullanılmadığı ifade edilmiştir. Ayrıca kararda, kişilerin hak arama hürriyetinin kullanımı esnasında ileri sürdükleri iddiaları açıklarken iddiaların muhatabı olan kişilerle ilgili belli ölçüde olumsuz değerlendirmelerde bulunmalarının da hoşgörüyle karşılanması gerektiği vurgulanmıştır.

Anayasa Mahkemesi sonuç olarak zabıt katibinin yaptığı başvuruya ilişkin derece mahkemelerinin manevi tazminat talebinin reddi için sunduğu gerekçeleri ilgili ve yeterli kabul etmiş ve başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.

24 Mayıs 2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan karar için tıklayınız.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber